Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718) cilt: 61, sayfa: 41 Hüküm no: 6 Orijinal metin no: [2a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Rabi‘a Hatun mirasının üçte birinin Ali oğlu Mehmed Ağa’ya verilmesi talebi
Medîne-i hazret-i Ebâ Eyyüb Ensârî -radıye anhu Rabbihü’l-Bârî’de- Câmi‘-i kebîr mahallesinde sâkine iken bundan akdem vefât eden Rabi‘a bt. Derviş nâm hâtunun ber-vech-i âtî vasiyy-i muhtârı olduğunu iddi‘â eden işbu sâhibü’l-kitâb-ı müstetâb Mehmed Ağa b. Ali nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde müteveffât-ı mezbûrenin terekesin[e] vâzı‘u’l-yed olan Mehmed Çelebi b. İbrahim nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffât-ı mezbûr[e] târîh-i kitâbdan üç ay mukaddem hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl ve sıhhatinde iken ben bi-emri’llâhi te‘âlâ dâr-ı fenâdan dâr-ı bekāya intikāl ve irtihâl eylediğimde cemî‘ mâlımın sülüsü ifrâz olunup levâzım-ı defnim için kadr-i kifâye sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfîn iskāt-ı salât ve kefâret-i savm ve nezrime harc ve sarf olunup ve sâir eyyâmda masârıf-ı mu‘tâde üzere tabh-ı ta‘âm olunup rûhum için fukarâya it‘âm-ı ta‘âma harc ve sarf oluna ve sülüs-i mezkûrdan her ne bâkī kalırsa vasiyy-i muhtârım mezbûr ağa yediyle vücûh-ı birre harc ve sarf oluna deyu vasiyet ve vesâyâsını tenfîzine beni vasiyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr eyledi ben dahi vesâyet-i mezbûrumu kabûl ve merâsimini edâya ta‘ahhüd ve iltizâm eylediğimden sonra mezbûr Rabi‘a musırraten alâ-îsâihâ müteveffât olmağın bi’l-vesâye sülüs-i mezkûru taleb eylediğimde mezbûr Mehmed bana edâda ta‘allül eder suâl olunup müteveffât-ı mezbûrenin sülüs terekesini bana teslîme mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Çelebi cevâbında fi’l-hakīka müteveffât-ı mezbûrenin terekesinde vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber-minvâl-i muharrer vesâyetini bi’l-külliye inkâr etmeğin müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda [2b] olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mârrü’z-zikr Câmi‘-i kebîr mahallesinde sâkin Hüseyin Çelebi b. Hasan [ve] Ali b. Ebî Abdullah nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffât-ı mezbûre Rabi‘a bt. Derviş târîh-i kitâbdan üç ay mukaddem hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl ve sıhhatinde iken ben bi-emri’llâhi te‘âlâ dâr-ı fenâdan dâr-ı bekâya intikāl ve irtihâl eylediğimde cemî‘ mâlımın sülüsü ifrâz olunup levâzım-ı defnim için kadr-i kifâye sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfîn iskāt-ı salât ve kefâret-i savm ve nezrime ve sâir eyyâmda masârıf-ı mu‘tâde üzere tabh-ı ta‘âm olunup rûhum [için] fukarâya it‘âm-ı ta‘âma harc ve sarf oluna ve sülüs-i mezkûrdan her ne bâkī kalırsa vasiyy-i muhtârım mezbûr Mehmed Ağa vücûh-ı birre harç ve sarf oluna ve sülüs-i mezbûrdan her ne bâkī kalırsa vasiyy-i muhtârım mezbûr Mehmed nasb ve ihtiyâr edip ol dahi vesâyet-i mezbûrumu kabûl ve merâsimini edâya ta‘ahhüd ve iltizâm eylediğinden sonra mezbûre Rabi‘a musırraten alâ-îsâihâ müteveffât oldu biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri kabûl olmağın mûcebiyle müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’nın ber-vech-i muharrer vesâyetinde ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh sülüs-i mezkûru müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’ya teslîme mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketbolundu
Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ışrîn min-Şevvâli’l-mükerrem li-sene tis‘a ve ışrîn ve mi’e ve elf
Şuhûdü’l-hâl: Es-sâbıkūn, es-sâbıkūn
|