|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 126 Hüküm no: 79 Orijinal metin no: [14b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Belkıs bt. Abdullah’ın Havva bt. Mehmed’deki miras alacağını alması
Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Bıçakçı Ferhad mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mustafa b. Mehmed nâm müteveffânın verâseti zevce-i metrûkesi Belkıs bt. Abdullah ve zî-rahm mahremi cihetinden Havva bt. Mehmed nâm hâtuna münhasır olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra işbu râfi‘atü’l-kitâb merkūme Belkıs tarafından husûs-ı âti’l-beyânı da‘vâ ve taleb ve ahz u kabza ve kendiye îsâle hüccet-i şer‘iyye ile vekîl-i müsbeti olan el-Hâc Ahmed b. Abdullah mahfil-i kazâda müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vâzı‘atü’l-yed olan Havva bt. Mehmed nâm hâtunun zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl-i müsecceli olan Halil Efendi b. Haydar mahzarında bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkile-i mezbûre Belkıs zevci müteveffâ-yı mezbûr Mustafa hayâtında iken târih-i kitâbdan sekiz sene mukaddem nefsini huzûr-ı müslimînde bin beş yüz akçe mehr-i müeccel üzerine tezvîc ve akd-i nikâh eylediğinde ol dahi tezevvüc ve kabûl edip ve kable’l-edâ fevt olmağın hâlâ mehr-i mezbûrun bin beş yüz akçeyi müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesinden bi’l-vekâle taleb ederim suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında müvekkilesi merkūme Havva’nın müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesine vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘iyye-i merkūme Belkıs ber vech-i muharrer bin beş yüz akçe mehr-i müeccel hakkı olduğunu inkârıyla cevâb vermeğin müdde‘iyye-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâl-i ahrârdan mahmiye-i İstanbul’da Murad Paşa-yı Atîk câmi‘-i şerîf imâmı Mehmed Efendi b. Mehmed ve câmi‘-i mezkûrun kayyımı diğer Mehmed Efendi b. Hasan nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde makām-ı kazâda hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mezbûre Belkıs müteveffâ-yı mezbûr hayâtında târih-i mezbûrda bin beş yüz akçe mehr-i müeccel üzerine nefsini bizim huzûrumuzda tezvîc ve akd-i nikâh edip ol dahi tezevvüc ve kabûl eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylelediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müvekkile-i mezbûre Belkıs’a şer‘an tahlîf lâzım gelmeğin müvekkile-i mezbûre Belkıs meclis-i şer‘a ihzâr ve vekîl-i mezbûr Halil Efendi muvâcehesinde meblağ-ı mezkûrdan müteveffâ-yı mezbûrdan hayâtında küllen ve ba‘zan ahz ve istîfâ veya hibe veya âhara havâle veya turuk-ı şer‘iyyeden bir tarîk ile zimmetini ibrâ eylemediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi aliyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm vekîl-i mezbûr el-Hâc Ahmed diğer vekîl Halil Efendi muvâcehesinde i‘âde-i kelâm edip müvekkile-i mezbûre Belkıs’ın bin beş yüz akçe mehr-i müsbetini ve bin dört yüz elli üç akçe rub‘ hisse-i şer‘iyyesini tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan olmak üzre vekîl-i mezbûr Halil Efendi yedinden ahz ve kabz eyledim min ba‘d müvekkile-i mezbûre Belkıs’ın mehr-i müeccelinden ve rub‘ hisse-i şer‘iyyesinden müvekkile-i mezkûre Havva’nın ve vekîli mezbûr Halil Efendi’nin zimmetlerinde ve yedlerinde bir akçe ve bir habbe hakkı bâkī kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min şehri Recebi’l-mürecceb li sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mahmud Çelebi b. Receb, Hüseyin Çelebi b. Bayram, Mehmed b. Eyüb, Mehmed b. Mahmud ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|