.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667)
cilt: 17, sayfa: 329
Hüküm no: 374
Orijinal metin no: [51b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ölen el-Hâc Nurullah b. Hüseyin’den vârislerine intikal eden evde oturan büyük oğlu Osman’dan yedi hissesinin alınıp kız kardeşi Kerime’ye teslim edilmesi

Vilâyet-i Anadolu’da Alâiye sancağında İbradi kazâsında Aşağı mahalle ahâlîsinden olup Mahmiye-i İstanbul’da vefât eden el-Hâc Nurullah b. Hüseyin’in verâseti zevcesi Âişe bt. ( ) ve sulbiye sagīre kızları Kerime ve Fâtıma ve sulbî kebîr oğlu Osman münhasırında olduğu şer‘an sâbit oldukdan sonra mezbûre Kerime’nin zevci tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olup kasaba-i mezbûre sükkânından olan el-Hâc İbrahim b. Hacı Mustafa ve es-Seyyid Hacı İbrahim b. es-Seyyid Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan diğer Osman b. Hacı Ali nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde zikri âtî menzile vâzı‘ü’l-yed olan mezbûr Osman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafından Sofuzâde Hacı Mehmed mülkü ve bir tarafından es-Seyyid Ali Çelebi mülkü ve bir tarafdan Hacı Mehmed mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd üç bâb fevkānî odaları ve dört bâb ahırı ve havlu ve kenîfi müştemil menzil ile’l-vefât müteveffâ-yı mezbûrun mülkü olup vefât ettikde otuz iki sehimden yedi sehmi müvekkilem mezbûre Kerime’ye intikāl ve isâbet etmişken mezbûr Osman müvekkilemin hissesine bi gayrı hakkın vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yedine ve bana teslîme mezbûr Osman’a tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Osman cevâbında fi’l-hakīka menzil-i mezbûr babam mezbûr Hacı Nurullah’ın mülkü olup lâkin ben kasaba-i mezbûrede menzil-i mezbûrda sâkin iken babam mezbûr Hacı Nurullah mahmiye-i mezbûrede hayâtında menzil-i mezbûr için benim değildir demiş, öyle olucak menzil-i mezbûr benim müstakillen cümlesi mülküm olup anın için vaz‘-ı yed ederim dedikde, mezbûr Osman mukaddemâ şirâ ya hibe da‘vâsı etmeyip müzâhim dahi olmamağın mezbûr Osman’ın cevâb-ı mezbûru def‘-i şer‘î olmamağın mûcebince menzil-i mezbûrun otuz iki sehimden müvekkile-i mezbûrenin hissesi olan yedi sehminden kasr-ı yedine ve müdde‘î-i mezbûr diğer Osman’a teslîme müdde‘â-aleyh olan mezbûr Osman’a tenbîh olunmağın mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min Cemâziyelâhir li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-eşbâh Eyüb Ağa Kethüdâ-yı hazret-i efendi, çukadâr Hasan Beşe b. Abdullah, Mehmed Çelebi Kethüdâ-yı muhzırân, Şaban Ağa Ser-muhzırân.