|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662) cilt: 28, sayfa: 259 Hüküm no: 268 Orijinal metin no: [58b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hatun bt. Ahmed Çavuş’un vârislerinin miras paylaşımında anlaşmaları
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i şerîfden mevlânâ Sâlih Efendi b. Mehmed irsâl olunup ol dahi zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî olan müslimîn ile Havâss-ı Aliyye kazâsı a‘mâlinden kasaba-i Hasköy’de sâkine iken bundan akdem vefât eden Fâtıma Hâtun bt. Ahmed Çavuş’un menziline varılıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eylediğinde müteveffât-ı mezbûrenin verâseti zevci fahrü’l-eşbâh Hacı Mehmed Ağa ile sadriye kebîre kızı fahrü’l-muhadderât Ayşe Hâtun bt. Mehmed’e munhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûr Mehmed Ağa meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda, üveyi kızı işbu bâ‘isetü’l-kitâb mûmâ-ileyhâ Ayşe Hâtun’un zevci ve tarafından her husûsa vekâlet-i mutlaka ile vekîl-i müsecceli olan umdetü erbâbi’t-tahrîr ve’l-kalem Ali Efendi b. el-Hâc Hüdâverdi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mûrisem zevcem müteveffât-ı mezbûrenin muhallefâtı beynimizde alâ mâ farazallâhu te‘âlâ tevzî‘ ve taksîm olundukda, mukaddemâ zevce-i müteveffât-ı mezbûrenin emlâkinden olup hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl-i sıhhatinde bana semen-i ma‘lûma bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen eylediği Üsküdar kazâsına tâbi‘ Anadoluhisarı kurbunda Göksu demekle ma‘rûf nehir üzre dâir İkinci değirmen demekle ma‘rûf mülk-i müşterâ değirmenimi müvekkile-i mezbûre taksîme idhâl murâd eylediğinde ben dahi müteveffât-ı mezbûrenin emlâkinden Gök[su] demekle ma‘rûf nehir üzre dâir Çavuş Değirmeni demekle ma‘rûf değirmende olan rub‘ hissesinden ve yine müteveffât-ı mezbûrenin beynimizde taksîm olunan menzili kurbunda bir tarafdan benim hisseme isâbet eden menzil ve bir tarafdan Dördüncü Haseki Sultan Hazretleri mülkü ve tarafeyni tarîk-i âm ve tarîk-i hâs ile mahdûd virâne menzilden bana isâbet eden hisse-i şer‘iyyemi mezbûreden taleb-i da‘vâ eylediğimde vâlidem müteveffât-ı mezbûre bana hâl-i hayâtında huzûr-ı müslimînde hibe ve temlîk ve teslîm etmişdir deyû cevâb vermeğin beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyân etmiş idi el-hâletü hâzihî her birimiz müdde‘âmızı isbât sadedinde iken beynimize muslihûn tavassut edip ben mârrü’z-zikr harâbe menzil ile sâlifü’z-zikr Çavuş Değirmeni’nde olan rub‘ hisseden bana âid olan hisse-i şer‘iyyem da‘vâsından ve mezkûre Ayşe Hâtun dahi mârrü’z-zikr ikinci değirmeni da‘vâsından fâriğa olmak üzre vekîl-i mezbûr ile bizi inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde her birimiz sulh-i mezbûru kabûl ve birimizin husûs-ı mezbûra müte‘allik cemî‘-i de‘âvî ve mütâlebâtdan zimmetlerini ibrâ ve iskāt eyledik ba‘de’l-yevm müvekkile-i mezbûre ile zikirleri sâbık harâbe menzil ve rub‘ hisse değirmene müte‘allik benim da‘vâm yokdur, da‘vâ-yı mezkûreden mezbûrenin zimmetini ibrâ eyledim min ba‘d müvekkile-i mezbûre ol harâbe menzil ve rub‘ hisse değirmene keyfe mâ yeşâ’ mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teber vâki‘ü’l-hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr, ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ kayd şüd. Fi’l-yevmi’s-sâdis min Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Pîrî, Ali Efendi el-İmâm, Bayram Ağa b. Ali, Hüseyin Efendi b. Ahmed, es-Seyyid Bayram Ağa b. es-Seyyid Abdurrahman, Sinan Ağa b. Hasan, Mehmed Çelebi b. Hasan, Hasan Bey b. Ali, Ahmed Ağa b. Zünnun, Ahmed Ağa b. Ali, Receb Kethüdâ, Ali Çelebi b. Hızır, Yusuf Çelebi Ser-dellâlân ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|