.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674)
cilt: 54, sayfa: 170
Hüküm no: 86
Orijinal metin no: [20b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mahmud Çelebi’nin, merhum Hüseyin Kapudan b. Yusuf Reis’in zimmetindeki çuha bahasından alacağını varislerden talep ettiği

Husûs-ı âtiˈl-beyânın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîrine biˈl-iltimâs kıbel-i şer‘den irsâl olunan Mevlânâ el-Hâc Mehmed Efendi b. Hasan Efendi mahrûse-i Galataˈda Okçu Musa mahallesinde sâkin Mustafa Efendiˈnin menziline varıp zeyl-i vesîkada isimleri muharrer olan Müslimîn huzûrunda işbu bâ‘isüˈl-vesîka Mahmud Çelebi b. İbrahim meclis-i ma‘kūd-ı mezbûreye mahalle-i mezbûrede sâkin iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Kapudan b. Yusuf Reisˈin verâseti zevce-i metrûkesi Âişe bt. Mustafa Efendi ile li-ebeveyn kız karındaşı Bağdad [21a] nâm hatuna münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vâzi‘atüˈl-yed olan merkūme Âişe tarafından zikri câ’î husûsa vekîl olup merkūmenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Ramazan b. Şa‘bân ve İbrahim b. Mahmud şehâdetleriyle vekâleti sâbite olan babası mefhar-ı erbâbüˈt-tahrîr veˈl-kalem Mustafa Efendi b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun zimmetinde yedimden müşterâ ve makbûz on zirâ‘ı beynimizde ilm-i şer‘î ile ma‘lûm çuka bahâsından yedi bin dört yüz üç akçe hakkım olup kableˈl-istifâ fevt olup hâl-i hayatında meblağ-ı mezbûr bana deyn olduğunu huzûr-ı Müslimînˈde ikrâr ve işhâd dahi etmekle hâlâ merkūmenin yedinde olan terekesinden taleb ederim vekîl-i müşârün-ileyhe suâl olunsun dedikde gıbbeˈs-suâl veˈl-inkâr ve ba‘de talebiˈl-beyyine udûl-ı ricâlden Ömer Ağa b. Mustafa ve Mahmud Çelebi b. Hüseyin li-ecliˈş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isreˈl-işhâd fiˈl-hakīka müteveffâ-yı mezbûr hayatında müdde‘î-i merkūm Mahmud Çelebiˈye çuka bahâsından yedi bin dört yüz üç deynim vardır deyü huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde isre-ri‘âyet-i şerâ’itiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûr ba‘deˈt-tahlîf vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘de ma‘an irsâl olunan İsa Bey b. Halil ve Hüseyin b. Ali ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukû‘ihî inhâ etmeğin mûcebiyle hüküm birle mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.

Fiˈs-sâlis min-Saferiˈl-hayr li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.

Şuhûdüˈl-hâl: Mustafa Efendi b. el-Hâc Ali, es-Seyyid Hasan Çelebi b. Osman, Hasan Beşe b. Mehmed, Bekir Çelebi Bakkal, İbrahim Beşe Kasab, Hasan Beşe b. Abdullah