.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718)
cilt: 61, sayfa: 62
Hüküm no: 30
Orijinal metin no: [8b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Tersane-i âmire kâtibi Osman oğlu Ali Efendi’nin terekesinden eşinin mehr-i müeccelini talebi

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağın bu fakīr medîne-i hazret-i Ebâ Eyyüb el-Ensârî’den Takyecibaşı mahallesinde sâkin [iken] bundan akdem vefât eden Tersâne-i âmire mahzen kâtibi Ali Efendi b. Osman b. Abdullah’ın hayatında sâkin olduğu menzile varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî etti[kd]e müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûha-i metrûkesi olup zâtı mahmiye-i İstanbul’da Sancakdâr Hayreddin mahallesinde sâkin Mehmed Çelebi b. Ali ve Ahırkapı kurbünde Akbıyık mahallesinde sâkin İbrahim Çelebi b. Abdullah ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan işbu râfi‘atü’l-kitâb Havva Hatun bt. el-Hâc Osman meclis-i şer‘-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûrun terekesine bi’l-verâse vâzı‘atü’l-yed olan li-ebeveyn kız karındaşı Hadice Hatun mahzarında üzerinde da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Ali Efendi b. Osman b. Abdullah fevtinden altı sene mukaddem altı bin akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle beni huzûr-ı Müslimînde tezevvüc ve kabûl edip akd-i nikâh beynimizde kāim iken meblağ-ı mezbûru kable’l-edâ fevt olup terekesinden taleb ederim suâl olunsun alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına mutabıka-i mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mu‘arrifân-ı mezbûrân Mahmud Çelebi ve İbrahim nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Ali Efendi b. Osman b. Abdullah fevtinden altı sene mukaddem altı bin akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle işbu müdde‘iye-i mezbûre Havva Hatun’u bizim huzûrumuzda tezevvüc ve kabûl edip akd-i nikâh beynlerinde kāim iken vefât eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle [olmağın] gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketbolundu.

Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene tis‘a ve ışrîn ve mi’e ve elf

Şâhidûn-ı sâbıkūn.