İstanbul Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H.1027/ M. 1618) cilt: 13, sayfa: 432 Hüküm no: 659 Orijinal metin no: [78a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ulvanzâde Vakfı’na ait iki odanın kiracısı Raziye hâtunda kaldığı
Mahmiye-i İstanbul’da Ulvanzâde vakfına mütevellî olan Mustafa b. Hasan meclis-i şer‘-i şerîfde, vakf-ı mezbûrdan Hobyar mahallesinde vâki‘ bir tarafdan vakf-ı mezkûr ve iki tarafdan Alaman oğlu Yasef nâm Yahudi mülkü ve bir tarafdan tarîk-i hâs ile mahdûd olup, tûlen on dokuz zirâ‘ ve arzan yedi zirâ‘ arsası olup, iki bâb odayı müştemil olan menzilin icâre-i mu‘accele-i ma‘lûme ve ayda kırk akçe ücret-i müeccele-i mu‘ayyene ile müste’ciresi olup, vâzı‘atü’l-yed olan râfi‘atü hâze’l-kitâb Raziye Hâtun bt. Mehmed mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip, mezbûre Raziye Hâtun zikr olunan menzilin nısfını benim iznim ile Yahya b. Yusuf nâm kimesneden bin on sekiz Zilhiccesi gurresinde tefevvüz edip, yedine târih-i mezbûr ile müverrah ve benim hatt ve hâtemimi müştemil temessük olup tasarruf eder. Lâkin nısf-ı âhirini ne tarîk ile tasarruf eder ma‘lûmum değildir, suâl olunmak taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl merkūme Raziye Hâtun cevâbında, menzil-i mezbûrun cümlesi yevm-i akidde ecr-i misli ile Melahat b. Abdullah nâm hâtunun taht-ı icâresinde idi. Mezbûre Melahat benim zevcim olan Nasûh b. Veli nâm kimesneye izn-i mütevellî ile tefvîz etti. Zevcim dahi nice müddet mutasarrıf oldukdan sonra bin on iki Zilhiccesi gurresinde bana tefvîz edip ve ol zamânda vakf-ı merkūm mütevellîsi olan Mustafa nâm kimesne zikr olunan nısf menzili benim üzerime kayd etmişdir. Birkaç senedir ki cümlesine bu tarîk üzre mutasarrıfe olup mâh be mâh icâre-i müeccelesin sana edâ ederim dedikde, mütevellî-i mezbûr i‘âde-i kelâm edip, mesfûrenin zevci olan mezbûr Nasûh mezkûre Melahat’den tefevvüz edip, ol hînde vakf-ı mersûme mütevellî olan Ahmed b. Mehmed’den yedine aldığı tezkirenin târihi yokdur. Ana binâen nısf-ı münâza‘un fîhi vakf için zabt etmek murâd ederim dedikde, mezbûre Raziye Hâtun zevcinden tefevvüz eylediği bin on iki Zilhiccesi gurresi târihiyle zevci mütevellî-i sâbık Ahmed’den aldığı, tezkirenin kenarında musarrah olmakla, mezbûrenin tezkiresi ma‘mûlün-bihâ olup, mücerred zevcinin tezkiresinin târihinde hatâ olmak mûceb-i fesh-i icâre olmayıp ve mütevellî-i mezbûrun fesh-i icâreyi mûceb beyân-ı şer‘îsi olmamakla, kavline i‘tibâr olmayıp, menzil-i merkūm müste’cire-i mersûmenin yedinde ecr-i misli ile ibkā olunup, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve ışrîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çavuş b. Mehmed, Ahmed Çavuş, Mustafa Çavuş, Mehmed Çavuş b. Abdullah, Mustafa Çavuş b. Abdullah ve gayruhüm.
|