|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 184 Hüküm no: 130 Orijinal metin no: [13b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Haraçcı mahallesinde Laleruh bt. Abdullah’ın vakfiyesinin gelir dağılımı
Mahmiye-i İstanbul’da Haraçcı mahallesinde sâkine iken vefât eden Laleruh bt. Abdullah nâm hatunun atîkâtından Mülâyim bt. Abdullah ve Gülbahar bt. Abdülmennan ve Mülâyim bt. Abdurrahman ve Kalender bt. Abdürreyyan nâm hatunlar meclis-i şer‘-i hatîrde müteveffât-ı merkūmenin mu‘takı hâfızü’l-kitâb Mahmud b. Abdullah mahzarında zikri câ’î vakf odaların mütevellîsi ( ) muvâcehesinde her biri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bin otuz dört senesi Cemâziyelûlâsı on beşinci gününde müteveffâ-yı merkūm Laleruh Hatun mahmiye-i Galata hâricinde Memi Bey mahallesinde vâki‘ bir tarafı Kâtib Dilaver b. Abdullah mülküne ve bir tarafı Çaşnigir kızı Hadîce Hatun mülküne ve bir tarafı ba‘zan elçi sâkin olduğu mîrî menzile ve ba‘zan el-Hâc Hüseyin mülküne ve bir tarafı tarîk-i âmma müntehî büyût-ı müte‘addideyi ve kenîfi ve cüneyneyi müştemil olup arsasının senede Sultan Bâyezid Han tâbe serâhu vakfına yüz elli akçe mukāta‘ası ve binâsı mülkü olan müte’ehhilîn odalarını vakf-ı lâzım ile vakf ve süknâ ve tasarrufunu evvelâ kendi nefsine ve ba‘dehâ ile’l-inkırâz evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ba‘dehûm ve ba‘de’l-inkırâz gallesi Medîne-i Münevvere fukarâsına şart edip mâ-tekaddemden bizler târih-i kitâb şehrî gurresine dek ol odaların gallesine mezbûr Mahmud ile ma‘an mutasarrıfalar iken mezbûr şehr-i merkūmun gallesini dahi kabz edip ke’l-evvel galle-i merkūmeden hisse taleb eylediğimizde vermekden imtinâ‘ eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mahmud cevâbında fi’l-vâki‘ mârrü’z-zikr odaların gallesini atîkat-ı mezbûrât benim ile mutasarrıfa olup lâkin müteveffât-ı mezbûre Laleruh Hatun vakfiye-i ma‘mûlün-bihâsında evlâdından sonra süknâ ve tasarrufunu utekāsına ve evlâd-ı utekāsına şart ve ta‘yîn edip atîkat-ı mezbûrât dahi utekāda dâhiller olmak mülahazasıyla galle-i mezbûreden mezbûrâta hisse verir idim. El-hâletü-hâzihî şart-ı mezkûra dâhiller olmadığına vâkıf olmağla hisse vermem deyip mazmûn-ı takrîr meşrûhunu nâtık vakfiye ibrâz mezbûrât muvâcehelerinde kırâet olundukda vâkıfe-i mezbûr kendi evlâdından sonra ol odaların süknâ ve tasarrufunu utekāsına ve evlâd-ı utekāsına şart ve ta‘yîn eylediği vakfiye-i mezbûrede mastûr ve mukayyed bulunup mezbûrât dahi tasdîk etmeğin bî-vech mu‘ârazadan men‘ olundukdan sonra ol odaların ber-mûceb-i şart-ı vâkıfe-i mezbûre zabt ve tasarrufa mu‘takı mezbûr Mahmud’a dahi tenbîh olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fî selh-i Recebi’l-ferd li-sene isneyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Efendi el-Burûsî, Mehmed Efendi-yi Erzurumî, Keşfî Mustafa Efendi, Ahmed Efendi kâtibü’l-kādı, Ahmed Çelebi b. Mahmud, el-Hâc Mustafa b. Sefer, , Osman Çelebi b. Abdullah, Şükrullah Bey b. Mustafa, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Baba Rasûl b. Rıdvan.
|