Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 665 Hüküm no: 853 Orijinal metin no: [102b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Handan bt. Abdullah’ın satın aldığı câriyenin kusurlu çıkması üzerine geri vermesi
Mahmiye-i İstanbul’da Karabaş mahallesi sâkinelerinden Handan bt. Abdullah nâm hâtun tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu Mehmed Efendi b. İdris ve Mehmed b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan es-Seyyid Mehmed Çelebi b. es-Seyyid Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de Ali Bey b. İshak nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Ali Bey târih-i kitâbdan on iki gün mukaddem rıkkıyyetini mu‘terife işbu orta boylu, elâ gözlü, açık kaşlı Rûsiyyetü’l-asl Mülâyim bt. Abdullah’ı uyûbdan sâlime olmak üzre müvekkilem mezbûre Handan’a altmış beş esedî ve bir zolota guruş semen-i makbûza bey‘ ve teslîm edip müvekkilem mezbûre Handan’a dahi iştirâ ve tesellüm ettiğimden sonra târih-i kitâbdan on iki gün mukaddem mevsûfe-i mezbûrenin sağ gözünde azb ta‘bîr olunur aybına ve sol baldırında mâde? ta‘bîr olunur aybına muttali‘a oldukda kabûl etmeyip ( ) nâm kimesneye emânet verip aybeyn-i mezbûreyn bâyi‘-i mezbûr yanında mevcûd olup kadîm olmağla suâl olunup mevsûfe-i mezbûre bâyi‘-i mezbûra red olunup semen-i mezbûrun alıverilmesi matlûbumdur dedikde tevcîh-i husûmet için mevsûfe-i mezbûre etibbâdan Mustafa Efendi b. Mehmed ve Mehmed Efendi b. Mustafa nâm kimesnelere irâe olundukda mezbûrân Mustafa Efendi ve Mehmed Efendi elân mevsûfe-i mezbûrdan aybeyn-i mezbûreynin vücûdunu ihbâr ettiklerinden sonra mezbûr Ali Bey’e suâl olundukda mevsûfe-i mezbûreyi müvekkile-i mezbûreye semen-i mezbûra bey‘ ve kabz-ı semen ettiğini ikrâr lâkin aybeyn-i mezbûreynin kendi yanında mevcûd olup kadîm olduğunu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan aybeyn-i mezbûreynin bâyi‘-i mezbûr yanında mevcûd olup kadîm olduğuna beyyine taleb olundukda mezbûrân Mustafa Efendi ve Mehmed Efendi li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mevsûfe-i mezbûra olan aybeyn-i mezbûreyn kadîm olup üç aydan ekalde hâdis olur makūlesinden değildir, biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle oldukdan sona müvekkile-i mezbûreye şer‘an yemîn lâzım gelmekle müvekkile-i mezbûre meclis-i şer‘a ihzâr olundukda mevsûfe-i mezbûreyi aybına muttali‘a oldukdan sonra kabûl ve istihdâm etmeyip kavlen veya fi‘len kendiden kabûlünü müş‘ir bir nesne sâdır olmadığına mezbûre Handan’a yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebince câriye-i mevsûfe-i mezbûreyi istirdâd ve kabza ve semen-i mezbûru mezbûre Handan’a edâya merkūm Ali Bey’e tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis min şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Zülfikār Bey, Abdüllatîf Çelebi, Hasan Beşe b. ( ) Çukadâr, Mehmed Çelebi b. Abdullah.
|