.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667)
cilt: 17, sayfa: 714
Hüküm no: 923
Orijinal metin no: [110a-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ölen Falakacı Mustafa Ağa b. Halil’den intikal eden vakıf evin durumunun keşfi ve yapılan masrafların tespiti ile vârislerine kalan kısmın teslimi

Mahmiye-i İstanbul’da Kırkçeşme kurbunda Sekbânbaşı İbrahim Ağa mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem fevt olan Falakacı demekle ma‘rûf Mustafa Ağa b. Halil’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Hâkime Hâtun bt. Abdullah ile sulbî oğlu Ali Çelebi ve sulbiye sagīre kızı Âişe’ye münhasıra ba‘dehû sagīre-i mezbûre Âişe dahi fevt olup verâseti vâlidesi mezbûre Hâkime Hâtun ile li ebeveyn karındaşı merkūm Ali Çelebi’ye münhasıra olduğu şer‘an mütehakkik oldukdan sonra sagīr-i mezbûrun kıbel-i şer‘-i şerîfden mansûb vasîsi olan fahrü’l-akrân el-Hâc Bâli Beşe b. Veli’nin mezbûre Hâkime Hâtun tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekâleti şer‘an sâbite oldukdan sonra meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de mezbûr el-Hâc Bâli Beşe vesâyeten ve vekâleten takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip merhûm Dura? Çavuş vakfı’ndan olup mahalle-i mezbûrda vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd bekâr odalarını müteveffâ-yı mezbûr Falakacı Mustafa Ağa bin altmış sekiz senesinde bin beş yüz kıt‘a esedî guruş icâre-i mu‘accele ve ayda ( ) akçe icâre-i müeccele ile istîcâr ettikden sonra bin yetmiş senesinde vâki‘ harîk-i azîmde bi’l-külliye muhterik oldukdan sonra bin yetmiş üç senesi Zilka‘desi’nin evâilinde vakf-ı mezbûrun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Hâkime Hâtun bt. Mustafa re’y-i hâkim ile icâre-i müeccelesini ayda seksen akçeye tenzîl edip mu‘accelesine mahsûb olmak üzre ke’l-evvel binâya izin verdiğinde müteveffâ-yı mezbûr dahi vech-i muharrer üzre binâ edip masrûfunu ecr-i mislinden istîfâ etmeden kırk ay tamâmında zamân-ı kalîlde fevt oldukda zikr olunan odaların tasarrufu intikāl-i âdî ile sagīrân-ı mezbûrân Ali Çelebi ve Âişe’ye intikāl edip sagīrân-ı mezbûrân dahi ale’l-iştirâki’s-seviy mutasarrıflar iken cem‘an kırk yedi ay tamâmında müteveffâ-yı evvel-i mezbûrun zikr olunan odalara vech-i mübeyyen üzre masrûfu ecr-i mislinden istîfâ olunmadan sagīre-i mezbûre Âişe dahi fevt olmağın zikr olunan odaların nısfını mütevelliye-i mezbûre vakıf için zabt etmekle taraf-ı şer‘-i enverden üzerine varılıp ba‘de’l-keşf yedimde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince ihkāk-ı hak olunup istîfâ olunmayan mikdârı mütevelliye-i mezbûre yedinde galle-i vakf-ı mezbûrdan alıverilmek matlûbumdur deyû husûs-ı mezbûr için buyruldu-yı şerîf dahi îrâd etmeğin, savb-ı şer‘-i hatîrden bu fakīr ve hâssa mi‘mârlardan üstâd Hacı Hasan Halîfe b. Ömer ve üstâd Mustafa Halîfe b. Ali ve zeyl-i rakīmde isimleri terkīm olunup ebniye ve sukūf ahvâline ıttılâ‘-ı tâm ve kemâl-i vukūfu olan müslimîn ile üzerine varılıp mütevelliye-i mezbûre Hâkime Hâtun’un zevci ve tarafından husûs-ı câ’i’l-beyâna vekîli olduğu zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân vakf-ı mezbûrun kâtibi Hüseyin Efendi b. Ahmed ve Revânî mescidi’nin imâmı oğlu Abdullah Çelebi nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan fahrü’l-akrân Ömer Ağa b. Ahmed’den suâl olundukda kaziyye minvâl-i muharrer üzre olduğunu ikrâr etmeğin mi‘mârân-ı mezbûrân vekîl-i mezbûr Ömer Ağa muvâcehesinde zikr olunan odaların ebniyesini keşf ve mesâha ettiklerinde tûlen ve arzen bi hesâb-ı terbî‘î yedi yüz doksan zirâ‘ dolma duvarın zirâ‘ı otuzar akçeden yirmi üç bin yedi yüz akçe ve bi hesâb-ı mezbûr iki yüz on altı zirâ‘ tavanın zirâ‘ı yirmi beşer akçeden iki bin dokuz yüz akçe ve bi hesâb-ı mastûr üç yüz yetmiş üç buçuk zirâ‘ tahta döşemenin zirâ‘ı kırkar akçeden on dört bin dokuz yüz kırk akçe ve bi hesâb-ı mesfûr dört yüz altmış iki buçuk zirâ‘ sakfın zirâ‘ı altmış akçeden yirmi yedi bin yedi yüz elli akçe ve on dört Bartın direkleri otuzar akçeden dört yüz yirmi akçe ve on iki sâde oda kapıları yüz yirmişer akçeden bin dört yüz kırk akçe ve yirmi [110b] ağa tahtasından masnû‘ lengerî rafların tahtası yirmişer akçeden dört yüz akçe ve yirmi beşer sırçadan masnû‘ on cam pencereler yetmiş beşer akçeden yedi yüz elli akçe ve yirmi beş ağaç parmak pencere altmışar akçeden bin beş yüz akçe ve on iki oda ocakları beşer yüz akçeden altı bin akçe ve on iki kert mıhla masandralar üçer yüz akçeden üç bin altı yüz akçe ve on iki basamaklı bir nerdübân sekiz yüz akçe ve kirişleri başlıkları ile sekiz perde İznikmid direkleri yüz yirmişer akçeden dokuz yüz altmış akçe ve bi hesâb-ı mezkûr yüz yirmi altı zirâ‘ tahta perdenin zirâ‘ı on beşer akçeden bin yedi yüz doksan akçe ve bi hesâb-ı mesfûr yüz on beş zirâ‘ taş duvarın ba‘de ihrâci’n-nukz zirâ‘ı otuzar akçeden üç bin dört yüz elli akçe ve bir sokak kapısı altı yüz akçe cem‘an doksan bir bin yirmi akçe ile ancak olur, noksân ile binâ mümkün değildir deyû mi‘mârân-ı mezbûrân ile müslimîn-i mezkûrîn icmâ‘ ve ittifâk ettiklerinden sonra zikr olunan odaların mecmû‘u ecr-i misli mi‘mârân-ı mezbûrân ile müslimîn-i mezkûrînden vekîl-i mezbûr Ömer Ağa muvâcehesinde suâl olundukda ancak ayda beş yüz akçedir ziyâde değildir deyû kezâlik icmâ‘ ve ittifâk ettiklerinden sonra müteveffâ-yı mezbûr Falakacı Mustafa Ağa ve kızı müteveffât-ı mezbûre sagīre Âişe ile oğlu sagīr-i mezbûr Ali Çelebi’nin ilâ hâze’l-yevm müddet-i tasarrufları olan kırk yedi ayda zikr olunan odaların mecmû‘u ecr-i mislinden yirmi üç bin beş yüz akçe olup meblağ-ı mezbûrdan kırk yedi ayda müeccele deyû cânib-i vakfa verilen seksen akçeden müctemi‘ olan üç bin yedi yüz altmış akçe ihrâc olunucak bâkī kalan on dokuz bin yedi yüz kırk akçe müteveffâ-yı mezbûr Falakacı Mustafa Ağa’nın vech-i mübeyyen üzre masrûfu olan doksan bir bin yirmi akçeden istîfâ olunmuş olup bâkī yetmiş bir bin iki yüz seksen akçenin nısfı olup zikr olunan odalardan müteveffât-ı mezbûre sagīre Âişe’ye intikāl-i âdî ile intikāl edip vech-i muharrer üzre mütevelliye-i mezbûre vakf için zabt eylediği nısf hisseye isâbet eden otuz beş bin altı yüz kırk akçeyi galle-i vakf-ı mezbûrdan mezbûr el-Hâc Bâli Beşe’ye teslîme mezbûr Ömer Ağa’ya ba‘de’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Ömer Çavuş b. Mehmed el-Mübâşir, Ömer Efendi [b.] Mehmed, Ömer Efendi b. Abdullah el-Müezzin, Revânî mescidi müezzini Halil Çelebi [b.] İlyas, el-Hâc Ali b. Süleyman, Hacı Ahmed Çelebi [b.] Hüseyin, Veli Beşe b. ( ) Ser-oda, Hasan Çelebi b. Uğurlu.