.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüp Mahkemesi 182 Numaralı Sicil (H. 1154-1161 / M. 1741-1748)
cilt: 72, sayfa: 161
Hüküm no: 157
Orijinal metin no: [17b-4]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Saçlı Seyyid Abdülkadir Efendi Evkâfı musakkafâtından olup Hatice Hatun’un tasarrufunda bulunan evin fuzûlî zabtedildiği hakkındaki davanın geçersiz olduğu

Maʻrûz;

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen savb-ı şerʻ-i enverden meʼzûnen irsâl olunan mevlânâ Hüseyin Efendi ve mübâşir taʻyîn olunan cebehâne çavuşlarından Hüseyin Çavuş ve hassa miʻmârı hulefâsından İbrahim Halîfe ile mahmiye-i İstanbul’da Kesmekaya kurbünde Hamâmî Muhyiddin Mahallesiʼnde vâkiʻ zikr-i âtî münâzaʻun-fîh olan mahallin üzerine varıp cemâʻat-i Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şerʻ-i hatîr etdikde haslar kadıları nezâretlerinde olup medîne-i Eyüb’de medfûn Saçlı Seyyid Abdulkādir Efendi Evkāfı musakkafâtından mahalle-i mezbûrede vâkiʻ Abdullah Efendi menzili demekle maʻrûf menzilin icâreteyn ile mutasarrıfları olan es-Seyyid Abdurrahman ve el-Hâc Veli nâm kimesneler meclis-i maʻkūd-ı mezkûrda yine vakf-ı mezbûrdan icâreteyn ile zikr-i âtî vakıf arsaya bi’l-icâreteyn tasarrufunda olmak üzere vâzıʻatü’l-yed olduğu el-Hâc İsmail Ağa b. İbrahim ve diğer İsmail Çelebi b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Hatice nâm hatunun zevci ve tarafından sâbitü’l-vekâle vekîli derûn-ı arzuhâlde ismi mezkûr İsmail Ağa mahzarında vakf-ı mezbûr mütevellîsi Abdülfettâh Efendi hâzır olduğu hâlde tasarrufumuzda olup işbu akd-i meclis olunan menzil vakf-ı mezbûrun bir tarafı baʻzan Ebûbekir Çelebi menzili ve baʻzan vakf-ı mezbûrdan müvekkile-i mezbûrenin <> [18a] tasarrufunda olan bahçe ve bir tarafı vakf-ı mezbûrdan kezâlik müvekkile-i mezbûrenin tasarrufunda olan bahçe ve bir tarafdan Salih Efendi menzili ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd olup hudûd-ı mezkûr dâhilinde işbu müşâhed olan incir ağacına müntehî olan işbu mahallini müvekkile-i mezbûre Hatice Hatun fuzûlî bi-gayr-ı hakkın zabt eder deyü her biri daʻvâ eyledikde vekîl-i mezbûr es-Seyyid İsmail Ağa cevâbında zevcem müvekkile-i mezbûre Hatice’den mukaddem işbu arsaya bi’l-icâreteyn işbu yedimde olan mütevellî temessükleri mûceblerince on yedi seneden beri menzil-i mezbûra mutasarrıfe olan Emetullah nâm hatun muvâcehesinde ve baʻdehâ müddeʻiyân-ı mezbûrân muvâcehelerinde bilâ-nizâʻ tasarruf olunagelip ol müddetden beri her biri sükūt etmişler idi deyü müddeʻiyân-ı mezbûrânın müddeʻâlarını baʻde’l-inkâr müddeʻiyân-ı mezbûrân müddeʻâlarını bir vechile beyân edemediklerinden gayrı menzil-i mezbûra on yedi seneden beri mutasarrıfe olan mezbûre Emetullah ve baʻdehâ kendileri müddet-i mezkûrede bilâ-özr-i şerʻî sükūt üzere olduklarını her biri ikrâr ve iʻtirâf etdiklerinden sonra vekîl-i mezbûr es-Seyyid İsmail Ağa’nın irâʼet eylediği fetvâ-yı şerîfe mûcebince müddeʻiyân-ı mezbûrânın ikrâr ve iʻtirâfları üzere daʻvâları mesmûʻa olmamağla bî-vech muʻârazadan menʻ eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ve tahrîr ve maʻan baʻs olunan ümenâ-i şerʻle meclis-i şerʻa gelip alâ-vukūʻıhî baʻde’l-inhâ ve’t-tenfîz huzûr-ı âlîlerine iʻlâm olundu. Bâkī fermân veliyyü’l-emrindir.

Fi’l-yevmi’s-sâbiʻ aşer min-Rebîʻi’l-âhir sene sittin ve miʼe ve elf.