|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 92 Hüküm no: 39 Orijinal metin no: [8a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Âişe bt. Mahmud’un ticaret için Nahçıvan’da bulunan kocası Cafer’in vefat ettiği ve kızı ile ilgili nafaka davasında vekilinin sorumlu olmadığı
Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Kasım Paşa mahallesi sâkinelerinden Âişe bt. Mahmud nâm hâtunun anası tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîli olup bimâ hüve tarîkü’s-sübût şer‘an vekâleti sâbite olan Hatice bt. Mehmed nâm hâtun mahfil-i kazâda bâ‘is-i hâze’l-kitâb Bektaş b. Abdullah nâm kimesne mahzarında bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip kızım müvekkilem merkūm Âişe’nin zevci olup hâlâ diyâr-ı Acem’de Nahçıvan kasabasında müsâferet tarîki üzre sâkin olan Cafer b. Haydar nâm kimesne târih-i kitâbdan üç sene mukaddem kasaba-i mezbûreye ticâret için azîmet ettiği vakitde mezbûr Bektaş ile üçü bir yerde iken kızım mezbûre Âişe’nin nafakası için beher ay yüzer akçe vermek üzre mezbûr Bektaş’a havâle-i şer‘iyye ile havâle eyledikde mezbûr Bektaş dahi havâle-i mezbûreyi kabûl ve bin seksen dokuz senesi Ramazân-ı şerîfine gelince her ay havâle olunan yüzer akçeyi kızımız mezbûre Âişe’ye teslîm eyledi hâlâ bin seksen dokuz Ramazânı’ndan târih-i kitâb gününe gelince mürûr eden şühûrdan beş aylık beş yüz akçeyi mezbûr Bektaş kızım mezbûre Âişe’ye teslîm etmedi suâl olunup meblağ-ı bâkī beş yüz akçenin alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Bektaş vech-i meşrûh üzre olan havâleyi kabûlünü ikrâr lâkin mezbûre Âişe’nin zevci mezbûr Cafer sene-i mezbûre bin seksen dokuz senesi Ramazânı’nda kasaba-i merkūmede vefât etmişidi ana binâen meblağ-ı merkūm beş bin beş yüz seksen dokuz akçeyi teslîm etmedim deyicek isre’l-istintâk ve akībe’l-inkâr ve gıbbe’t-talebi’l-beyyine udûl-i ricâl-i ahrârdan fi’l-asl kasaba-i mezbûrede merkūm Cafer’in müsâfiren sâkin olduğu Teze mahallesi ahâlîsinden olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Tahta handa ticâret üzre olan Şaban b. Mehmed ve Mehmed b. Kara Mustafa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde makām-ı kazâda hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ müvekkile-i mezbûrenin zevci merkūm Cafer minvâl-i muharrer üzre sene-i mezkûre Ramazân-ı şerîfinde kasaba-i merkūmede müsâfiren sâkin iken vefât edip cenâzesine hâzır olduk biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû tahrîri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylelediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle mezbûr Cafer’in mevtine ba‘de’l-hükm vekîl-i merkūm nafaka talebiyle mezbûr Bektaş’a bî-vech ta‘arruzdan men‘ birle mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin min şehri Recebi’l-mürecceb li sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ali Efendi b. Mehmed el-Kadı, Hüseyin Çelebi b. Ali, Ahmed Beşe b. Hüseyin Çukadâr, Mehmed b. Eyüb ve gayruhüm mine’l-huzzâr.
|