Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 726 Hüküm no: 939 Orijinal metin no: [112a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ölen Ali’nin beytülmâlce el konulan terekesinin babası Kahraman b. Rıdvan’a verilmesi
Vilâyet-i Anadolu’da Erzincan kazâsında Çiğdem nâm karye ahâlîsinden olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Kahraman b. Rıdvan nâm kimesne mahfil-i kazâda fi’l-asl karye-i mezbûre ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Langa kurbunda sâkin keresteci Nazar nâm zimmînin dükkânında fevt olan Ali nâm hamalın terekesine vâzı‘ü’l-yed olup bi’l-fi‘l mahmiye-i mezbûrede kāimmakām-ı defterdâr-ı şıkk-ı evvel olan emîrü’l-ümerâ’i’l-kirâm kebîrü’l-küberâi’l-fihâm zü’l-kadri ve’l-ihtirâm sâhibü’l-izzi ve’l-ihtişâm Mehmed Paşa -dâme birruhû ve feşâ- hazretlerinin taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup bâkīkulu İbrahim Bey b. Abdullah ve Handan Bey b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbit olan fahrü’l-eşbâh Ahmed Bey b. Abdullah nâm kimesne mahzarında takrîr-i kelâm edip mezbûr Ali benim Gülsüm bt. Abdullah nâm zevce-i menkûhamdan mütevellid sulbî oğlum olup verâseti bana münhasıra iken hîn-i vefâtında ben yanında mevcûd olmamağla vâris-i ma‘rûfu olmayıp terekesi beytülmâl olmak zu‘muyla yanında bulunan terekesini müvekkil-i mûmâ-ileyh zabt eylemişdir suâl olunup bana teslîme vekîl-i mezbûra tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr müvekkil-i müşârün-ileyhin tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vaz‘-ı yedini ikrâr, lâkin müdde‘î-i mezbûrun vech-i muharrer üzre verâsetini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda karye-i mezbûre ahâlîsinden olup udûl-i ricâl-i müslimînden olan Osman Bey b. Mehmed ve Bekir b. Ali nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr müdde‘î-i mezbûrun Gülsüm nâm zevce-i menkûhasından mütevellid sulbî kebîr oğlu olup verâseti müdde‘î-i mezbûra münhasıradır müdde‘î-i mezbûrdan gayrı vâris [ve] terekesine âhar müstahık olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûrun vech-i muharrer üzre verâsetine ba‘de’l-hükm vech-i meşrûh üzre müvekkil-i mûmâ-ileyh hazretlerinin mazbûtu olan tereke-i müteveffâ-yı mezbûru müdde‘î-i mezbûra [teslîme] vekîl-i merkūma ba‘de’t-tenbîh mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve ışrîn min Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Abdullah, Baba Resul b. Rıdvan, İbrahim Bey b. Ahmed, Mehmed Bey b. Ramazan.
|