|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 114 Hüküm no: 66 Orijinal metin no: [12b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kötü söz ve işleri olan Mustafa b. Müstecab’ın mahalleden çıkartılması
Medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de Câmi‘-i Kebîr mahallesi ahâlîsinden Hasan Çelebi b. Mehmed ve Ahmed b. Abdullah ve el-Hâc Mehmed b. Abdullah ve Ali Beşe b. Mehmed ve İlyas b. Haydar ve Şaban b. Abdullah ve Ahmed b. Mehmed nâm kimesnenin meclis-i şer‘-i şerîfde yine mahalle-i mezbûre sükkânından olup lâkin icâre ile âhar kimesnenin menzilinde sâkin olan Uzun Mustafa b. Müstecâb nâm kimesneyi hâlâ medîne-i mezbûre subaşısı hâzır bi’l-meclis Musa Bey b. Mehmed i‘ânetiyle ihzâr ve mahzarında her biri takrîr-i kelâm ve bast-ı merâm edip merkūm Mustafa kendi hâlinde olmayıp her gün mahalle-i mezbûrede sâkin olduğu menzile kendiye nâ-mahrem avratlar getirdiğinden mâ‘adâ birbirine ve kendiye nâ-mahrem ricâl ve nisvânı kendi menzilinde cem‘ edip fısk u fücûr ettirmekle bundan akdem birkaç def‘a tenbîh eyledik mütenebbih olmayıp her birimize hilâf-ı şer‘ şütûm-ı galîza ile şetm ettiğinden mâ‘adâ, el-ân yine her gece birbirine nâ-mahrem ricâl ve nisvânı cem‘ ve fısk ettirir, el-hâsıl mezbûr Mustafa’nın dâ’imen fi‘l-i fısk ve fücûr olmağla her hâlinden müte’ezzîleriz binâen aleyh taraf-ı şer‘den mahalle-i mezbûreden ihrâcına tenbîh olunmak murâdımızdır eğer mahallemizden ihrâc olunmazsa, mahallemizde fesâd ve mütezarrır olmamız mukarrerdir deyû her biri mezbûr Mustafa’nın sû-i hâlini haber vermeleriyle mezbûr Mustafa’nın mahalle-i merkūmeden hurûcuna ve min ba‘d kavlen ve fi‘len hilâf-ı şer‘-i şerîf fi‘l etmemek üzre tenbîh birle mâ cerâ gıbbe’l-ibtigā ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî aşer min Recebi’l-mürecceb li sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Es-Seyyid Abdurrahman Efendi b. ( ) el-İmâm, Ahmed Beşe b. Abdullah, Mehmed b. Eyüb, Mehmed b. Mahmud, Hasan b. Abdullah ve gayruhüm.
|