İstanbul Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H.1027/ M. 1618) cilt: 13, sayfa: 356 Hüküm no: 521 Orijinal metin no: [60a-4] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hâtun bt. Yusuf’un boşandığı eşi Ahmed b. Mehmed’de mehir alacağı olduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Sofular mahallesi sâkinelerinden râfi‘atü hâzihi’l-kitâb Fâtıma Hâtun bt. Yusuf meclis-i şer‘-i şerîfde zevc-i mutalliki olan Ahmed b. Mehmed mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip, mezbûr Ahmed târih-i kitâbdan iki ay mukaddem eğer müskirâtdan hamr veya boza içersem benden talâk-ı selâse ile mutallaka ol deyû bana hitâb edip şart etmişti. Lâkin şart etdiğin ve târih-i kitâb şehrinin ikinci günü şürb-i hamr edip, şart-ı mezkûrûn vukū‘uyla mahmiye-i mezbûrede hâlâ Sarrâciye Mahkemesi’nde hilâfeten müvellâ olan Mevlânâ Mustafa Efendi b. Ali huzûrunda ikrâr edip, mevlânâ-yı mezbûr beynûnet-i galîza ile mübâne olduğumu müştemil hüccet-i şer‘iyye verip, mezbûrun zimmetinde ma‘kūdun-aleyh olan iki bin akçe mehr-i müeccelim taleb ederim dedikde, mevlânâ-yı mezbûrun imzâsıyla mümzât ve hâtemi ile mahtûme ve şehr-i mezbûrun ikinci günü ile müverraha hüccet-i şer‘iyye ibrâz edip, nazar olundukda mazmûnu takrîrine muvâfık bulunmağın, mezbûr Ahmed’den suâl olundukda, mezkûr Ahmed zimmetinde müdde‘iyye-i mezbûrenin iki bin akçe mehr-i müecceli olduğun ve minvâl-i muharrer üzre şart ettiğini ikrâr ve mazmûn-ı hücceti ve vukū‘-ı şartı inkâr edicek, müdde‘iyye-i mezbûreden da‘vâsına mutâbık beyyine taleb olundukda, udûl-i ricâlden Mevlânâ Şaban Efendi b. Abdülhalîm el-müderris ve el-Hâc Ramazan b. Abdullah ve Ahmed b. Mehmed nâm kimesne li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i şâmihü’l-imâdda hâzırûn olup, gıbbe’l-istişhâd, fi’l-vâki‘ müdde‘iyye-i mezbûre ile mezkûr Ahmed yevm-i mersûmda mevlânâ-yı mezkûr huzûrunda murâfa‘a olduklarında biz hâzırlar idik. Vech-i mübeyyen üzre hüccet-i mesfûr merkūm Ahmed muvâcehesinde ketb ü tahrîr olundu. Hüccet-i mezbûrenin mazmûnuna biz şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye etdiklerinde, ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın, mûcibiyle hükm olunup, mâ hüve’l-vâki‘ gıbbe’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî min Recebi’l-mürecceb li sene seb‘a ve ışrîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Bölükbaşı b. Osman, Mustafa b. Hamza ed-dâ‘î, Yusuf b. Bayram, Mahmud b. Bâli, Mustafa b. Cafer, Mehmed b. Cafer ve gayruhüm.
|