.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674)
cilt: 54, sayfa: 548
Hüküm no: 363
Orijinal metin no: [88a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mustafa b. Hüseyin’in, merhume Ayşe bt. Abdurrahman’ın amcası olduğu için beytülmal emininin el koyduğu terekeden hissesini talep ettiği

Mahmiye-i Galataˈya tâbi‘ kasaba-i Kasımpaşaˈda Küçük Piyalepaşa mahallesinde sükkânından olup işbu bâ‘isüˈl-kitâb Mustafa b. Hüseyin nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımüˈt-tevkīrde mahmiye-i mezbûrda emîn-i beytü’l-mâl olup mahalle-i mezbûrede sâkine iken bundan akdem müteveffât olan Âişe bt. Abdurrahman nâm hatunun zevc-i metrûku Receb nâm kimesneden gayrı zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamak zu‘miyle muhallefâtına vâzi‘uˈl-yed olan Mehmed Ağa b. İsmail nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffât-ı mezbûre Âişe Hatun benim babam mezbûr Hüseyin ile li-ebeveyn karındaşlar olup babaları ismi merkūm Abdurrahman ve anaları ismi Ceyhun Hatun ve maskat-ı re’sleri mahalle-i mezbûre olup müteveffât-ı mezbûrenin ben usûbet-i nesebiye cihetinden vârisi olup verâseti benim ile zevc-i merkūm Recebˈe münhasıra iken emîn-i mezbûr bi-gayr-ı vech-i şer‘î muhallefâtına vaz‘-ı yed ederler suâl olunup yed-i âdiyesi kasr olunmak murâdımdır diyücek gıbbeˈs-suâl emîn-i mezbûr cevâbında ber-vech-i muharrer muhallefât-ı mezkûre vaz‘-ı yedini ikrâr velâkin minvâl-i muharrer üzere müdde‘î-i mezbûrun verâsetini inkâr etmekle müdde‘î-i mezbûrdan da‘vâsına mutâbık beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûreden Abdi Beşe b. Şa‘bân ve Sefer b. Hasan nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde hâzırân biˈl-meclis olup isreˈl-istişhâd fiˈl-vâki‘ müteveffât-ı mezbûre Âişe Hatun müdde‘î-i merkūmun babası Hüseyin ile li-ebeveyn karındaşlardır babaları ismi mezbûr Abdurrahmanˈdır ve anaları ismi Ceyhun Hatunˈdur ve maskat-ı re’sleri mahalle-i mezbûredir müdde‘î-i mezbûr müteveffât-ı merkūmenin usûbet-i nesebiye cihetinden vârislerdir [88b] zevci ile mezbûr Mustafaˈdan gayrı vâris-i âharı olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe ri‘âyet-i şerâyitiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle gıbbeˈl-hükm mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.

Fî-evâhir-i Şevval li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.

Şuhûdüˈl-hâl: Mustafa Efendi b. Abidin, Ömer Efendi b. Veli, Mehmed Beşe b. Ali, Hasan Beşe b. Ramazan, Ali b. Mehmed