.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718)
cilt: 61, sayfa: 108
Hüküm no: 66
Orijinal metin no: [25a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hasan oğlu Mehmed Çelebi’nin terekesine Mehmed oğlu Mehmed Ağa’nın vasi tayini

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve iltimâs olunmağın bu fakîr medîne-i hazret-i Ebâ Eyyüb el-Ensârî -radıye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de Cezerî Kasımpaşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mehmed Çelebi b. Hasan b. Hüseyin nâm kimesnenin menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde müteveffâ-yı mezbûrun ber-vech-i âtî vasiyy-i muhtârı olduğunu iddi‘â eden işbu sâhibü’l-kitâb Mehmed Ağa b. Mehmed nâm kimesne meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûr terekesine vâzı‘u’l-yed olan zevce-i menkûhası Âişe bt. Hasan nâm hatun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm [edip] müteveffâ-yı mezbûr hâl-i marazından iki gün mukaddem bi-emri’llâhi te‘âlâ ben dâr-ı fenâdan dâr-ı bekāya intikāl ve irtihâl eylediğimde cemî‘ terekemi ve zimem-i nâsda olan hukūkumu ahz u kabz [ve] sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfînim ve düyûn-ı müsbetem edâ eyledikden sonra bâkī kalan terekemi ahz u kabz edip tenfîzine oğlu Hasan’ın tesviye-i umûruna beni vasiyy-i muhtâr nasb ve ta‘yîn eyledikde ben dahi muvâcehesinde vesâyet-i mezbûrumu ba‘de’l-kabûl musırran aleyhâ vefât edip suâl olunup müteveffâ-yı mezbûrun terekesini bana teslîme mezbûr Âişe’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Âişe cevâbında müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber-minvâl-i muharrer vesâyetini inkâr etmeğin müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mahalle-i mezbûre imâmı İbrahim Efendi b. Mehmed Efendi ve Hasan Çelebi b. İsmail nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olundukda fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Çelebi b. Hasan b. Hüseyin vefâtından iki gün mukaddem bi-emri’llâhi te‘âlâ ben dâr-ı fenâdan dâr-ı bekāya intikāl ve irtihâl eylediğimde cemî‘ terekemi ve zimem-i nâsda olan hukūkumu ahz u kabz [ve] sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfînim ve düyûn-ı müsbetemi edâ eyledikden sonra bâkī kalan terekemi ahz u kabz edip oğlu Hasan’ın tesviye-i umûrunu tenfîzine vasiyy-i muhtâr nasb ve ta‘yîn eyledikde ol dahi vesâyet-i mezbûreyi kabûl ve merâsimini edâya ta‘ahhüd ve iltizâm etmeğin müteveffâ-yı mezbûr musırran aleyhâ vefât edip bizler bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz ve şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’nın ber-vech-i âtî muharrer vesâyetine ba‘de’l-hükm tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan mezbûre Âişe’nin kasr-ı yedine tenbîh birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketbolundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene tis‘a ve ışrîn ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Mustafa b. Sefer, Süleyman Çelebi b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Mehmed ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.