|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 68 Hüküm no: 7 Orijinal metin no: [2b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Halomic mukâtaa emini Sarı Ali Ağa’nın vekili olup Mizistre mukâtaasını toplayan Mehmed Ağa’nın haksız olarak aldığı parayı iadesi
Vilâyet-i Rumeli’nde livâ-i Mora’da Mizistre kazâsı tevâbi‘inden olan kurâ ahâlîlerinden Anavriti nâm karyeden Kostantin v. Nikola ve İstematilo v. Yani ve Kadmosta nâm karyeden Manol v. Kostantin ve Hırsane nâm karyeden Papa Yorgi Konmo v. Nikola ve Barbayan v. Todori ve Pasnik? nâm karyeden Anagnoşdi v. Yani ve Koniçe nâm karyeden Todori v. Dimo ve Parahak nâm karyeden Kostantin v. Yorgi ve Kastana nâm karyeden Yorgaki Kaçivelo v. Dimo nâm zimmîler mahfil-i kazâda bin seksen sekiz senesinden bin seksen yedi senesine mahsûb olmak üzre livâ-i mezkûrede vâki‘ Halomic mukāta‘ası emîni olan Edirneli Sarı Ali Ağa tarafından vekîl olmak üzre mukāta‘a-i mezkûre mülhakātından mîzân-ı harîr mukāta‘asının sene-i mezbûrede mahsûb olmak üzre rüsûmunu cem‘ ve tahsîl eden işbu râfi‘ü’l-kitâb Mehmed Ağa b. Hasan mahzarında her biri bi’l-asâle takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip mezbûr Mehmed Ağa vilâyet-i merkūmede Kalavrita kasabasında sâkin Likorya? b. Mustafa Ağa nâm kimesnenin menzilinde mukāta‘a-i mezkûre emîni mûmâ-ileyh Ali Ağa’nın vekîliyim deyû mîzân-ı harîr rüsûmu nâmında sene-i mezbûreye mahsûb olmak üzre bizim yedimizden bi gayri hakkın bin esedî guruş ahz ve kabz eyledikden sonra mezbûr Ali Ağa dahi tekrâr gelip mukāta‘a-i mezbûre mîzân-ı harîr mukāta‘ası rüsûmu kadîmden livâ-i mezbûre iskelelerinde alınagelmişdir mezbûr Mehmed Ağa kadîme muhâlif hilâf-ı kānûn ahz ettiğinden mâ‘adâ ben mezbûr Mehmed Ağa’yı husûs-ı mezbûra vekîl etmedim deyû mukāta‘a-i mezbûre rüsûmunu kadîmden alına geldiği üzre livâ-i mezkûr iskelelerinde tekrâr bizden cem‘ ve tahsîl ve ahz ve kabz eyledi hâlâ mûmâ-ileyh Mehmed Ağa’nın hilâf-ı şer‘ ve kānûn bizim yedimizden aldığı meblağ-ı merkūm bin esedî guruşu taleb eylediğimizde bize vermede ta‘allül eder suâl olunup meblağ-ı merkūmu bize alıverilmek matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl mûmâ-ileyh Mehmed Ağa, minvâl-i muharrer üzre meblağ-ı merkūm bin guruşun ahz ve kabzını ikrâr lâkin meblağ-ı merkūmu bana teslîm eden zimmîler mesfûrun Kostantin ve İstematilo ve Manol ve Papa Yorgi Konmo ve Barbayan ve Anagnoşdi ve Todori ve Kostantin ve Yorgaki Kaçivelo olduğu ma‘lûmum değildir deyû redd-i cevâb edicek müdde‘iyûn-ı mesfûrûndan meblağ-ı merkūmu mûmâ-ileyh Mehmed Ağa kendi yedlerinden ahz ve kabz ettiğini mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâlden fi’l-asl livâ-i mezbûrdan olup hâlâ medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî’de Mehmed Bey mahallesi sâkinlerinden Hüseyin Çavuş b. Sinan ve Hasan b. Abdullah nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ sene-i mezbûre bin seksen sekiz senesinden kasaba-i mezbûrede mezbûr Mustafa menzilinde sene-i mezbûreden bin seksen yedi senesine mahsûb olmak üzre mukāta‘a-i mezbûre mîzân-ı harîr mukāta‘ası rüsûmu nâmında mûmâ-ileyh Mehmed Ağa müdde‘iyûn-ı mesfûrûn Kostantin ve İstematilo ve Manol ve Papa Yorgi Konmo ve Barbayan ve Anagnoşdi ve Todori ve Kostantin ve Yorgaki Kaçivelo nâm zimmîler yedinden bizim huzûrumuzda bin esedî guruş ahz ve kabz eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri [3a] şehâdet-i şer‘iyye eylelediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle meblağ-ı merkūm bin esedî guruşu müdde‘iyûn-ı mesfûrûndan yedime teslîmine Mehmed Ağa’ya tenbîh olundukdan sonra müdde‘iyûn-ı mesfûrûndan mûmâ-ileyh Mehmed Ağa muvâcehesinde her biri i‘âde-i kelâm [edip] meblağ-ı merkūm bin esedî guruşun iki yüz esedî guruşunu mûmâ-ileyh Mehmed Ağa yedinden ahz ve kabz edip meblağ-ı bâkī sekiz yüz esedî guruşun taleb ve da‘vâsından her birimiz mûmâ-ileyh Mehmed Ağa’nın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik dediklerinde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire li sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: (…) [Kıdve]tü’l-emâsil Ali (…) mezbûr, Hüseyin Ağa emîn-i mezbûr, Yusuf b. Abdullah tâbi‘-i mezbûr, Süleyman b. Abdullah Kîsedâr, Ali Bey b. ( ) tâbi‘-i mezbûr.
|