Galata Mahkemesi 259 Numaralı Sicil (H. 1137-1138 / 1724-1725) cilt: 63, sayfa: 232 Hüküm no: 232 Orijinal metin no: [33b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mustafa Efendi b. Mehmed’in sağlığında oğlu Ahmed’i Hüseyin Beşe b. Mustafa’daki ve ve sâir eşyaları alıp diğer vârislere ulaştırmak üzere vasi tayin ettiği Fi’l-asl vilâyet-i Anadolu’da Trabzon sancağında vâki‘ Of kazâsına tâbi‘ Alano nâm karye ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Kırkçeşme Medresesi’nde mütemekkin iken dört ay mukaddem vefât eden Mustafa Efendi b. Mehmed b. Süleyman’ın verâseti karye-i mezbûrede sâkine Ümmügülsüm bt. Mehmed nâm hâtuna ve sulbî kebîr oğlu Ahmed’e ve sagīre oğulları Hasan ve Mehmed ile sulbiye kebîre kızı Âişe’ye ve sagīre kızı Fâtıma’ya münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mukarrer oldukdan sonra işbu râfi‘u’l-kitâb mezbûr Ahmed meclis-i şer‘de mahrûse-i Galata’da sandıkcı tâifesinden Hüseyin Beşe b. Mustafa mahzarında üzerine da’vâ ve takrîr-i kelâm edip babam müteveffa-yı mezbûr Mustafa Efendi hâl-i hayâtında vefâtından on beş gün mukaddem ben bi-emri’llâhi te‘âlâ dâr-ı fenâdan sarây-ı bekāya intikāl ve irtihâl eylediğimde benim için sulbî kebîr oğlum Ahmed vasiyy-i muhtâr olup bu tarafda mevcûd bulunan mecmû‘ eşyâmı ahz u kabz ve karye-i mezbûrede sâkinler olan vereseme îsâl eyleye deyü kabûlüme mevkūfe beni vasiyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr ve ba‘dehû bana i‘lâm ve ihbâr olundukda ben dahi vesayet-i merkūmeyi kabûl eylediğimden sonra musırran alâ îsâ’ vefât etmeğle babam müteveffâ-yı mezbûr hayâtında mezbûr Hüseyin Beşe’ye eşyâ-i memlûkesinden alâ tarîki’l-emâne def‘ u teslîm eylediği bir sanduka içinde mevcûd kırk cild kitâb ile bir döşek ve bir beyaz yağmurluğu mezbûr Hüseyin Beşe’den bi’l-vesaye taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Hüsein Beşe cevâbında fi’l-vâki‘ müdde‘î-i mezbûrun babası müteveffâ-yı mezbûr bir sanduka içinde kırk cild kitâb ile bir döşek ve bir beyâz yağmurluğu alâ-tarîki’l-emâne def‘ u teslîm etmeğle eşyâ-i mezkûre yedinde olduğunu ve müteveffâ-yı mezbûrun verâseti karye-i mezbûrede sâkinler olan verese-i mezkûresine münhasıra olduğunu ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber-vech-i muharrer vesayet-i mezkûresini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan ber-vech-i muharrer müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup tüccâr tâifesinden Hüseyin Beşe b. Mehmed ve Çilingir Mustafa b. İsmail nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûrun babası müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Efendi b. Mehmed b. Süleyman vefâtından on beş gün mukaddem ben bi-emri’llâhi te‘âlâ vefât edersem müdde‘î-i mezbûr için sulbî kebîr oğlum Ahmed vasiyy-i muhtârım olup bu tarafda mevcûd bulunan mecmû‘ eşyâmı ahz u kabz <> ve karye-i mezbûrda sâkinler olan vereseme îsâl eyleye deyü mezbûr Ahmed’i bizim huzûrumuzda kabûlüne mevkūfe vasiyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr ve ba‘dehû oğlu mezbûra i‘lâm ve ihbâr olundukda ol dahi vesayet-i mezbûreyi kabûl eyledikden sonra mezbûr Mustafa Efendi musırran alâ îsâ’ihî vefât eyledi bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-vaka‘a bi’l-ibtigā ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi‘ min-Zilka‘deti’ş-şerîfe sene 1137. Şuhûdü’l-hâl: Salih Çelebi b. el-Hâc Mustafa, Hasan Beşe b. Mustafa, Ömer Beşe b. Osman, Mehmed b. Hasan, Ahmed b. Ebûbekir, Ahmed b. Hasan, İbrahim Çelebi b. Muharrem.