.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674)
cilt: 54, sayfa: 488
Hüküm no: 324
Orijinal metin no: [78a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Merhum Vardiyanbaşı Mustafa Kapudan b. Ali’nin, karısı Havva’nın mehrine karşılık 4 adet esiri kendisine hibe ettiği

Mahmiye-i Galata muzâfâtından kasaba-i Kasımpaşaˈda Yahya Kethudâ mahallesinde sâkine iken işbu sene-i mübârekede tarîk-i hâcc-ı şerîfde vefât eden Vardiyanbaşı Mustafa Kapudan b. Aliˈnin verâseti zevce-i metrûkesi Havva Hatun bt. Ahmed Kethudâ ile sulbiye kebîre kızı Naimeˈye ve li-ebeveyn kız karındaşı Fatma nâm hatuna münhasıra ve tashîh-i mes’eleleri sekiz sehimden i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûreden bir sehmi zevcesi mezbûre Havvaˈya ve dört sehmi kızı mezkûre Naimeˈye ve üç sehmi kız karındaşı merkūme Fatmaˈya intikāl ve isâbet eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra merkūme tarafından husûs-ı âtiˈl-beyâna vekîl olup zât-ı merkūmeyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Ahmed Bey b. İbrahim Paşa ve İbrahim Çavuş b. Şa‘bân şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Ahmed Beşe b. Şa‘bân şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Ahmed Beşe b. Şa‘bân meclis-i şer‘-i hatîrde müteveffâ-yı mezbûrun terekesine vâzi‘ateyniˈl-yed olan işbu râfi‘ateyniˈl-kitâb mezbûretân Havva ve Naime taraflarından kezâlik zikri câ’î husûsa vekîl olup merkūmetânın zâtlarını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Mehmed Efendi b. Ahmed el-imâm ve el-Hâc İbrahim b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan zahrüˈl-eşbâh Ahmed Ağa b. Mustafa mahzarında biˈl-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden min-haysüˈl-mecmû‘ doksan dokuz bin beş yüz seksen akçe olmak üzere nakid yüz şerîfî altın ve altı nefer esir bedelinden iki yüz kırk guruş ve kırk üç bin beş yüz seksen akçe muhallefât menkūle bahâsını müvekkiletân-ı mezbûretân kabz ve ba‘dehû beynlerinde biˈt-terâzî tevzî‘ ve taksîm ve istifâ-yı hak olmuşdu lâkin yine müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olup ma‘lûmetüˈl-evsâf abd-i memlûkları olan Badeste [78b] ve Simon ve Yuvan ve Palo nâm gulâmlarını dahi zevcesi mezbûre Havva Hatun bi-gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed etmekle vekîl-i mezbûr Ahmed Ağaˈdan suâl olunup mirasa idhâl olunmaları ve biˈl-vekâle matlûbumdur dedikde gıbbeˈs-suâl ve akībeˈl-inkâr vekîl-i merkūm Ahmed Ağa cevâbında müvekkilem mezbûre Havva zevci müteveffâ-yı mezbûrun zimmetinde ma‘kūdun-aleyh olan yirmi beşer bin akçe mehr-i müeccelini zevci mezbûre hîbe-i sahîha-i şer‘iye ile hîbe eylediğinde ol dahi kabûl ve mukābelesinde arz olmak üzre sâlifüˈz-zikr dört nefer gulâmlarını zevcesi mezbûre Havvaˈya teslîm ve ol dahi vech-i meşrûh üzere kabz ve mülk-i mevhûbumdur deyü hîn-i iktisâmda mezkûr olduğundan mâ‘adâ müvekkile-i mezbûre Fatma muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûrdan vech-i mahkî üzre hisselerini kabz ve istifâ eyleyip muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkiletân-ı mezbûretân Havva ve Naimeˈnin zimmetlerini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledim ba‘deˈl-yevm husûs-ı mezbûra müte‘allika benden biˈz-zât veyâ biˈl-vekâle da‘vâ sudûr ederse ledeˈl-hükkâm mesmû‘a olmasın deyü huzur-ı Müslimînˈde ikrâr ve işhâd eyledi deyicek gıbbeˈl-istintâk vekîl-i mezbûr Ahmed Beşe inkâr edicek vekîl-i merkūm Ahmed Ağaˈdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı Müslimînˈden Mehmed Beşe b. Abdullah ve Sunullah Çelebi b. Mehmed ve Abdullah Çelebi b. Abdurrahman ve Mehmed Efendi b. Ahmed nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn isreˈl-istişhâd fiˈl-hakīka mezbûre Havva Hatun zevci müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde mütekarrir olan yirmi beş bin akçe mehr-i müeccelini zevci merkūma hîbe eylediğinden ol dahi mârrüˈz-zikr dört nefer esirlerini hîbe-i mezkûreye ivaz olmak üzre bizim huzûrumuzda zevcesi mezbûreye teslîm ol dahi huzûrumuzda kabz eylediğinden mâ‘adâ ba‘de vefâtihî hîn-i taksîmde müvekkile-i mezbûre Fatma hissesini kabz eyledikde muhallefât-ı mezbûreye müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkiletân-ı mezbûretânın zimmetlerini ibrâ-i âm kātı‘uˈn-nizâ‘la huzûrumuzda ibrâ eyleyip bizi işhâd eyledi biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe ri‘âyet-i şerâ’itiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcebiyle bî-vech ta‘arruzdan vekîl-i mezbûr Ahmed Beşe men‘ olunup mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.

Fiˈs-sâdis min-şehri Ramazaniˈl-mübârek li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.

Şuhûdüˈl-hâl: Abdülbaki Beşe b. Mustafa el-mübâşir, Memiş Çelebi b. el-Hâc Ali, Yusuf Çelebi b. Abdurrahman, Abdülkerim Odabaşı b. İskender, Ömer Efendi b. Ali, Hüseyin Çelebi b. Ali, İsa Bey b. Halil, Ahmed Beşe b. Osman