|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662) cilt: 28, sayfa: 291 Hüküm no: 297 Orijinal metin no: [65b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ahmed b. Mahmud’un kendisine nikâh düşen kadınlarla görüştüğü konusundaki suçlamayı reddettiği
Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -dâme fî rıdvâni’l-Bârî-’de hâlâ subaşı olan bâ‘isü’l-vesîka fahrü’l-akrân Seyfullah Ağa ve medîne-i mezbûre kolluğunda çorbacı olan Mehmed Çavuş Ahmed b. Mahmud nâm şâbb-ı emred ile üç nefer avratları meclis-i şer‘a ihzâr ve mahzarlarında her biri takrîr-i kelâm edip işbu târih-i kitâb günü vakt-i zuhrda merkūm Ahmed işbu üç nefer nâ-mahrem avratlar ile İsfenahçı vakfı demekle ma‘rûf mekābir-i müslimînde bir yerde oturup muhâlata ve mu‘âmele-i fâhişe eylerlerken ba‘zı kimesneler görüp bize haber vermeğin biz dahi ahz ve ihzâr-ı şer‘ eylemişizdir, suâl olunsun dediklerinde evvelâ mezbûr Ahmed’den suâl olundukda, işbu avratların biri vâlidemdir, ismi Ayşe’dir ve biri hemşîremdir ismi Sâliha’dır ve biri dahi vâlidem hemşîresidir ismi Fâtıma’dır biz cümlemiz vilâyet-i Rumeli’nde medîne-i Belgrad sükkânındanız deyip mezbûretân dahi birbirine muhâlif haber verip lâkin nâ-mahrem ile ihtilâtlarını her biri inkâr eylediklerinde zâbıtân-ı mezbûrândan sıdk-ı makāllerini mübeyyine beyyine taleb olundukda, udûl-i ricâlden es-Seyyid Mehmed Çelebi b. es-Seyyid Ebûbekir ve Yusuf b. Dur Bâli nâm kimesneler meclis-i şer‘de fi’l-hakīka mezbûr Ahmed mezbûrât avratlar ile mârrü’z-zikr mekābir-i müslimîn üzerinde yüzleri ve gözleri açık bir yerde otururken zâbıtân-ı merkūmân mezbûr Ahmed ve merkūmât avratları huzûrumuzda ahz eylemişlerdir deyû alâ tarîki’ş-şehâde haber verdiklerinde vâki‘ü’l-hâl zâbıtân-ı merkūmân talebleriyle ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis min Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Musli Çelebi b. Abdullah, Eyüb Çelebi b. Mehmed, el-Hâc Hüseyin el-Cündî, Hüseyin b. Tayyib, Ali Beşe Çukadâr ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|