Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 539 Hüküm no: 675 Orijinal metin no: [103a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İsmail Efendi b. Rüstem’in vârislerinin Mustafa Ağa’ya ödeyecekleri parayı aralarında paylaştırdıklarında Rahime bt. Muharrem’in hissesine düşeni ödemesi gerektiği
Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de Câmi‘[-i Kebîr] mahallesi sükkânından iken bundan akdem vefât eden İsmail Efendi b. Rüstem nâm müteveffânın verâseti zevce-i metrûkesi Rahime Hâtun bt. Muharrem ile sulbî kebîr oğulları Abdullah ve Süleyman ve İbrahim ve sulbiye kebîre kızı Âişe’ye münhasıra olup tashîh-i mes’eleleri sekiz sehimden i‘tibâr olunup sihâm-ı mezkûreden bir sehmi merkūme Rahime’ye ve ikişer sehmi dahi mezbûrun Abdullah ve Süleyman ve İbrahim’den her birine ve bir sehmi mersûme Âişe’ye isâbet ve intikāl ettiği şer‘an zâhir ve mütehakkik oldukdan sonra bâ‘isü’l-kitâb mezbûrûn Abdullah ve Süleyman ve İbrahim meclis-i şer‘-i şerîfde merkūme Rahime mahzarında her biri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd menzili mûrisimiz babamız müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında mülkü olup ba‘de vefâtihî irsen bize intikāl etti mülk-i mevrûsumuz bundan akdem gāib ani’l-meclis Mustafa nâm kimesneye seksen bin akçeye bey‘-i kat‘î ile bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen etmişidik lâkin menzil-i mezkûr vakf olduğu muvâcehemizde huzûr-ı hâkimde şuhûd-ı udûlle ba‘de’l-isbât, meblağ-ı mezbûrun istirdâdına hükm-i hâkim lâhık oldukdan sonra meblağ-ı mezbûru gāib-i mûmâ-ileyh Mustafa Ağa’ya edâya kıbel-i şer‘den bize tenbîh olunmuşidi hâlâ menzil-i mezkûr semeninden merkūme Rahime’nin bir sehim hisse-i mezkûresine isâbet edip bizim yedimizden ahz ve kabz eylediği seksen beş esedî guruşu merkūme Rahime Hâtun’dan taleb eylediğimizde vermede te‘allül ve inâd eder suâl olunup takrîri tahrîr ve meblağ-ı mezkûrun edâsına tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl mersûme Rahime cevâbında menzil-i mezbûrun semeninden kendi bir sehim hisse-i şer‘iyyesine ber vech-i seksen beş guruş isâbet edip ve meblağ-ı mezkûr seksen beş guruşu müdde‘iyûn-ı mezbûrûnun yedlerinden ahz ve kabzını münkire olucak müdde‘iyûn-ı merkūmûndan da‘vâlarını mübeyyine beyyine taleb olunduklarında udûl-i ricâl-i ahrârdan olup medîne-i mezbûre Çavuş Kasım mahallesinde sâkin Ali b. Osman ve Evlice Baba mahallesi sâkinlerinden Abdi Beşe b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde makām-ı kazâya hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müdde‘iyûn-ı mezbûrûn Abdullah ve Süleyman ve İbrahim menzil-i mahdûd-ı mezkûru mezbûr Mustafa Ağa’ya minvâl-i muharrer üzre meblağ-ı mezbûr seksen bin akçeye bey‘ ettiklerinde mersûme Rahime’nin dahi bir sehim hisse-i mezkûresine meblağ-ı merkūm seksen beş esedî guruş isâbet etmekle müdde‘iyûn-ı mersûmûn Abdullah ve Süleyman ve İbrahim merkūme Rahime’nin yedine meblağ-ı merkūm seksen beş esedî guruşu bizim huzûrumuzda def‘ ve teslîm ol dahi bi’t-tamâm kabz ve tesellüm eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-ışrîn min Şevvâli’l-mükerrem li sene ihdâ ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Nasuh Efendi b. Abdüsselâm, Hüseyin Efendi Mukayyid, Hüseyin b. Ali, Mahmud b. Eyüb, Mehmed b. Mahmud.
|