Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 356 Hüküm no: 408 Orijinal metin no: [56b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hatun bt. Hasan’ın, mütevelli izni ile Sabunî Mustafa b. Ali’nin vakfettiği harap evin yerine yaptığı evin masrafının keşf ve tespiti
El-emru kemâ rukime fîh nemekahû el-fakīru ileyh sübhânehû te‘âlâ Ahmed el-Keşşâf bi medîneti Kostantıniyye el-mahmiyye. Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiyye mahallâtından Seydî Halîfe mahallesi sâkinelerinden fahrü’l-muhadderât Fâtıma Hâtun bt. Hasan meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip merhûm Sabunî Mustafa b. Ali nâm sâhibü’l-hayrın tevliyyet ve gallesi mahalle-i mezbûre mescid-i şerîfi ve ma‘bed-i latîfinde imâm ve müezzin olanlara beher yevm Kur’ân-ı azîmü’ş-şândan birer cüz’-i şerîf tilâvet edip keremlerinden sevâbını rûhuna ihdâ etmeleri üzre vakfı olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Abdi Çavuş vakfı ve bir tarafdan Kasab Yusuf vakfı ve bir tarafdan Ahmed Çelebi vakfı ve bir tarafdan ba‘zen İbrahim Çelebi mülkü ve ba‘zen tarîk-i hâs ile mahdûd dâhiliyye ve hâriciyyesinde büyût-ı adîdeyi müştemil menzil mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı şühûr ve a‘vâm ile bi’l-külliye harâb olup bir vechile kābil-i süknâ olmamağla müceddeden binâ olunmak lâzım geldikde cânib-i vakıfdan binâya müsâ‘ade ve binâsı için mevkūfe bir nesne dahi olmamağla mescid-i şerîf-i mezkûrda bi’l-fi‘l imâm ve müezzin olup menzil-i mahdûd-ı mezkûrun ber mûceb-i şart-ı vâkıf ale’l-iştirâk mütevellîleri olan fahrü’l-akrân Sâlih Efendi b. Ebûbekir ve fahrü’l-müezzinîn Ahmed Çelebi b. Bayezid nâm kimesneler menzil-i mahdûd-ı mezkûru icâreteyn-i ma‘hûdeteyn ile tâlibine arz eylediklerinde icâre-i müeccel ve üzerine edeceği binâ mu‘accelesine mahsûb olmak üzre kimesneye istîcâr etmeğin re’y-i hâkim ile icâre-i müeccele ve üzerine edeceği binâ mülkü olmak üzre tevliyyetleri hasebiyle izin vermeleri üzre tâlibine arz ettiklerinde ayda altmış akçe icâre-i müeccele ile benim üzerimde karâr edip ziyâde ile tâlib-i âhar bulunmayıp ve icâre-i mezkûra menzil-i mahdûd-ı mezbûrun arsasının ecr-i misli olmağın mütevelliyân-ı mezbûrân vech-i muharrer üzre arsa-i menzil-i mezkûru re’y-i hâkim ile ayda altmış akçe icâre-i müeccele ile bana îcâr edip ben dahi istîcâr ve kabûl eylediğimde nefsim için mülküm olmak üzre malım ile üzerine binâya bana izin verdiklerinden sonra arsa-i menzil-i mezkûrun üzerine müceddeden ebniye ihdâs eylemiş[im]dir, hâlâ cânib-i şer‘-i enverden varılıp masrûfum tahmîn-i sahîh ile tahmîn olunmak matlûbumdur dedikde savb-ı şer‘-i hatîrden bu fakīr [ve] hâssa mi‘mârlarından üstâd Mustafa Halîfe b. Ali ve zeyl-i rakīmde isimleri terkīm olunup ebniye ve sukūf ahvâline kemâl-i vukūfu olan bî-garaz müslimîn ile üzerine varıp mi‘mâr-ı mezbûr mütevelliyân-ı mezbûrân İmâm Sâlih Efendi ve müezzin Ahmed Çelebi muvâcehesinde mesâha eylediklerinde tûlen ve arzen bi hesâb-ı terbî‘î bennâ zirâ‘ıyla altı yüz seksen dört zirâ‘ sakfın her zirâ‘ı ellişer akçeden otuz dört bin üç yüz akçe ve bi hesâb-ı mezbûr iki yüz seksen altı zirâ‘ tavanın her zirâ‘ı kırk beşer akçeden on iki bin sekiz yüz yetmiş akçe ve bi hesâb-ı mezkûr dört yüz otuz altı zirâ‘ taş duvarın her zirâ‘ı altmışar akçeden yirmi altı bin yüz altmış akçe ve bir sagīr demir pencere