Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 344 Hüküm no: 394 Orijinal metin no: [54a-4] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Hüseyin b. Ahmed’in vârisi olarak karısının ortaya çıktığı ve el konulan mallarından mehir bedeliyle ¼ hissesinin beytülmâlce ödenmesi gerektiği Bi’l-fi‘l vilâyet-i Rumeli’nde Medîne-i Hacıoğlupazarı kadısı olan Şeyh Mehmed Efendi b. Halil b. İsmail kıbelinden hat ve hatmini hâvî târih-i kitâb senesi Cumâdelâhiresi evâsıtıyla müverrah el-Hâc Mustafa b. Muhtar nâm kimesne yediyle nakl-i şer‘î vârid olup mazmûnu kasaba-i Hacıoğlu pazarından da‘vâ-yı sahîh-i şer‘iyye ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra udûl-i müslimînden olup kasaba-i mezbûre mahallâtından el-Hâc Umur mahallesi sükkânından Mehmed Hoca b. Zeynel b. Ömer ve Mehmed Çelebi b. Mustafa b. Ahmed nâm kimesneler nakl ve tahvîl için mahall-i cerh ve ta‘dîle li ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-hakīka bundan akdem kasaba-i mezbûrda Hacı Hamza mahallesi sükkânından olup hâlâ medîne-i Kostantıniyye’de vâki‘ Vezir hanı demekle ma‘rûf handa tüccâr-ı müsâfirînden iken vefât edip zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamağla muhallefâtı beytülmâl emîni yedinde mazbût olduğu mesmû‘umuz olan Hüseyin b. Ahmed’in müdde‘iyye-i mezbûre Zâhid[e] Hâtun zevce-i metrûkesi olup müteveffâ-yı mezbûrun zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdun-aleyh sekiz bin akçe mehr-i müecceli olduğuna şâhidleriz ve hasren vârisesi olmağla müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtının rub‘una dahi müstahıkkadır müdde‘iyye-i mezbûre için sekiz bin akçe mehr-i müeccelini ve muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûrun ba‘de ihrâci’d-düyûn rub‘unu muhallefât-ı müteveffâ-yı mezkûru kābız olanlardan hakk-ı taleb ve ahz vardır, bu husûsa dahi bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vakı‘a oldukdan sonra müdde‘iyye-i mezbûre mehr-i müecceli olan meblağ-ı merkūm sekiz bin akçeyi müteveffâ-yı merkūma hâl-i hayâtında küllen ve ba‘zen ahz [ve] istîfâ veya turûk-ı şer‘îden bir tarîk ile zimmetini ibrâ etmediğine ve müteveffâ-yı merkūmun müdde‘iyye-i merkūme kabzında ism-i mal [ıtlâk] olunur bir şeyi kalmadığına [54b] istihlâf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ ettikden sonra müdde‘iyye-i mezbûre müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde olan sekiz bin akçe mehr-i müeccelini ve rub‘ hisse-i şer‘iyyesini emîn-i mezbûrdan ve sâir muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûra vâzı‘ü’l-yed olanlardan taleb ve da‘vâ ve ahz u kabz ve kendiye îsâle ve ahz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun cümlesine nâkil-i kitâb el-Hâc Mustafa b. Muhtar nâm kimesneyi tarafından vekîl nasb ve ta‘yîn edip ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve hizmet-i lâzımesini edâya ta‘ahhüd eylediğini hâvî bulunmağın kitâb-ı mezbûr merkūm el-Hâc Mustafa talebiyle tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vâzı‘ü’l-yed olup medîne-i mezbûrede kāimmakām-ı defterdâr-ı şıkk-ı evvel olan Emîrü’l-ümerâ’i’l-kirâm kebîrü’l-küberâi’l-fihâm zü’l-kadri ve’l-ihtirâm sâhibü’l-izzi ve’l-ihtişâm Mehmed Paşa -dâme birruhû ve feşâ- mahzarında feth ve kırâat olundukda mûmâ-ileyh Mehmed Paşa kitâb-ı mezbûrun mevlânâ-yı mezkûr kıbelinden vürûdunu inkâr etmeğin mezbûr el-Hâc Mustafa’dan kitâb-ı mezbûr mevlânâ-yı merkūm kıbelinden vârid kitâbı ve zeylinde olan hat ve hatm dahi hat ve hatmi olduğuna beyyine taleb olundukdan [sonra] kitâb-ı mezkûrun zeylinde isimleri terkīm olan şuhûd-ı tarîkden el-Hâc Ali Bey b. İshak ve el-Hâc Mustafa Çelebi b. Kılıç ve el-Hâc Veli b. Piyâle nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka kitâb-ı mezbûr mevlânâ-yı mezbûrun kıbelinden vârid kitâbı ve zeylinde olan hat ve hatm dahi hat ve hatmidir mevlânâ-yı mezbûr kitâb-ı mezbûru zeylinde isimleri yazdıkdan sonra huzûrumuzda imzâ ve mühürleyip hat ve hatmine bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olup mûcebince ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin min Recebi’l-ferd li sene seb‘a ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim Çavuşbaşı İsmail Ağa, umdetü’l-emâsil ve’l-a‘yân Eyüb Ağa Kethüdâ-yı hazret-i efendi, fahrü’l-akrân Şaban Ağa b. Süleyman Ser-muhzırân, fahrü’l-eşbâh Hasan Beşe b. Abdullah Çukadâr.