Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 250 Hüküm no: 278 Orijinal metin no: [57a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Vefat eden Ahmed Efendi b. Mahmud’un menzilinin talepleri üzerine vârisleri arasında taksîm olunması Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -dâme fî rıdvâni’l-Bârî-’de merhûm Cezerî Kasım Paşa mahallesi sâkinlerinden olup bundan esbak fevt olan Ahmed Efendi b. Mahmud nâm müteveffânın verâseti zevce-i metrûkesi Hatice Hâtun bt. Ali Mahmud Ağa nâm kimesneye ve sulbiye sagīre kızı Fâtıma’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Fâtıma dahi fevt olup vâlidesi mezbûre Hatice Hâtun ile li üm er karındaşı Mehmed nâm sagīre ve li eb er karındaşı müşârun-ileyh Mahmud Ağa’ya münhasıra olduğu ve mezbûrûnun tashîh-i mes’eleleri bi tarîki’l-münâsahati’ş-şer‘iyye yüz kırk dö[r]t se[h]imden farz olup sihâm-ı merkūmeden on iki sehmi müşârun-ileyh Mahmud Ağa’ya ve yirmi beş sehmi merkūme Hatice Hâtun ve yedi sehmi sagīr-i mezbûr Mehmed’e isâbet eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra müşârun-ileyh Mahmud Ağa asâleten ve sagīr-i mezbûrun tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûbe vasî olan merkūme Hatice Hâtun tarafından vekîl olup hasm-ı şer‘î-i câhid mahzarında Hüseyin Çelebi b. Mehmed ve Ahmed Çelebi b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan fahrü’l-kuzât Mustafa Efendi b. Receb nâm vekîl meclis-i şerî’at-i şerîfede her biri bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtından olup medîne-i mezbûrede İslâm Bey mahallesinde vâki‘ lede’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd olan menzilden her birimizin hissesi ifrâz olunmak bâbında kıbel-i şer‘-i şerîf üzerine varılıp her birimizin sehmi mukābelesinde hissesi ifrâz olunmak matlûbumuzdur dediklerinde savb-ı şer‘-i kavîmden umdetü’l-müderrisîn Mevlânâ Mustafa Efendi b. Hasan irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd Mehmed b. Abdullah ve Ali b. Abdullah ve zeyl-i kitâbda mastûretü’l-esâmî olan müslimîn ile menzil-i mezbûra varıp akd-i meclis-i şer‘ eyledikde mi‘mârân-ı mezbûrun cümle arsasını mesâha eylediklerinde bennâ zirâ‘ıyla kâmil yirmi bin dört yüz doksan yedi zirâ‘ olup ve arsa-i mezbûre üzerinde binâ olunan bir kıt‘a ahır ve yedi bâb ulu odaları ve dâhiliye ve hâriciye olmak üzre sekiz bâb fevkānî ve tahtânî odalar ile tûlen ve kadden bi hesâb-ı satrancî yirmi dört bin zirâ‘ taş duvarlarıyla üç yük yedi bin altı akçeye tahmîn-i sahîh-i şer‘î ile tahmîn oldukda arsa-i merkūmeden mezbûr Mahmud Ağa’ya on beş bin dokuz yüz kırk üç zirâ[‘] ve mezbûre Hatice Hâtun’a üç bin beş yüz elli sekiz zirâ[‘] ve mezbûr Mehmed’e dokuz yüz doksan altı zirâ[‘] düşüp ve meblağ-ı mezbûrdan dahi iki yük otuz sekiz bin yedi yüz seksen iki akçe müşârun-ileyh Mahmud Ağa’nın bi hükmi’l-münâsahati’ş-şer‘iyye yüz on iki sehim hisse-i şer‘iyyesine isâbet edip ve elli üç bin üç yüz akçe dahi merkūme Hatice Hâtun’un münâsaha-i ma‘hûde üzre yirmi beş sehim hissesine isâbet eyleyip ve tahmîn olunan meblağ-ı mezbûrun on dört bin dokuz yüz yirmi dört akçesi dahi sagīr-i mezbûr Mehmed’in sehm-i ma‘hûdu olan yedi sehim hissesine ta‘yîn olundukdan sonra hesâb-ı mezbûr üzre emlâk-i merkūmeden hisselerini ifrâza bi’r-râzı tâlibân olduklarında zikr olunan yedi bâb ulu odaları ile iki bin zirâ‘ arsa ifrâz olundukdan sonra mezbûre Hatice Hâtun ile sagīr-i mezbûr Mehmed’in hisse-i şer‘iyyeleri olmak üzre ta‘yîn olundukda vekîl-i merkūm Mustafa Efendi dahi zikr olunan yedi bâb oda ile iki bin zirâ‘ arsası ba‘de’l-ifrâz kabz ve bi’l-vekâle kabûl ve alâmet-i fâsıla vaz‘ eylediğin Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’l-ibtigā ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn mine’l-Muharremi’l-harâm li sene sittîn ve sittîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Abdurrahman Efendi b. Abdürrahim, Seyfi Ağa b. Ramazan, Süleyman Ağa b. Hüseyin, Ali Çelebi b. Mehmed, Veli Bey b. Süleyman, Ahmed Beşe b. Abdullah, Hasan Çelebi b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Veli, Mahmud Ağa b. Abdullah, Ali Beşe b. Mustafa, Dilâver b. Abdullah