.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718)
cilt: 61, sayfa: 242
Hüküm no: 192
Orijinal metin no: [67a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden El-Hac Mustafa b. Hüseyin’in terekesi için vasi tayini

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i enverden Mevlânâ Mustafa Efendi b. Hüseyin irsâl olunup ol dahi medîne-i hazret-i Ebâ Eyyüb ensârî -aleyhi rahmetü Rabbihi’l-Bârî- mahallâtından Arakıyyecibaşı mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Mustafa b. Hüseyin b. Abdullah’ın ile’l-vefât sâkin olduğu menzile varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî ettikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Zeyneb Hatun bt. Mehmed ile vâlidesi Raziye Hatun bt. Abdullah ve sulbî sagīr oğlu Mehmed’e ve sulbiye sagīre kızı Rukiye’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun zikri âtî vesâyâsını tenfîze vasiyy-i muhtâr idiğini <<şer‘an [zâ]hir ve müte‘ayyin oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun>>iddi‘â eden mezbûre Zeyneb’in babası işbu râfi‘u’l-kitâb Mehmed Ağa b. İbrahim meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûrun vâlidesi ve terekesine bi’l-verâse vâzı‘atu’l-yed olan mezbûre Raziye Hatun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mustafa fevtinden on gün mukaddem mahzar-ı Müslimînde bi-emri’llâhi te‘âlâ vefât eylediğimde sülüsden geri âtî vasîme vefâ edicek mikdârı ifrâz ve sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfînim görülüp ve bin akçe ıskāt-ı salâtım için fukarâya verile ve altışar yüz akçe dahi Âişe bt. Abdullah ile Bektaş bt. Abdullah nâm mu‘takalarıma verile deyu vasiyet ve sagīr oğlu Mehmed ile sagīre kızı Rukiye’nin rüşd ve sedâdlarına değin tesviye-i emrlerine beni vasiyy-i muhtâr nasb ve ta‘yîn eyledikde ben dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i mezbûr muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırran fevt olmağla hâlâ tenfîz-i vesâyâ murâd eylediğimde mezbûre Raziye Hatun mâni‘ olur suâl olunsun der ki gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına mutâbık mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden medîne-i mezbûrede Otakçıbaşı mahallesi sâkinlerinden el-Hâc Mehmed Efendi b. İbrahim ve Ali Çelebi b. İsmail nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mustafa b. Hüseyin b. Abdullah fevtinden on gün mukaddem bi-emri’llâhi te‘âlâ vefât eylediğimde terekenin sülüsden ber-vech-i muharrer vasiyetime vefâ edicek mikdârı ifrâz ve mezbû[r]uyla sünnet-i seniyye üzere techîz ve tekfînim görülüp ve bin akçe ıskāt-ı salâtıma göre fukarâya verile ve altışar yüz akçe dahi Âişe bt. Abdullah ile Bektaş bt. Abdullah nâm mu‘takalarıma verile deyu vasiyet ve vesâyâ-yı mezkûresinin tenfîzine ve sagīr oğlu Mehmed ile ve sagīre kızı Rukiye’nin rüşd ve sedâdlarına değin tesviye-i emrlerine işbu müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’yı bizim huzûrumuzda vasiyy-i muhtâr nasb ve ta‘yîn eyledikde ol dahi vesâyet-i mezkûreyi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırran aleyhâ vefât eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz <<şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle>> şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘de ma‘an ba‘s olunan Çukadâr el-Hâc Mustafa b. Mehmed ve es-Seyyid Mustafa b. Sefer ile meclis-i şer‘a gelip her biri alâ-vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketbolundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene selasîn ve mi’e ve elf

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Yusuf, Süleyman Efendi b. Mehmed, Yusuf Ağa b. Mustafa, İbrahim Efendi b. Mehmed, Ali Çelebi b. Maksud, el-Hâc İbrahim b. Maksud ve gayruhüm