.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667)
cilt: 17, sayfa: 366
Hüküm no: 420
Orijinal metin no: [58a-4]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ölen Narhi Hasan Efendizâde Mustafa Efendi’nin terekesinden, mukātaada ortak olduğu Hacı İbrahim b. Hacı Receb’in alacağının ödenmesi

Bi’l-fi‘l mahmiye-i Edirne kadısı olan Halıcızâde demekle şehîr a‘lemü’l-ulemâ’i’l-kirâm Ahmed Efendi b. Abdurrahman ünvânı ile mu‘anven ve hatmi ile mahtûm bin yetmiş yedi Cumâdelâhiresi’nin dokuzuncu günü ile müverrah el-Hâc İbrahim b. el-Hâc Receb nâm kimesne yediyle nakl-i şer‘î vârid olup mazmûnu vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Lârende sâkinlerinden nâkilü’l-kitâb Hacı İbrahim b. Hacı Receb nâm kimesneden vech-i âtî üzre da‘vâ-yı sahîh-i şer‘iyye ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra udûl-i ahrâr-ı ricâlden olup mahmiye-i Edirne’de Sabuncu mahallesinde sâkin Nurullah b. İsmail b. Veli ve dergâh-ı âlî peyklerinden Ahmed b. Osman b. Mehmed nâm kimesneler nakl ve tahvîl için mahall-i cerh ve ta‘dîle hâzırân olup her biri şöyle edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediler ki mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden olup hâlâ sefer-i hümâyûnda vefât eden Narhî Hasan Efendizâde Mustafa Efendi bundan akdem mahrûse-i mezbûrda iken vilâyet-i Anadolu’da vâki‘ Suğla sancağında Selenti mukāta‘asını bin yetmiş yedi senesine mahsûb olmak üzre taraf-ı saltanat-ı aliyyeden kendisi der-uhde ve iltizâm edip ba‘dehû mezbûr el-Hâc İbrahim ile bundan akdem vefât eden Hacı İsmail nâm kimesnelere mukāta‘a-i mezbûreyi iştirâken bin esedî guruşa der-uhde edip anlar dahi iştirâken iltizâm ve kabûl eyledikden sonra müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Efendi hâl-i hayâtında meblağ-ı mezbûrdan ber vech-i peşîn yedi yüz esedî guruşun mezbûr Hacı İbrahim yedinden aldım deyû bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eylediğinden mâ‘adâ bu mazmûnu üzre yedlerine temessük dahi verdikden sonra mukāta‘a-i mezbûrenin zabtı mezbûrâna müyesser olmayıp taraf-ı mîrîden kabz olunmağla hâlâ müteveffâ-yı mezbûr Narhîzâde Mustafa Efendi’nin muhallefâtını kabz eden veresesinden meblağ-ı mezbûre yedi yüz kıt‘a esedî guruş hakkını müsteşhid-i mezbûr Hacı İbrahim için hakk-ı taleb ve ahz vardır biz bu husûsa bu minvâl üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eyledik[de] gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vakı‘a olduğunu hâvî bulunmağın kitâb-ı mezbûr merkūm el-Hâc İbrahim’in talebi ile müteveffâ-yı mezbûr Narhî Hasan Efendizâde Mustafa Efendi’nin vâlidesi ve vârisesi olup tereke-i vâfiyesine vâzı‘atü’l-yed olan Goncagam bt. Abdullah nâm hâtunu tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl [58b] olduğu zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olup mahrûse-i mezbûrede Manisalı Çelebi mahallesi sükkânından Mehmed b. Mehmed ve Kurşunlu türbe kurbunda sâkin Abdullah b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan es-Seyyid Himmet b. Şükrullah nâm kimesne muvâcehesinde dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadr-ı a‘zamîde akd olunan meclis-i şer‘-i âlîde feth ve kırâat ve istintâk olundukda mezbûr es-Seyyid Himmet müvekkillesinin vech-i mübeyyen üzre müteveffâ-yı merkūm Mustafa Efendi’nin terekesinde vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin kitâb-ı mezbûrun mûmâ-ileyh Ahmed Efendi kıbelinden vârid olup zeylinde olan hat ve hatm dahi mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’nin olduğunu inkâr etmeğin mezbûr el-Hâc İbrahim’den kitâb-ı mezbûrun zeylinde olan hat ve hatmi mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’nin hat ve hatmi olup kıbelinden vârid olduğunu mübeyyine beyyine taleb olundukda yol şâhidleri olup kitâb-ı mezbûrun zeylinde isimleri tahrîr olunan es-Seyyid Mehmed b. Mehmed ve İbrahim b. İsa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka hâlâ mahmiye-i mezbûre kadısı olan mûmâ-ileyh Ahmed Efendi kitâb-ı mezbûru bizim huzûrumuzda kırâat edip huzûrumuzda imzâ ve mühürleyip isimlerimizi zeyline yazıp hat ve hatme bizi işhâd eyledi biz kitâb-ı mezbûr mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’nin kıbelinden vârid kitâbı ve zeylinde olan hat ve hatmi dahi mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’nin hat ve hatmi olduğuna şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince meblağ-ı mezbûr yedi yüz esedî guruş müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Efendi’nin terekesinden mezbûr Hacı İbrahim’e edâya merkūm es-Seyyid Himmet’e tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min Recebi’l-mürecceb li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-kitâb Ebûbekir Efendi Tezkireci-i evvel, fahrü’l-küttâb Mustafa Efendi Tezkireci-i sânî, fahrü’l-akrân İsmail Ağa Serçavuş, fahrü’l-emsâl Eyüb Ağa Kethüdâ-yı hazret-i efendi, fahrü’l-akrân Şaban Ağa b. ( ) Ser-muhzırân, Çukadâr Hasan Beşe b. Abdullah, Yusuf b. Abdullah, Ali b. Ahmed.