.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 259 Numaralı Sicil (H. 1137-1138 / 1724-1725)
cilt: 63, sayfa: 215
Hüküm no: 213
Orijinal metin no: [30a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


el-Hâc Nureddin b. el-Hâc Ramazan’ın vakfiyesi

Vazaha indî mâ fîhi ve sahha ledeyye mâ yahvîhi min emri’l-vakf ve’t-teslîm ve’t-tescîl ve innî hakemtü bi sıhhatihî ve lüzûmihî fî husûsihî ve umûmihî aslen ve fer‘an ba‘de ri‘âyeti mâ yecibü murâ‘âtühî fi’l-hükmii şer‘an âlimen bi’l-ihtilâfi’l-vâki‘ beyne’l-eimmeti’l-eşrâf fî emri’l-evkāf harrerehü’l-abdü’l-fakīr ileyhi azze şânuhû İbrahim el-Kādî bi-medîneti Galata el-mahrûse -ufiye anhu-.

El-hamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü alâ nebiyyihî ve alâ-âlihî ve ashâbihi’l-lezîne hüm evfû bi-ahdihî emmâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın tahrîr ve imlasına bâ‘is ve bâdî oldur ki mahrûse-i Galata muzâfâtından kasaba-i Kasımpaşa’da Sirkeci Muslihiddin mahallesinde sâkin sâhibü’l-hayrât ve râgıbü’l-hasenât el-Hâc Nureddin b. el-Hâc Ramazan mahfel-i şer‘-i hatîr-i lâzimü’t-tevkīrde vakf-ı âti’z-zikri li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği Mehmed Bey b. Yusuf mahzarında ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î kılıp silk-i mülkümde münselik olup mahrûse-i mezbûre a‘mâlinden İstinye nâhiyesine tâbi‘ Hasan Halife demeğle ma‘rûf mahalde vâki‘ bir tarafdan Bebek bahçesi ve bir tarafdan zikr olunan Hasan Halife bahçesi ve bir tarafdan cebel ve bir tarafdan sâhil-i bahr ile mahdûd iki aded fırın ve iki çarh değirmeni ve bir horos değirmeni ve bir ahur ve fevkānî altı aded buğday anbarları ve bir samanlık ve iki bâb oda ve bir dakīk destgâhı ve bir peksimed sergisi ve bir mahtab ve bir bi’r-i mâ ve havlu ve cebel derûnunda cereyân eden bir masura suyu müştemil mülk peksimedci fırını ile kurbünde vâki‘ müceddeden binâ eylediğim fevkānî üç bâb oda ve sagīr dehlîz ve tahtapûş ve tahtında bir matbah ve kenîf ve bir fırın ve bir horos dahi ve bir bi’r-i mâyı müştemil yalı ta‘bîr olunur mülk menzilimi cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkları ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıklarıyla rızâen li-rabbi’l-âlemîn ve muhlisen bi-men lâ yüdî‘u ecra’l-muhsinîn vakf-ı sahîh-i mü’eyyed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakıf ve habs eyleyip ve şöyle şart eyledim ki zikirleri mârr olan menzil ve fırının tevliyet ve süknâ ve tasarrufları hayâtda oldukca bana meşrûta ola ve vefâtımdan sonra evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım sâkin ve mutasarrıf olalar ve senevî hâsıl olan icâresi evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım beynlerinde li’z-zikri misl hazzi’l-ünseyeyn tevzî‘ ve taksîm oluna ve benim vefâtımdan sonra sulbî kebîr oğlum İbrahim vakf-ı mezbûra mütevellî ola ve ba‘de vefâtihî evlâd ve evlâd-ı evlâd ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımın zükûrundan a‘kal ve a‘lem ve erşedi mütevellî ola ve iktizâ eden ta‘mîr ve meremmâtını meşrûtün-lehüm nevbet-i tasarruflarında mâllarıyla ta‘mîr ve meremmet eyleyeler ve vakf-ı mezbûrun tebdîli ve tağyîri ve taklîl ve teksîri merreten ba‘de uhrâ hayâtda oldukca yedimde ola ve ba‘de’l-inkırâz -el-iyâzu billâh min-kahri’l-feyyâz- zikirleri sebk eden menzil ve peksimedci fırınının galleleri mutlaka Medine-i Münevvere fukarâsına meşrûta ola deyü ta‘yîn-i şurût ve tebyîn-i kuyûd edip sâlifü’z-zikr menzil ve peksimedci fırınını fârigan ani’ş-şevâgil mütevellî-i mezbûr Mehmed Bey’e teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer ahz u kabz ve tesellüm ve sâir evkāf mütevellîleri tasarruf eyledikleri gibi tasarruf eyledi dedikde mütevellî-i mezbûr dahi vâkıf-ı mezkûru akvâl-i meşrûhasında ba‘de’t-tasdîk vâkıf-ı mezbûr el-Hâc Bedreddin semt-i vifâkdan cânib-i şikāka azîmet edip eğer ki vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı akdem hazretleri katında sahîhdir lâkin sıhhat lüzûmu müstelzim olmayıp ve imâm-ı Muhammed hazretleri indinde vâkıf menâfi‘i vakfı nefsine şart eylediği takdîrce vakıf sahîh olmamağın vakf-ı mezbûrdan rücû‘ ve ke’l-evvel mülküme ircâ‘a şürû‘ eyledim hâlâ mütevellî-i mezbûrdan suâl olunup zikr olunan menzil ve peksimedci fırınını bana red ve teslîme tenbîh olunması murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr Mehmed Bey cevâb-ı bâ-sevâba tasaddî edip eğer ki hâl bast olunan minvâl üzeredir lâkin imâmeyn-i hümâmeyn hazerâtı katlarında sıhhat lüzûmu müstelzim olup ve İmâm Ebu Yusuf hazretleri katında vakıf şart-ı mezkûra mukārin olursa dahi sahîh olmağın İmâm-ı A‘zam hazretlerinin mezheb-i şerîfleri üzere vakf-ı mezbûrun sıhhatine ve imâmeyn-i mükerremeyn re’y-i münîrleri üzere hem sıhhat ve hem lüzûmuna hüküm taleb ederim deyü hâkim-i muvakkı‘-ı a‘le’l-kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb huzûrunda müterâfi‘ân ve her biri mübtegāsınca fasl ve hükme tâlibân olduklarında hâkim-i müşârun-ileyh -esba‘allâhü ni‘amahû aleyh- hazretleri dahi taraf-ı vakfa nazarı ahrâ görüp âlimen bi’l-hilâf beyne’l-e’immeti’l-eslâf İmâm-ı A‘zam hazretleri mezheb-i hatîrleri üzere vakf-ı mezbûrun sıhhatine ve imâmeyn-i hümâmeyn hazerâtı re’y-i münîrleri üzere hem sıhhat ve hem lüzûmuna hükm-i sahîh-i şer‘î ile hüküm etmeğin ba‘de’l-yevm vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup min-ba‘d nakz ve nakîzi muhâl ve ibtâl ve idlâli mümteni‘u’l-ihtimâl oldu ve men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe’innemâ ismuhû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm cerâ zâlike.