iki yüz elli akçe ve bi hesâb-ı mesfûr on altı buçuk zirâ‘ tahta perdenin her zirâ‘ı yirmi beşer akçeden üç yüz otuz akçe ve dâhiliyyede olan iki kenîf bin beş yüz akçe ve bir fırın bin akçe def‘a köşkde olan bi hesâb-ı merkūm kırk zirâ‘ tahta perdenin her zirâ‘ı otuzar akçeden bin dört yüz kırk akçe ve bi hesâb-ı mesfûr yüz yirmi altı zirâ‘ taş temelin her zirâ‘ı kırkar akçeden beş bin kırk akçe ve bi hesâb-ı mezbûr yirmi altı zirâ‘ tahta döşemenin her zirâ‘ı yirmişer akçeden beş yüz yirmi akçe ve bi hesâb-ı mezbûr dört yüz seksen üç zirâ‘ dökme duvarın her zirâ‘ı kırkar akçeden on dokuz bin üç yüz yirmi akçe ve bi hesâb-ı mastûr iki yüz doksan iki zirâ‘ tahta döşemenin her zirâ‘ı kırkar akçeden on bir bin altı yüz seksen akçe ve Arabî kanadlı ağaç toplu dört pencerenin her zirâ‘ı üçer yüz akçeden bin iki yüz akçe ve Arabî kanadlı iki demir pencere dörder yüz akçeden sekiz yüz akçe ve üç kemer oda kapıları üç yüz akçeden dokuz yüz akçe ve mükemmel üç oda ocakları üç bin akçe ve Arabî kanadlı yedi dolap üçer yüz akçeden iki bin yüz akçe ve üç mükemmel masandra üçer bin akçeden dokuz bin akçe ve bi hesâb-ı mezkûr elli yedi zirâ‘ mahlût taş duvarın her zirâ‘ı otuzar akçeden bin yedi yüz on akçe ve camekânı ile bir kurnalı ve bir halvetli bir hamam on beş akçe ve köşkde olan ağaç parmaklı iki pencere yüz akçe ve bi hesâb-ı merkūm yirmi zirâ‘ tahta havâle perdesinin her zirâ‘ı on beşer akçeden altı yüz akçe ve on beşer tahta billurdan masnû‘ altı camın her birisi yüz ellişer akçeden dokuz yüz akçe ve sekiz İznikmid direkleri yüz ellişer akçeden bin iki yüz akçe ve bir zevrak kapı dört yüz akçe ve yirmi …? kırkar akçeden sekiz yüz akçe ve bir sâde masandra üç yüz akçe ve bir sâde matbah kapısı yüz yirmi akçe ve bir köşk kapısı altmış akçe ve cunbalı bir köşk nerdübânı iki yüz akçe ve bir kemer matbah ocağı iki bin akçe ve sekiz geçme trabzan yüz yirmişer akçeden dokuz yüz altmış akçe ve bir kiler ve biri oda kapısı iki yüz akçe ve bir ahır kapısı yüz elli akçe ve dört basamaklı bir nerdübân yüz akçe ve ağaç parmaklı dört pencere yüz yirmişer akçeden dört yüz seksen akçe ve bir oda kapısı yüz elli akçe ve mescid tarafından bir sokak kapısı yüz elli akçe ve Çukurbostan tarafından olan sokak kapısı yüz elli akçe ve on üç ağa tahtasından masnû‘ …? iki yüz altmış akçeye ve çirkâb dökmek için bir …? beş yüz akçe ve bir Medîneli dolap yüz elli akçe ve bir kuyu sakfı iki yüz yetmiş akçe ve iki oluk iki yüz akçe ve asmakâr tâkı yüz seksen akçe ve taşrada olan bir kenîf beş yüz akçe ve üç baca iki bin yüz akçe ve bahçe trabzanı bin sekiz yüz seksen sekiz akçe ve yüz altmış dokuz buçuk zirâ‘ taş kaldırım iki bin otuz dört akçe cem‘an yüz altmış beş bin yüz yirmi [akçe] ile ancak olup noksân ile binâ mümkün değildir meblağ-ı mezbûrdan sâbıkan tahmîn olunan on sekiz bin kırk akçe ihrâc olucak yüz kırk yedi bin seksen iki akçe kalır deyû mi‘mâr-ı mezbûr ile müslimîn-i mezkûrîn icmâ‘ ve ittifâk ettiklerinde mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî selhi Cumâdelâhire li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-a‘yân Mürsel Efendi b. Sefer, Bekir Çelebi b. Ali, Ali Çelebi b. Zülfikār, Ahmed Çelebi b. Yusuf, Derviş Bey b. Ahmed, Süleyman b. Abdullah, Veli Beşe b. Şaban, Ahmed Beşe b. Yusuf, Yusuf b. Osman, Mehmed Çelebi b. Şaban, Mehmed Çelebi el-Muhzır.
|