|
Galata Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1024 - 1029 / M. 1615 - 1620) cilt: 38, sayfa: 119 Hüküm no: 105 Orijinal metin no: [40a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa Çelebi b. el-Hâc İbrahim’in merhûm Piyâle Kethüdâ alacağı olduğu
Hâlâ bi’l-fi‘l mahmiye-i Kefe kadısı olan umdetü’l-vülât zübdetü’l-kuzât mevlânâ Mustafa Efendi b. İbrahim imzâsıyla mümzâ ve hatmi ile mahtûme ve târih-i kitâb Rebî‘ulevvel evâsıtı ile müverraha kitâb hükmü vârid olup mazmûnunda derc olunmuşdur ki mahmiye-i mezbûrede Cüneydli mahallesi sükkânından Mustafa Çelebi b. el-Hâc İbrahim nâm kimesneden da‘vâ ve istişhâd sudûrundan sonra udûl-i müslimînden ve sikāt-ı muvahhidînden Mehmed Çelebi b. el-Hâc Hasan b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Abdi b. Bayram nâm kimesneler nakil ve tahvîl için mahal ve cerh ve ta‘dîle edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip mahmiye-i Galata tevâbi‘inden Kasımpaşa sükkânından olup Cağalzâde Mahmud Paşa hazretleri ile Özi donanmasına gidip donanmada şehîd olan merhûm Piyâle Kethüdâ zimmetinde merkūm Mustafa Çelebi’nin karz-ı şer‘îden yirmi beş bin akçe fıddî-i Osmânî râyic fi’l-vakt hakkı vardır husûs-ı [40b] mezbûra biz şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûr Mustafa Çelebi’ye meblağ-ı mezbûru küllen ve ba‘zan müteveffâ-yı mezbûrdan hâl-i hayâtında ahz u kabz etmediğine ve vicâhen mine’l-vücûh zimmetini ibrâ etmediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi yemîn billâh ve vaz‘-ı yed ale’l-mushafi’ş-şerîf ettikden sonra hâkim-i mûmâ-ileyh dahi vâki‘ hâli inhâ eyledikde zikr olunan nakli mezbûr Mustafa Çelebi yediyle hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâba vârid [ve] vâsıl oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun sulbî veled-i sagīrlerinin vasiyy-i mansûbeleri ve bi hasebi’l-vasiyye müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vâzı‘atü’l-yed olan Âişe Hâtun bt. Ali meclis-i şer‘-i şerîfe ihzâr olunup ve mahzarında kitâb-ı merkūm feth ve kırâat olundukda mezbûre Âişe Hâtun bi hasebi’l-vesâye müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vâzı‘atü’l-yed idiğini ikrâr ve kitâb-ı mezbûrun hâkim-i müşârün-ileyhden vürûdunu inkâr etmeğin ba‘de talebi’l-beyyine zeyl-i kitâb-ı merkūmda mastûrü’l-esâmî olan şuhûd ve tarîkden Mustafa Çelebi b. Ahmed Çelebi ve Derviş Mehmed b. Mercan nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde hâzırân fi’l-meclis olup gıbbe’l-istişhâd edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip işbu kitâb-ı mektûb kadı-i müşârün-ileyh Mustafa Efendi’nindir ve zeylinde olan imzâ ve zahrında olan hâtem dahi kadı-i mezbûrun olup huzûrumuzda imzâ edip hâtem vurmuşdur ve bizi işbu husûsa işhâd eylemişdir biz dahi işbu kitâb ve imzâ ve hâtem kadı-i müşârün-ileyh Mustafa Efendi’nin olduğuna şâhidleriz şehâdet dahi ederiz dediklerinde şehâdetleri makbûle olmağın mûcebi ile hükm olundu. Hurrire fî evâili Şa‘bân li sene sitte ve ışrîn ve elf
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi b. Vehhâb, Şaban Çelebi b. İbrahim, el-Hâc Mehmed b. Cafer, Mustafa el-Muhzır, İbrahim el-Muhzır, Ali Çelebi b. Bâli ve gayruhüm
|