Galata Mahkemesi 580 Numaralı Sicil (H. 1221-1222 / M. 1806-1808) cilt: 84, sayfa: 94 Hüküm no: 36 Orijinal metin no: [4a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Yanako v. Yorgi ve kardeşi Panayot’un yeni yaptığı tuvaletlerin giderini ortak kullandıkları kanalizasyona vererek taşıp etrafı kirletmesine sebep olduğu iddiasıyla Sofice bt. Tanaş aleyhine açtıkları davada haklı olduklarının anlaşıldığı Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen Galata Bâb Mahkemesi’nden me’zûnen mürsel fahrü’l-kuzât Mevlânâ Süleyman Reşid Efendi dâ‘îleri ve ser-bostâniyân-ı hâssa izzetlü ağa kulları tarafından Süleyman Haseki ve ser-mi‘mârân-ı hâssa hulefâsından Ser-halîfe es-Seyyid İsmail ve Mühendis Mehmed Ârif halîfeler ile Galata’ya muzâfe İstinye nâhiyesine tâbi‘ Yeniköy mahallâtından Ayayorgi Mahallesi’nde vâki‘ zikri âtî münâza‘un-fîh olan tarîk-i hâssa varıp huzûr-ı Müslimînde akd-i meclis-i şer‘-i kavîm ettikde mahalle-i mezbûrede kâin iki tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan tarîk-i hass-ı merkūm ve taraf-ı râbi‘i kenîse ile mahdûd muhterik bir bâb mülk menzil arsasının üç sehmden bir sehmine mâlik olup husûs-ı âtîde kendi nefsinden asîl ve iki sehm-i âharına seviyyen mâlikler li-ebeveyn er karındaşları Yanako ve Panayot veledey Yorgi zimmîler taraflarından vekâleti sâbit olan sâhib-i arzuhâl Sekyanos zimmî meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda tarîk-i hass-ı mezkûr aşurı yalı tâ‘bir olunur bir bâb mülk menzile mâlik olan derûn-ı arzuhâlde mersûmetü’l-ism mu‘arrefetü’ş-şahs Sofice bt. Tanaş Nasrâniye muvâcehesinde Nasrâniye-i mersûme ile bizim menzilimizin damlaları mâ-takaddemden ber-vech-i muharrer menzillerimiz beyninde kâin mi‘mârân-ı mezbûrânın mesâhalarıyla tûlen otuz altı zirâ‘ ve arzan bir başı bir zirâ‘ ve bir başı yirmi parmak tansîfen yirmi iki parmak beynimizde müşterek tarîk-i hass-ı merkūma nâzil ve esnâ-i bârânda Nasrâniye-i mersûme ile bizim menzilimizde mahalle-i merkūme ahâlîsinden ma‘lûmü’l-esâmî ve mahsûrü’l-eşhâs kimesnelerin menâzillerinde müctemi‘ olan sel dahi tarîk-i hass-ı merkūmun umkan nısf zirâ‘ tahtında kâin lağıma ve lağım-ı merkūmdan deryâya cereyân edip amel-i kadîm vech-i muharrer üzere cârî olagelmişiken Nasrâniye-i mersûme tarîk-i hass-ı merkūm aşurı menzilinden mâ‘adâ tarîk-i âm aşurı mâlike olduğu diğer mülk menziline bu esnâda ihdâs eylediği kenîflerinin kârîzini lağım-ı merkūmdan bi-gayr-ı hak icrâ dâ‘iyesinde olmağla icrâ olunduğu takdîrce yatak tâ‘bir olunur düz mevki‘de dîk ve umken yüzde olduğuna binâen bir vechile tevsî‘ kabûl etmeyip matar-ı şedîdde zuhûr eden sel adem-i cereyân ile sel ve çirkâb tarîk-i âm ve tarîk-i hâssa yayılıp mürûr u ubûrda su‘ûbet ve tarîk-i merkūm ta‘tîl olacağı âşikâr olmağla men‘ u def‘ olunmak murâdımdır deyü bi’l-asâle ve bi’l-vekâle da‘vâ eyledikde ol dahi cevâbında hâl bi’l-cümle bâlâda bast olunan minvâl üzere olduğunu ikrâr u i‘tirâf ve mi‘mârân-ı mezbûrân ve erbâb-ı vukūf müdde‘î-i mersûmu kelimât-ı meşrûhasıyla tasdîk etmeğin mûcebince ber-vech-i muharrer lağım-ı merkūma kâriz icrâ etmeyip amel-i kadîm vechi üzere harekete Nasrâniye-i mersûmeye tenbîh eylediğini mahallinde tahrîr ve ma‘an mürsel ümenâ-i şer‘[l]e inhâ eylediği Süleyman Çavuş kulları mübâşeretiyle huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 22 M sene [1]221.