Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674) cilt: 54, sayfa: 142 Hüküm no: 63 Orijinal metin no: [14b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İbrahim’in, merhum Hüseyin Ağa’nın azatlı kölesi olduğu için varislerin kölelik iddilarının reddedildiği Husûs-ı âtiˈl-beyânın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şer‘den me’zûn olan Mevlânâ el-Hâc Mehmed Efendi b. Hasan Efendi irsâl olunup ol dahi mahrûse-i Galata a‘mâlinde Kal‘a-i Boğazkesen mahallâtından el-Hâc Kemâl mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Ağa b. Abdullahˈın menziline varıp zeyl-i vesîkada isimleri muharrer olan Müslimîn ile huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde işbu orta boylu, açık kaşlı, elâ gözlü, Eflakiyyüˈl-asl bâ‘isüˈr-rakīm İbrahim b. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i metrûkesi Emetullah bt. Hızır ile li-ebeveyn kız karındaşı Âişe ve li-ebeveyn er karındaşı oğulları İsmail ve gāib Mehmedˈe münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûretân Emetullah ve Âişeˈye ve merkūm İsmail mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben müteveffâ-yı mezbûrun abd-i memlûkü iken târih-i kitâbdan bir buçuk sene mukaddem hâl-i hayatında huzûr-ı Müslimînˈde hasbeten-lillâh-i te‘âlâ mâlından ifrâz ve i‘tâk ve tahrîr etmekle ben hür olduğumdan sonra sâkin olduğu menzili içinde olan ma‘lûmüˈl-vezn zift ve dükkânı içinde olan attar metâ‘ını bana hîbe-i sahîha ile hîbe ve teslîm ve ben dahi meclis-i hîbede kabz edip mülk-i mevhûbum olmuş iken hâlâ mezbûrdan bana rık olmak üzere vaz‘-ı yed ve mârrüˈz-zikr zift ve metâ‘ı tereke-i müteveffâ-yı mezbûre idhâl murâd ederler [15a] suâl olunup sebîlim tahliye ve eşyâ-i merkūme müdâhalelerinden men‘ olunmaları matlûbumdur dedikde gıbbeˈs-suâl veˈl-inkâr merkūm İbrahimˈden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda kal‘a-i mezbûrede serdâr olan Mehmed Çelebi b. Mustafa ve Süleyman Çelebi b. Yusuf nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isreˈl-işhâd fiˈl-hakīka müteveffâ-yı mezbûr hayatında târih-i mezbûrda İbrahim bizim huzûrumuzda hasbeten-lillâh-i te‘âlâ mâlından ifrâz edip i‘tâk ettikden sonra sâlifüˈz-zikr zift ve attar metâ‘ını kezâlik huzûrumuzda merkūm İbrahimˈe hîbe-i sahîha ile hîbe edip ol dahi meclis-i hîbede kabz edip mülk-i mevhûbu olmuşdur bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde isre-ri‘âyeti şerâyitiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle olduğunu mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Ahmed Beşe ve Hüseyin Çelebi ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukû‘ihî üzre inhâ etmeğin mûcebiyle mezbûrun ıtkına ba‘deˈl-hükm mârrüˈz-zikr zift ve attar metâ‘ını müdâhalelerinden merkūmun men‘ olunup mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu. Fiˈl-âşir min-Muharremiˈl-harâm li-sene erba‘a ve semânîn ve elf. Şuhûdüˈl-hâl: el-Hâc Ali Efendi el-imâm, Mustafa Çelebi b. Ahmed, Hüseyin Çelebi b. Ahmed, Pîrî Kapudan b. Hızır, Ahmed Çelebi b. Hızır, Mustafa Beşe b. İskender