.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662)
cilt: 28, sayfa: 302
Hüküm no: 310
Orijinal metin no: [68b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Emine bt. Abdullah’ın Büyükçekmece’deki çiftliğini içindekilerle birlikte Vezir Cafer Paşa’ya satması

Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantaniyyetü’l-mahmiye’de Çukurbostan başında Seydi Halîfe mahallesinde sâkine fahrü’l-muhadderât Emine Hâtun bt. Abdullah tarafından bey‘-i âti’z-zikri ve kabz-ı semeni ikrâra vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Mehmed Çelebi b. Mahmud ve Yahya Çelebi b. Nasuh şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan sulbî kebîr oğlu Zağarcı Ömer Çelebi b. Mehmed Ağa meclis-i şer‘-i şerîfde hâlâ atebe-i aliyye-i hüsrevânî ve südde-i seniyye-i şehriyârîde tevkī‘-i olan vezîr-i dilîr-i dil-pezîr müşîr-i müşterî-tedbîr mümehhid-i bünyânü’d-devlet müşeyyid-i erkânü’s-sa‘âdet sâhibü’l-kitâbi’l-müstetâb vezîr-i rûşen-zamîr Cafer Paşa hazretleri kıbelinden ikrâr-ı âti’z-zikri tasdîke vekîl olup bimâ hüve nehci’s-sübût şer‘an vekâleti sâbite olan fahrü’l-akrân İbrahim Ağa b. Abdülmennân nâm cündî mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin vâlidem müvekkile-i mezbûrenin silk-i mülk-i sahîhinde münselik olan emlâkinden Havâss-ı Aliyye kazâsına tâbi‘ Büyükçekmece nâhiyesi muzâfâtından Bojdar nâm karyede vâki‘ etrâf-ı erba‘a tarîk-i âma müntehî muhavvata-i dâhiliyyesi bir bâb tahtânî oda ve bir kiler ve iki anbar ve bir su kuyusu ve bir matbah ve bir fırın ve hadîka-i zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi ve muhavvata-i hâriciyyesi bir bâb tahtânî oda ve sundurma ve bir ahır ve içinde bir oda ve bir mikdâr harman yerini müştemil çiftlik ta‘bîr olunur mülk menzilini ve menzil-i mezbûrda mevcûd üç çift kara sığır öküzü iki çift su sığırı öküzü ve dört re’s kara sığır ineği ve altı re’s buzağı ve dana ve üç aded mükemmel araba ve üç döğen ve bir pulluk ta‘bîr olunur kebîr saban ve beş küçük saban ve sâir âlât-ı zirâ‘at ve esvâb-ı harâseti ve yetmiş keyl mezrû‘ buğday ve yetmiş keyl mezrû‘ alef ve yirmi keyl mezrû‘ arpa ve beş keyl mezrû‘ kaplıca ve menzil-i mezbûrun cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ve âmme-i menâfi‘ ve merâfıkı ile ve yine karye-i mezbûrede vâki‘ hudûd ve sınırı inde’l-ahâlî ma‘lûmetü’l-[hudûd] bir kıt‘a mülk bağını dahi bi cümleti’l-hukūk ve’l-levâhık müvekkilem vâlidem mezbûre Emine Hâtun müvekkil-i müşârün-ileyh paşa hazretlerine her biri yedişer dirhem gelir sekiz yüz kıt‘a riyâlî guruşa tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i kat‘î ile bundan akdem bey‘ ve teslîm, anlar dahi ber minvâl-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabz ve kabûl buyurup yine karye-i mezbûre sınırı dâhilinde vâki‘ merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Bayezid Hân-ı Velî evkāfı arâzisinden olup tefvîz-i âtî sudûruna değin müvekkilem vâlidem mezbûrenin zabt ve taht-ı tasarrufunda olup çiftlik-i mezbûre intimâ ile tahdîd ve tavsîfden müstağnî otuz altı kıt‘a tarla ve iki kıt‘a bostan ve üç kıt‘a çayırlarının dahi hakk-ı tasarruflarını, ma‘rifet-i sâhib-i arz ile yine müvekkil-i müşârün-ileyh paşa hazretlerine yüz kıt‘a riyâlî guruş bedel mukābelesinde ma‘rifet-i mütevellî-i evkāf-ı mezbûr ile tefvîz bi’l-ferâğ edip anlar dahi vech-i muharrer üzre tefevvüz ve kabûl buyurup semen-i mezbûr ile bedel-i merkūm ki cem‘an yedişer dirhem gelir dokuz yüz guruşu tamamen müvekkil-i müşârün-ileyh paşa hazretleri yed-i şerîflerinden alıp kabz edip menzil-i mezbûr ve bağ-ı mersûm ve ol tarlalar ve bostan ve çayırlarda alâkam kalmadı ba‘de’l-yevm müvekkil-i müşârün-ileyh paşa hazretlerinin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sarîhi olmuşdur, keyfe mâ yeşâ’ tasarruf buyursunlar dedi dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teber mâ cerâ bi’l-ibtigā ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min Zilka‘deti’ş-şerîfe li seneti isneteyn ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Hasan Ağa Cündî, Ramazan Efendi b. Hüseyin, Mehmed Çelebi b. Musli, Şaban Bey b. Hasan Cündî, İbrahim Bey Şâtır, Ali Beşe Çukadâr, Hüseyin Muhzır ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.