|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 230 Hüküm no: 253 Orijinal metin no: [51a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed Çelebi b. Sefer’in ölen Emine bt. Abdullah’ın zimmetinde kalan alacağını muhallefâtına vaz‘-ı yed eden subaşı Ali Bey’den alması gerektiği
Havâss-ı aliyye kazâsına tâbi‘ Kağıthâne demekle ma‘rûf karye sâkinlerinden işbu râfi‘ü’l-kitâb Mehmed Çelebi b. Sefer nâm kimesne meclis-i şerî’at-i şerîfde kazâ-i mezbûr muzâfâtından kasaba-i Hasköy’de hâlen subaşı olan fahrü’l-eşbâh Ali Bey b. ( ) nâm kimesne mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip karye-i mezbûre sâkinelerinden iken bundan akdem fevt olan [51b] Emine bt. Abdullah nâm hâtunun zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamağla muhallefâtına mezbûr Ali Bey vaz‘-ı yed etmeğin müteveffât-ı merkūme zimmetinde cihet-i deyn-i şer‘îden olup yine müteveffât-ı mezbûre hâl-i hayâtında şuhûd huzûrunda ikrâr eylediği dört yüz akçe hakkımı mezbûr Ali Bey’den taleb ederin suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Ali Bey cevâbında fi’l-hakīka müteveffât-ı merkūmenin muhallefâtına minvâl-i muharrer üzre vaz‘-ı yed eyledim deyû ikrâr, lâkin müdde‘î-i mezbûr Mehmed Çelebi’nin müteveffât-ı mersûme zimmetinde meblağ-ı mezkûr dört yüz akçe hakkı olduğun münkir olıcak müdde‘î-i mezbûrdan da‘vâsını mübeyyine beyyine taleb olundukda yine karye-i mezbûre sükkânından es-Seyyid Hasan Çelebi b. es-Seyyid Mahmud ve Ahmed b. Ramazan nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î fi’l-vâki‘ müteveffât-ı mezbûre hâl-i hayâtında müdde‘î-i merkūma cihet-i deyn-i şer‘îden dört yüz akçe deynim vardır deyû bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd etmişidi, biz müteveffât-ı mezbûrenin ikrârına şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde isre ri‘âyeti şerâ’iti kabûlihâ şehâdetleri makbûle ve mesmû‘a oldukdan sonra meblağ-ı mezbûru müteveffât-ı mezbûreden küllen ve ba‘zan ahz veya hibe veya havâle veyâhud vücûh-ı şer‘iyyeden bir vechile zimmetini ibrâ eyle[me]diğine müdde‘î-i mezbûra yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi te‘âlâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî mine’l-Muharremi’l-harâm li sene sittîn ve sittîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Abdullah b. İskender, Dilâver Beşe b. Abdullah, Hüseyin Çelebi b. Ali, Bayram Sofu b. Mehmed, Ali b. Mustafa ve gayruhüm mine’l-hâzırîn
|