|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 288 Hüküm no: 263 Orijinal metin no: [32b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed Efendi b. Mustafa ile Ali b. Halil’in varislerinin miras davasında sulh oldukları
Vilâyet-i Anadolu’da Cide kazâsına tâbi‘ Rûz nâm karye sükkânından Mehmed Efendi b. Mustafa mahfil-i kazâda yine karye-i merkūme sükkânından olup bundan akdem vefât eden Ali b. Halil’in verâseti sulbî oğlu Halil’in sulbî oğlu Mustafa ile sulbiye kebîre kızları Sâliha ve Âişe’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra kendi tarafından asâleten ve li-ebeveyn kız karındaşları merkūmetân Sâliha ve Âişe taraflarından husûs-ı âti’l-beyânı tasdîke sâbitü’l-vekâle vekîlleri olan merkūm Mustafa mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Ali benim ceddem Ünzile nâm hatun ile li-ebeveyn karındaşlar olup karye-i mezbûrede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire bahçe ve ona muttasıl bağın iki sehmi mezbûr Ali’nin ve bir sehmi ceddem mezbûre Ünzile’nin tasarruflarında iken ceddem mezbûre Ünzile vefât edip zikri vürûd eden bahçe ile bağda olan bir sehm hissesi bana isâbet ve intikāl eyledikden sonra mezbûr Ali dahi mârrü’z-zikr bahçe ile bağda olan iki sehm hissesini hayatında bana hîbe ve temlîk ve teslîm edip ben dahi ittihâb ve kabûl ve kabz ve mecmû‘una mutasarrıf iken merkūmûn dahi zikrolunan bahçe ve bağın mecmû‘u ceddim mezbûr Ali’nin mülküdür deyücek beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde vâkı‘a olmuş idi el-hâletü hâzihî vesâtet-i muslihîn ile zikri mürûr eden bahçe ve bağın nısfı benim ve nısf-ı âharı merkūmûnun olmak üzere bana yüz akçe bedel verip ben dahi meblağ-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr yüz akçeyi merkūmûn yedlerinden tamamen ahz u kabz eyledim ba‘de’l-yevm zikrolunan bahçe ve bağın nısfı benim ve nısf-ı âharı merkūmûnun mülkleri olmak üzere beynimizde terâhî etmişizdir ba‘de’l-yevm zikrolunan bahçe ve bağın nısfında ve babalarından kendülere intikāl edip mevâzi‘-ı adîdede vâki‘ eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire ile bir bâb anbâra müte‘allik mezbûrûn ile da‘vâ ve nizâ‘ım yokdur dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ ve’l-işrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hasan Efendi b. Receb, Mehmed b. Ahmed, Ahmed b. Hacı, Sefer Halîfe b. Ramazan, Hüseyin Beşe b. Ali, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Hasan Çelebi b. Halil.
|