Bab Mahkemesi 11 Numaralı Sicil (H. 1081 / M. 1670-1671) cilt: 53, sayfa: 138 Hüküm no: 106 Orijinal metin no: [22a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Safiye Hatun’un babasından intikal eden menzilini Fatıma’ya satması Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyyetü’l-mahmiye’de Şehremîni kurbünde Cafer Ağa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ali Ağa b. Kasım’ın verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma bt. Abdullah ve sulbiye kebîre kızı Safiye nâm hatunlara münhasıra ve mezbûre Fâtıma tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vâzı‘atü’l-yed olan mezbûre Safiye ile tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan sekiz sehmden hissesi olan bir sehmi mukābelesinde bi-tarîkı’t-tehârüc üç yüz yetmiş beş esedî guruşa sulh olup bedel-i sulhü kabz etmekle bâkī akār ve menkūl cemî‘ tereke-i mezbûre Safiye’nin mülkü olduğu şer‘an sâbit oldukdan sonra mezbûre Safiye’nin zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup vekâleti zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân el-Hâc Hüseyin b. Abdullah ve Ali Bey b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbite olan İsmail Çelebi b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde bâ‘isetü hâze’l-kitâb mezbûr Fâtıma mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûre Safiye müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olmağla müstakıllen mülkü ve hakkı olup [22b] mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan el-Hâc Hüseyin mülkü ve bir tarafdan Zahide bt. Hüseyin mülkü ve bir tarafdan kendinin âhar mülkü ile mahdûd süflâ üç bâb beyti ve bir kilâr ve bir mahtab ve bir su kuyusu ve bir kenîfi ve bahçeyi ve fevkānî bir bâb oda ve bir sofa ve dehliz ve kenîfi müştemil menzilini mezbûre Fâtıma’ya tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i kat‘î ile altı yüz esedî guruşa bey‘ ve teslîm mezbûr Fâtıma dahi iştirâ ve tesellüm etdikden sonra semen-i mezbûr altı yüz esedî guruşu mezbûre Fâtıma yedinden tamâmen ahz u kabz eyledi. Min-ba‘d menzil-i mahdûd-ı mezbûr mezbûre Fâtıma’nın mülk-i müşterâsıdır keyfe mâ yeşâ ve yahtâr mutasarrıfe olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn min-Cumâdelâhire li-sene ihdâ ve semânîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mansur Ağa b. Mustafa, Mehmed Halîfe müezzin-i Câmi‘-i Ayasofya, Mustafa Çelebi b. el-Hâc Ahmed, İbrahim Çelebi b. Mehmed.