|
Galata Mahkemesi 32 Numaralı Sicil (H. 1015 - 1016 / M. 1606 - 1607) cilt: 36, sayfa: 110 Hüküm no: 104 Orijinal metin no: [26b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Raziye bt. Abdullah’tan intikal eden evdeki hisse satışı
Mahmiye-i Galata müzâfâtından kasaba-i Kasımpaşa mahallâtından el-Hâc Hasan mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Derviş Hüseyin b. Abdullah ve bir tarafdan haffâf Mehmed ve bir tarafdan Âişe Hâtun mülkleri ile ve bir tarafdan da tarîk-i âm ile mahdûd ve mümtâz olup bi’r-i mâyı ve kenîfi ve cüneyneyi müştemil muhavvatayı hâvî bir bâb fevkānî menzili mülk-i mahzı olmak üzre mutasarrıfe olan Râziye bt. Abdullah nâm hâtun fevt olup verâseti sulbî sagīr oğlu Mehmed’e ve sulbiye kızı Âişe’ye ve zevc-i metrûkü Bâli Bey b. Abdurrahman nâm reis-i sultânîye münhasıra olan oğlu mezbûr Mehmed dahi vefât edip verâseti babası merkūm Bâli Bey’e münhasıra olup ba‘dehû mezbûr Bâli Bey dahi vefât edip verâseti sulbiye kızı mezbûre Âişe’ye ve zevce-i metrûkesi Nisâ Hâtun’a ve li eb ve üm karındaşı Hüseyin b. Abdurrahman’a münhasıra oldukda menzil-i ma‘hûd ile’l-ân kısmet olunmayıp pes mezbûr Bâli Bey’e menzil-i ma‘hûdda zevcesi mezbûre Râziye’den intikāl eden hisse-i şer‘iyyesine sagīr oğlu Mehmed’den intikāl eden hisse-i şer‘iyyesi zam olunup veresesine müntakil olmak üzre i‘tibârca münâsahaten hesâb olundukda doksan altıdan tashîh olunup binâen alâ zâlik ol menzil doksan altı sehim farz olunup Bâli Bey’e iki def‘ada cem‘an yetmiş iki sehim isâbet edip ba‘de vefâtihî yetmiş iki sehimden otuz altı sehmi sulbiye kızı Âişe’ye ve dokuz sehmi zevcesi Nisâ Hâtun’a ve yirmi yedi sehmi usûbet-i nesebiyye tarîki üzre mezbûr Hüseyin’e isâbet ettiği mütehakkik oldukdan sonra mezbûr Hüseyin meclis-i şer‘-i şerîfde hâmil-i hâze’l-kitâb mezbûre Âişe mahzarında bi’t-tav‘ ikrâr ve i‘tirâf edip sadr-ı sahîfede mastûr olduğu üzre menzil-i mezbûrdan yetmiş iki sehimden bana isâbet eden yirmi yedi sehim hisse-i şer‘iyyeyi mezbûre Âişe’ye bin iki yüz nakd-i râyicü’l-vakt fıddî Osmânî akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bey‘ edip kabz-ı semen ve teslîm-i mebî‘ edip mezbûre Âişe dahi kabz ve tesellüm eyledi dedikde mukırr-ı merkūmun minvâl-i meşrûh üzre sudûr eden ikrârın mukarrun lehâ el-merkūme Âişe dahi bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’ş-şifâhe tahkīk edicek mâ hüve’l-vâki‘ alâ vukū‘ihi bi’t-taleb ketb olunup yed-i tâlibe vaz‘ ve def‘ olundu. Tahrîren fî evâsıtı Zilhicce sene hamse aşere ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Yunus b. Mehmed, Hüseyin b. Abdullah, Sefer b. Abdurrahman, el-Hâc Mustafa [b.] Osman, Nasuh [b.] Yusuf
|