.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680)
cilt: 31, sayfa: 85
Hüküm no: 29
Orijinal metin no: [6b-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Seyyid Abdülkâdir Efendi Vakfı mescidi tamiri keşfi

Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de vâki‘ Saçlı Emir demekle ma‘rûf merhûm es-Seyyid Abdülkādir Efendi vakfına berât-ı âlîşân ile bi’l-fi‘l mütevellî olan işbu râfi‘ü’l-kitâb Abdullah Efendi b. Ahmed meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde bi’t-tevliyye takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip merhûm-ı mezbûrun medîne-i merkūmede Câmi‘-i Kebîr mahallesinde vâki‘ merhûm Sadeddin Efendi zâviyesine muttasıl mescid-i şerîfin ebniye-i kadîmesinden sakfları ve duvarları ve pencere ve kapıları mürûr-ı eyyâm ile harâba müşrif olmağla sâlifü’z-zikr ebniyenin ta‘mîr ve termîmi için ve müceddeden binâsı lâzım gelen mahalleri müceddeden binâ olunmak için bundan akdem kıbel-i şer‘-i enverden istîzân eylediğimden sonra ebniye-i mezkûreden lâzımü’l-meremme olan mevzi‘-i ta‘mîr ve termîm ve müceddeden binâsı lâzım olan mahalleri dahi müceddeden binâ ettirmeğin, üzerine varılıp ba‘de’l-keşf ve’l-mesâha masrûfumun mikdârı tahmîn-i sahîh ile tahmîn ve takvîm ve ketb ve terkīm olunmak matlûbumdur dedikde savb-ı şer‘-i hatîrden mevlânâ Mehmed Efendi b. Nasuh irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlarından Üstâd Halîfe b. Abdülmennân ve sâir sukūf ve ebniye ahvâline vukūfu olup zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî bî-garaz cemâ‘atle mescid-i mezkûre varıp akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde mi‘mâr-ı mezbûr mescid-i merkūmun evvelâ sakfların mesâha ettikde tûlen ve arzen bi hesâb-ı terbî‘î yüz otuz iki zirâ‘ sakfın beher zirâ‘ı ellişer akçeden altı bin altı yüz akçe ve yine tûlen ve arzen bi hesâb-ı mezbûr yetmiş beş zirâ‘ nîm şişeli tav‘anın beher zirâ‘ı otuzar akçeden iken bin iki yüz elli akçeden iki bin iki yüz elli akçe ve yine tûlen ve arzen bi hesâb-ı mezbûr yüz elli altı zirâ‘ duvar sıvanın beher zirâ‘ı on beşer akçeden iki bin üç yüz kırk akçe ve dört aded pencere çerçeve ve kapağıyla her pencere yüz yirmişer akçeden dört yüz seksen akçe ve dört aded billur cam altı yüz kırk akçe ve iki sagīr dolap yüz altmış akçe ve yine tûlen ve arzen bi hesâb-ı mezkûr yirmi dokuz zirâ‘ tahta döşemenin beher zirâ‘ı otuzar akçeden sekiz yüz yetmiş akçe ve yine tûlen ve kadden bi hesâb-ı mezbûr otuz beş zirâ‘ kemer tahtasından cedîden minârenin beher zirâ‘ı yüz elli akçeden sekiz yüz seksen akçe ve mihrâb önünde ve nerdübân başında trabzan ber vech-i tahmîn üç yüz akçe ve yine tûlen ve arzen bi hesâb-ı mezbûr yedi zirâ‘ tuğla döşemenin beher zirâ‘ı yirmişer akçeden yüz kırk akçe ve on basamak cunba nerdübân ber vech-i tahmîn beş yüz akçe ve iki cedîd kebîr dolab dört yüz akçe ve üç cedîd tencere camı yedi yüz elli akçe ve üç cam teli üç yüz akçe ve on sekiz geçme parmaklık yirmişer akçeden üç yüz altmış akçe ve bir oturak tahtası yüz akçe ve bir sokak kapısı ber vech-i tahmîn üç yüz akçe ve bir türbe kapısı yüz elli akçe ve iki türbe sandukası üç yüz akçe ve bir kebîr oluk yüz yirmi ve bir minâre âlemi [7a] üç yüz akçe ve otuz vakıyye cedîd kurşun ile altmış yedi vakıyye atîk kurşun tebdîline sekiz yüz akçe ve ber vech-i tahmîn tav‘an boyalarına bin iki yüz akçe ki işbu ebniye-i muhdese ile ebniye-i kadîmenin ta‘mîr ve termîminin üstâdiyye ve ırgadiyye ve sâir harc-ı lâzımıyla cem‘an yirmi beş bin dört yüz doksan akçe ile ancak olur bundan noksan ile olmak mümkün değildir deyû mi‘mâr-ı mezbûr ve sâir cemâ‘at-i müslimîn-i mezkûrîn icmâ‘ ve ittifâk eylediklerin mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ba‘de’t-tahrîr ma‘an ba‘s olunan Çukadâr Ahmed Beşe b. Ali ve Hüseyin Çelebi b. Ali ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi her biri haber vermeleriyle mâ cerâ bi’l-ibtigā ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire li sene tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. İbrahim, Mehmed Efendi b. Süleyman, el-Hâc Sırrı Ağa b. Kaytas, Hâfız Mehmed Efendi b. Ebûbekir, Mehmed Ağa b. Eyüb, Hasan Çelebi b. Mahmud, Mehmed Çelebi b. Mustafa, Mehmed Efendi b. Ahmed, Osman Çelebi b. Mehmed Usta, Mehmed Çelebi b. Mustafa, İbrahim Efendi b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Mehmed, Abdi Beşe b. Mehmed, Mehmed Beşe b. Ali, Ahmed Beşe b. Ali, Hüseyin Çelebi b. Ali ve gayruhüm.