|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 75 Hüküm no: 14 Orijinal metin no: [4b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Selâmi Mehmed Bey vakfı eski mütevellisi Mehmed Çavuş’un muhasebesinin görülüp ibra edilmesi
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘den mevlânâ Mehmed Efendi b. Nasuh irsâl olunup ol dahi medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de Câmi‘-i Kebîr mahallesi sükkânından Mehmed Çavuş b. Abdullah’ın menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde medîne-i mezbûrede merhûm Selâmi Mehmed Bey vakfı’na berât-ı âlîşân ile bi’l-fi‘l mütevellî olan Abdullah Efendi b. Ahmed meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda vakf-ı mezbûrun sâbıkan mütevellîsi olan işbu râfi‘ü’l-kitâb mezbûr Mehmed Çavuş mahzarında bi’t-tevliyye ikrâr ve takrîr-i kelâm edip sâbıkan vakf-ı mezkûr mütevellîsi olan mezbûr Mehmed Çavuş tevliyyet-i merkūmeden ma‘zûl ve yerine mütevellî olmağın mezbûr Mehmed Çavuş’un ma‘rifet-i şer‘le muhâsebesini gördüğümde zamân-ı tevliyyetinde makbûz olan bin yüz üç esedî guruş asl-ı mâl-ı vakf-ı mezkûru ve yine vakf-ı mezbûr malından yedek ta‘bîr olunur otuz iki esedî guruş dahi ki cem‘an bin yüz otuz esedî guruşun yüz doksan altı guruşunu mezbûr Mehmed Çavuş’un bana nakid teslîm edip ben dahi cânib-i vakf-ı mezbûr için ahz ve kabz eylediğimden sonra meblağ-ı mezkûrdan bâkī dokuz yüz otuz dokuz esedî guruş asl-ı mâl-ı vakf-ı mezkûr zimem-i nâsda olmağla erbâb-ı zimemin her biri merkūm Mehmed Çavuş bana gösterdikde her biri vakf-ı mezbûre deyni olduğunu ikrâr ve i‘tirâf etmekle ben dahi meblağ-ı bâkī dokuz yüz otuz dokuz esedî guruşu zimem-i nâsdan kabûl edip rehinlerini dahi mezbûr Mehmed Çavu[ş] yedinden tamâmen ahz ve kabz eylediğimden sonra yine mezbûr Mehmed Çavuş’dan meblağ-ı merkūmun ribhinden zamân-ı tevliyyetinde ahz ve kabz eylediği murâbahadan zimmetinde on sekiz bin akçe bâkī kalmışidi hâlâ tevliyyetim hasebiyle cânib-i vakf-ı mezkûr için taleb ve da‘vâ eylediğimde ol dahi inkâr ile cevâb verip ben dahi isbâtdan âciz olmağla beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vâkı‘a olmuşdu el-hâletü hâzihî vesâtat-ı müslimîn ile sulh cânib-i vakfa her vechile enfa‘dır deyû mürtezika-i vakf-ı mezkûr icmâ‘ ve ittifâk etmeleriyle ben dahi da‘vâ-yı mezbûrdan kırk iki esedî guruş bedel-i sulh üzerine cânib-i vakf-ı mezkûre için tamâmen ahz ve kabz eyledim min ba‘d asl-ı mâl-ı vakf-ı mezkûrdan ve yedek akçesinden mezbûr Mehmed Çavuş zimmetinde ve yedinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmadı ve meblağ-ı merkūm on sekiz bin akçe murâbahaya müte‘allika mezbûr Mehmed Çavuş ile da‘vâ ve nizâ‘ım dahi yokdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâki‘ hâlî mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Çukadâr Ahmed Beşe b. Hasan ve Muhzır Hüseyin b. Ali ile meclis-i şer‘a gelip vukū‘u üzre inhâ etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min Cumâdelâhire li sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çavuş el-Mübâşir, Mehmed Çelebi b. Veli el-Kâtib, Mehmed Ağa b. Eyüb, Abdullah Çelebi b. Mustafa İlhânî, Osman Çelebi b. Mehmed Üstâd, çukadâr Ahmed Beşe.
|