Galata Mahkemesi 259 Numaralı Sicil (H. 1137-1138 / 1724-1725) cilt: 63, sayfa: 150 Hüküm no: 122 Orijinal metin no: [17a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. es-Seyyid Süleyman Kapudan ile es-Seyyid Mustafa Kapudan’ın yarı hissesi kendilerine düşen gemi ile alet ve eşyaları el-Hâc Ahmed Ağa’ya sattıkları Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i enverden mevlânâ Halil Efendi b. Hüseyin me’zûnen irsâl olunup ol dahi mahrûse-i Galata hısn-ı ebvâbından Eski Yağkapanı İskelesi’nde vâki‘ Balıkhâne’ye varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf-i nebevî eyledikde tüccâr kalyonları kapudânlarından karındaşlar olan es-Seyyid Süleyman Kapudan ve es-Seyyid Mustafa Kapudan ibney Şerîf Hüseyin meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda hâlâ Sarây-ı hümâ[yûn] pazarbaşısı olan umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim işbu bâ‘isü’l-kitâb el-Hâc Ahmed Ağa b. el-Hâc Mehmed mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mahrûse-i Galata’da Balıkpazarı İskelesi’nde merbûta örf-i mellâhînde kalyon ta‘bîr olunur kırk iki buçuk zirâ‘ sefîne ile derûnunda mevcûde otuz dört aded demir top ma‘a takım [17b] dört demir ve üç gomana ve üç gomanata ve bir takım yelken-i cedîd ve dört plakon ve iki tente ve iki parsiye ve demir çenberli otuz varil ve yine demir çenberli on iki su mançinesi ve on nühâs karavana ve iki nühâs kazgan ve kebîr ve sagīr dört nühâs zift kazganı ve takımlarıyla sandal ve bir filika ve bir harîr sancak ve iki kırmızı sancak ve otuz varil barut ve üç bin demir yuvalak ve yüz demir plankete ve seksen demir mikrâz ve âlât-ı sâirenin nısf-ı şâyi‘ mezkûr el-Hâc Ahmed Ağa’nın ve nısf-ı şâyi‘-i âharı ale’l-iştirâki’s-seviy bizim mülkümüz olmağın hâlâ biz sefîne-i merkūme ve âlât-ı mevcûde-i mezbûresinde olan nısf hisse-i şâyi‘a-i merkūmemizi semeni târih-i kitâbdan bir seneye dek mü’eccel ve mev‘ûd olmak üzere bey‘-i bi’l-vefâ tarîkiyle mezkûr el-Hâc Ahmed Ağa’ya sekiz bin beş yüz guruşa bey‘ u teslîm edip ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabûl eyledikden sonra meblağ-ı mü’eccel-i merkūmu yedinden tamâmen alıp kabz eyledik dediklerinde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î yine mezbûrân es-Seyyid Süleyman Kapudan ve es-Seyyid Mustafa Kapudan meclis-i mezkûrda hâlâ Tahtakale hammamcısı olan el-Hâc Veli Ağa b. Abdullah mahzarında her biri ikrâr edip eğer benim için müddet-i madrûbe tamâmına değin meblağ-ı merkūm sekiz bin beş yüz guruşu mezkûr el-Hâc Ahmed Ağa’ya teslîm ve nısf hisse-i şâyi‘a-i merkūmeyi yedinden tahlîs mümkün olmazsa nısf hisse-i merkūmeyi semen-i misli ile âhara bey‘ ve semenini ahz u kabza ve semen-i merkūmdan meblağ-ı mezbûr sekiz bin beş yüz guruşu mezkûr el-Hâc Ahmed Ağa’ya edâya ve fazla kalırsa fazlasını bize îsâl ve teslîme ve noksân zuhûr ederse noksânını biz mâlımızdan tekmîl eylemek üzere vekâlet-i devriye-i şer‘iyye ile her birimiz tarafımızdan mezbûr el-Hâc Veli Ağa’yı vekîl ve nâib-i menâb nasb ve ta‘yîn eyledik dediklerinde ol dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i merkūmeyi kabûl ve hıdemât-ı lâzimesini mahallinde ikāmete ta‘ahhüd eyledikden sonra vâki‘ hâli mevlâna-yı mezkûr mahallinde ketb ü tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Sarrâc Yusuf b. Abdullah ve Serbülük Halil b. Mustafa ile mahfel-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-hüve’l-vâkı‘ bi’l-ibtigā ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam sene 1137. Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbikūnü’l-evvelûn.