Ve hurrire fi’l-yevmi’s-sânî min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene selâse ve selâsîn ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Halil Efendi b. Hüseyin, Arusi Mustafa Efendi b. Hasan, Ali Efendi b. Ömer, Mustafa Efendi b. Hasan, İbrahim Çelebi b. Muharrem, Halil Çelebi b. Mustafa, Çukadâr Mehmed Bey, Mehmed Çelebi b. Ahmed, Baba Yusuf b. Abdullah.

Vakka‘a abdü’l-fakīr ileyhi sübhânehû Abdurrahman el-Kādî bi-medîne-i Galata afâ anhu.

Vâkıf-ı mezbûr el-Hâc Nureddin şurût-ı vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîrini merreten ba‘de uhrâ yedinde ibkā tevliyet-i vakfı kendinden sonra oğlu İbrahim’e şartından rücû‘ ve tevliyet-i mezbûra sulbî sagīr oğlu Salih’e huzûr-ı şer‘de şart etmeğle bu mahalle şerh verildi.

Fî- evâil-i Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene seb‘a ve selâsîn ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Ağa b. Osman, kethudâ-yı habbâzân Ömer Çelebi b. Mehmed, Ali Çelebi b. Mahmud, Mehmed Ağa Abdi kitâb, İsmail Çelebi [b.] el-Hâc Ahmed, Mehmed b. Ahmed.