|
Galata Mahkemesi 259 Numaralı Sicil (H. 1137-1138 / 1724-1725) cilt: 63, sayfa: 260 Hüküm no: 268 Orijinal metin no: [38b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ümmühâni Hatun’un küçük çocukları Ahmed ve Hadice’nin vasileri es-Seyyid Ali Ağa tarafından Saliha Hatun’a kiralanan menzilin ücretinin ödenmediği
Mahrûse-i Galata[‘da] Yolcuzâde mahallesinde sâkine iken bundan akdem vefât eden Ümmühâni nâm hâtunun sadrî sagīr evlâdı Ahmed ve Hadice’nin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olan işbu râfi‘u’l-kitâb Ağma İbrahim Bey b. Abdullah nâm kimesne meclis-i şer‘de es-Seyyid Ali Ağa b. Hasan mahzarında bi’l-vesaye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahrûse-i mezbûre muzâfâtından kasaba-i Kasımpaşa’da Küçükpiyalepaşa mahallesinde sâkine gāibe ani’l-meclis Şerife Saliha bt. es-Seyyid Mustafa nâm hâtun yedimde olan işbu hüccet-i şer‘iyye nâtıka olduğu üzere bin yüz otuz altı senesi Şa‘bânü’l-mu‘azzamının beşinci günü silk-i mülkümde münselik olup İstinye nâhiyesine tâbi‘ Büyükdere nâm karyede vâki‘ bir tarafdan Çelenkoğlu Ahmed mülkü ve bir tarafdan Hasekizâde Mustafa bahçesi ve bir tarafdan ba‘zen Mahmud ve ba‘zen Hadice Hâtun mülkleri ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd tahtânî bir bâb oda ve bir kilâr ve bir matbah ve kenîf ve bi’r-i mâ ve bir mikdâr bahçeyi müştemil mülk menzilini bi-tarîki’l-istiğlâl yüz guruşa bana bey‘ u teslîm edip ben dahi ber-vech-i muharrer bi’l-vesaye iştirâ ve tesellüm ve meblağ-ı mezbûr yüz guruşu sagīrân-ı mezbûrânın mâllarından olmak üzere yedimden ba‘de’l-ahz menzil-i mahdûd-ı mezbûru târih-i mezbûrdan sene tamâmına değin ba‘de’t-taliyeti’ş-şer‘iyye yirmi guruşa mezbûre Şerife Saliha Hâtun’a îcâr ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve kabûl eyledikden sonra mezbûre Şerife Saliha Hâtun sene tamâmında cem‘an yüz yirmi guruşu bana edâ ve fekk-i istiğlâl eylemediği sûretde menzil-i mahdûd-ı mezkûru semen-i misli ile âhara bey‘ ve kabz-ı semene ve semen-i mezbûr ile sana olan yüz yirmi guruş deyn-i mezkûrunu edâya fazla kalırsa kendiye îsâle noksân gelirse kendi tekmîl etmek üzere azl ve in‘izâlden masûne vekâlet-i devriye ile tarafından mezbûr es-Seyyid Ali Ağa’yı vekîl ve nâib-i menâb nasb ve ta‘yîn eyledikde ol dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve mahallinde hıdemât-ı lâzimesini ikāmete ta‘ahhüd eylemiş idi hâlâ senesi hulûl eyleyip mezbûre Şerife Saliha meblağ-ı mezbûru edâ ve fekk-i istiğlâl etmemeğin mezbûr es-Seyyid Ali Ağa’dan suâl olunup menzil-i mezbûru semen ile âhara bey‘ ve semeni ile deyn-i mezkûru edâya tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr es-Seyyid Ali Ağa cevâbında hâl vech-i muharrer üzere olduğunu ikrâr lâkin vekâletini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda zeyl-i hüccet-i mezbûrda isimleri muharrer olan udûl-i Müslimînden Abdurrahman Çelebi b. Hüseyin ve diğer Abdurrahman Çelebi b. Hüseyin ve Hasan b. Abdullah nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde mahfel-i şer‘a hâzırûn olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ gāibe-i mezbûre Şerife Saliha bt. es-Seyyid Mustafa b. Ahmed bin yüz otuz altı senesi Şa‘bâni’l-mu‘azzamının beşinci günü Büyükdere nâm karyede vâki‘ hudûd-ı müştemilâtı bâlâda zikr u ayân ve şer‘ ve beyân olunan mülk menzilini ber-mûceb-i hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i mezbûr İbrahim Bey’e bi-tarîki’l-istiğlâl yüz guruşa bey‘ u teslîm ol dahi sagīrân-ı mezbûrânın mâllarıyla bi’l-vesaye iştirâ ve tesellüm eyleyip ve semen-i mezbûru ahz u kabz eyledikden sonra vasiyy-i mezbûr menzil-i mezbûru ba‘de’t-tahliyeti’y-şer‘iyye târih-i mezbûrdan sene tamâmına değin yirmi guruşa mezbûre Şerife Saliha Hâtun’a îcâr ve teslîm eyledikde ol dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve kabûl eyledikden sonra mezbûre Şerife Saliha Hâtun vasiyy-i mezbûr İbrahim Bey’e sene tamâmında edâ-i deyn ve fekk-i istiğlâl eylemediği sûretde menzil-i mahdûd-ı mezkûru semen-i misli ile âhara bey‘ u kabz-ı semene ve semen-i mezbûr ile cem‘an yüz yirmi guruş deynini mezbûr İbrahim Bey’e edâya fazla kalırsa kendüye îsâle noksân terettüb ederse yine kendi mâlından tekmîl etmek üzere azl ve in‘izâlden masûne vekâlet-i devriye ile tarafından işbu mezbûr es-Seyyid Ali Ağa’yı bizim huzûrumuzda vekîl ve nâib-i menâb nasb ve ta‘yîn eyledikde ol dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve mahallinde hıdemât-ı lâzimesini ikâmete ta‘ahhüd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ hüve’l-vâki bi’l-ibtigā ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Zilka‘deti’ş-şerîfe sene 1137.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Muharrem, Halil Çelebi b. Mustafa, İbrahim b. Mustafa, Mustafa b. Ahmed, Mustafa b. Recebve gayruhum.
|