Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 82 Numaralı Sicil (H. 1081 / M. 1670 - 1671) cilt: 29, sayfa: 187 Hüküm no: 225 Orijinal metin no: [43a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Eyüp Sultan bakkallarının İstanbul’daki arpacı ve otlukçu taifesinden şikâyetlerinin fetva hükümlerine göre halli
Akzâ kuzâti’l-müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazlı ve’l-yakīn, hüccetü’l-Hakkı ale’l-halkı ecma‘în vâris-i ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtâs bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâilühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -aleyhi rahmetü Rabbihi’l-Bârî- esvâkında olan bakkal tâifesi südde-i sa‘âdetime arzuhâl sunup mezbûrlar kadîmden mahmiye-i İstanbul’da olan bakkal tâifesine yamak olup kadîmü’l-eyyâmdan emr-i şerîfimle vâki‘ olan ordu ve sâir tekâlîfi bakkal ve yaş yemiş pazarbaşılarına teslîm ve mu‘tâd-ı kadîm üzre edâ olunup dahl olunmak îcâb etmez iken hâlâ mahmiye-i İstanbul’da olan arpacı ve otlukçu tâifesi vâki‘ olan ordu ve sâir tekâlîf bizimle ma‘an verin deyû kadîme muhâlif nizâ‘ etmeleriyle bundan akdem mürâfa‘a-i şer‘ olup görüldükte mezkûrdan arpacı ve otlukçu tâifesi mu‘ârazadan men‘ olunup cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye verilmeğin mezkûrlar kanâ‘at etmeyip geri ve ol hüccete mugāyir dahl ve nizâ‘ eyledikleri ve bu bâbda Şeyhülislâmdan fetvâları olduğunu bildirip kadîmden olageldiği üzre amel olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledikleri ecilden yedlerinde olan hüccet-i şer‘iyye mûcebince ve fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel olunmak emrim olmuşdur, buyurdum ki hükm-i şerîfimle vusûl buldukta sâdır olan emrim üzre amel edip dahi husûs-ı mezbûra tamâm-ı hak ve adl üzre tefahhus ve fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyelerine nazar edip göresiz arz olunduğu üzre ise ol bâbda muktezâ-yı emr-i şer‘-i kavîm ve mutazammın-ı tevâfuk-ı şer‘ olunup alâ vechi’l-hasm sâbit olan hüccet-i şer‘iyye ve fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel edip min ba‘d şer‘-i şerîf ve fetevâ-yı münîfe ve hüccet-i şer‘iyyeye ve kadîmden olagelen emr-i hümâyûnuma muhâlif kimesneye iş ettirmiyesiz şöyle bilesiz, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâili Zilka‘de sene sitte seb‘în ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.
|