İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 286 Hüküm no: 261 Orijinal metin no: [32a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Cennet bt. Mustafa ve Kezban’la Durmuş b. Hasan’ın miraslarının vird ve nakillerinin yapıldığı Vürûd ve nakil. Hâlâ Bolaman Kadısı Himmed Efendi kıbelinden unvânı ile mu‘anven ve hatmi ile mahtûm ve bin yetmiş bir senesi Ramazanı gurresi ile müverrah târih-i kitâba nakli vârid olup mazmûnu kazâ-i mezbûre muzâfâtından Kılavuz Ömer nâm karye sükkânından Cennet bt. Mustafa nâm hatun ve Kezban nâm hatun ile Durmuş b. Hasan’dan ber-vech-i âtî da‘vâ-yı sahîha ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra yine karye-i merkūme sükkânından olup udûl-i Müslimînden Mustafa b. Mehmed b. Receb ve Mehmed b. Mustafa b. Hasan nâm kimesneler nakl ve tahvîl için li-ecli’ş-şehâde mahâll-i cerh ve ta‘dîl olan meclis-i şer‘a hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd fi’l-hakīka karye-i merkūmeden olup mukaddemâ Karadeniz’de garîkan fevt olduğu istimâ‘ olunup zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamak zu‘miyle muhallefâtı Birinci Cebeciler Odabaşı Çorbacısı Ali Ağa b. Mustafa yedinde me’mûren mazbût olan Mehmed Çorbacı b. Mustafa’nın müsteşhedetân-ı mezbûretân Cennet Hatun zevce-i metrûkesi ve Kezban Hatun sulbiye kızı müsteşhid-i merkūm Durmuş li-ebeveyn ammi oğlu olup müteveffâ-yı mezbûrun babası mezbûr Durmuş’un babası merkūm Hasan li-ebeveyn karındaşlar olup babaları ismi Alucu? Hüseyin ve anaları ismi ( ) nâm hatun ve dedeleri ismi Hasan’dır verâseti mezbûrûna münhasıradır bunlardan gayri vârisi ve terekesine müstehakk-ı âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de ri‘âyet-i şerâ’iti’’l-kabûl şehâdeteri makbûle olmağın mezbûrûn muhallefâtına vâzı‘u’l-yed olanlardan hisse-i şer‘iyelerini da‘vâ ve taleb ve nakd ve kendülere îsâl ve teslîme ve tefevvüz ve tesellüm mütevakkıf olduğu umûra nâkil-i hâze’l-kitâb Ahmed Çelebi taraflarından vekîl nasb ve ol dahi kabûl eylediğini hâvî olmağın kitâb-ı merkūm vekîl-i mezbûr talebi ile mezbûr Ali Ağa muvâcehesinde kırâet ve istintâk olundukda cevâbında müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtına vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin mevlânâ-yı mezbûr kıbelinden vürûdunu inkâr eyledikde zeylinde isimleri mastûr şuhûd tarafından es-Seyyid Mehmed Çelebi b. Receb ve Bâyezid Efendi b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd fi’l-vâki‘ kazâ-i mezbûrda hâlâ kādı olan mevlânâ-yı mezbûr Himmet Efendi tarafından vârid kitâb-ı merkūmu huzûrumuzda imzâ ve mühürleyip hat ve hatm ve mazmûnuna bizi işhâd eyledi zeylindeki hat zahrındaki hatm mevlânâ-yı mezbûrun hatt-ı hatmidir bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 27 min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene isnâ ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Efendi el-Burûsî, Osman b. Ahmed, Ali b. Mehmed, Keşfî Mustafa Efendi, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Şükrullah b. Mustafa.