|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 290 Hüküm no: 265 Orijinal metin no: [33a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Derviş Ağa b. Ali’nin vakfiyesi
Vakfiye.
El-hamdülillâhi’l-vâkıfü alâ-mâ fi’l-fuâdi’l-muvaffık sebîlü’r-reşâdi’l-mukaddir erzâki’l-ibâd li-müdebbiri li-ahvâlihim alâ-nehci’s-sevâdi’l-mukaddir li’l-muhsinîn fî-dârü’l-karâr cennâtin tecrî min-tahtiha’l-enhâr fe-nahmeduhû ve neşküru alâ-men ce‘ale’d-dünyâ mezrâ‘atü’l-âhire ve meksebeten li’l-a‘mâli’s-sâlihati’l-fâhire ve nusallî alâ-rasûlihî Muhammedi’l-meb‘ûs bi’l-mu‘cizeti ve’l-bürhân ve alâ-âlihî ve ashâbihi’r-râgıbîn ilallâhi ve’l-ihsân.
Ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın tahrîr ve inşâsına bâ‘ise ve bâdiye Dârü’l-hilâfeti’l-aliyyet Kostantıniyyeti’l-mahmiye mahallâtından Pirinçci Sinan mahallesinde sâkine Mahımünir bt. Abdullah nâm hatunun zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Mustafa b. Mehmed ve İbrahim b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an zâtı mu‘arrefe oldukdan sonra mezbûre Münire Hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde bâ‘isü’l-kitâbi’l-müstetâb zevci umdetü’l-a‘yân müteferrika Derviş Ağa b. Ali muvâcehesinde ikrâr ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı âti’z-zikr mahalle-i mezbûrda vâki‘ zevcim mezbûr Derviş Ağa’nın vakf eylediği ma‘lûmü’l-hudûd tahtânî ve fevkānî on üç bâb evlâ odalarına mülâhık ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-cîrân kezâlik tahtânî ve fevkānî on üç bâb evli odalarını târih-i kitâbdan on beş gün mukaddem silk-i mülk-i sahîhamdan ifrâz edip min-cemî‘i mâ yeştemilü ve yahvâ vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakf edip şol vech üzere şart eylemişdim ki zikri mürûr eden on üç bâb evli odaları demekle ma‘rûf odaların alâmetine mâdemki ben hayatda olam mutasarrıfa olam bi-emrillâhi te‘âlâ dâr-ı fenâdan dâr-ı bekāya irtihâl eyledim eğer evlâdım olursa evlâdım ve evlâd ve evlâd-ı evlâdın zükûr ve inâsı ale’s-seviye mutasarrıfîn olalar eğer evlâdım olmaz ise utekā ve utekāmdan her kim bulunursa zükûr ve inâsı ale’s-seviye alâmet-i mezkûreye mutasarrifîn olalar ve ba‘de’l-inkırâz utekā ve utekātımın evlâdları ve evlâd-ı evlâdı ale’s-seviye mutasarrıfîn olalar bunların cümlesinin inkırâzından sonra mahalle-i mezbûrda vâki‘ Pirinçci Sinan Mescid-i şerîfinde imâm olan kimesne ba‘de salâti’s-subh Kur’ân-ı azîmü’ş-şân bir cüz’-i şerîf tilâvet edip imâm-ı mezbûr yevmi ikişer akçeye mutasarrıf ola ve yine mescid-i mezbûrda iki nefer mü’ezzin olan kimesneler dahi kezâlik birer cüz’-i şerîf tilâvet edip her biri yevmî ikişer akçeye mutasarrıf olalar mecmû‘u yevmî altı akçe olur mezkûrlar ba‘de-tilâvet sevâbını zevceme ihdâ eyleye ve galle-i mezbûrdan fazla kalanı akçe ile mütevellî olan kimesne ile hâkimü’l-vakt ma‘rifetiyle ta‘mîr ve termîmine sarf ede ba‘de’t-ta‘mîr yine üslûb-ı sâbık üzere şurût-ı mezkûra ri‘âyet oluna ve dahi şöyle şart eyledim ki mâdâmki zevc-i revânım kafes-i tenden tayrân etmedikçe vakf-ı mezbûrda kendim mütevelliye olup tebdîl ve tağyîr ve taklîl ve teksîri ve naks ve nefi‘ ve ziyâde mesârıfı merreten ba‘de uhrâ alâ-mâ râh-ı ûlâ ve uhrâ yedimde olup her emrimde münferid olup kimesne mâni‘ olmaya vaktâ ki kavs-i kazâdan neyyir-i ecel nâzil olup âlem-i fenâyı ferâmûş eylediğinde mahmiye-i mezkûrda hâkimü’ş-şer‘ olan efendi hazretleri sîmâsında îsâr-ı emânet ve beşer sene de envâr-ı istikāmet-i bâhire olan bir sâlih ve müteverri‘ kimesneyi evkāf-ı mezkûreye mütevellî nasb ve ta‘yîn ve ahâlî-i mahalle-i mezbûre vakf-ı merkūma hasbî nâzır olalar ve eğer havâdis zamanı emân ve tağbirât-ı fitne-i deverân ile âlem mütegayyir olup mesârif-i mezbûreye sarf olunmak müte‘azzir olursa cümle mahsûl-i vakf mutlaka fukarâya sarf oluna deyü ikrâr ve i‘tirâf edip zikrolunan on üç bâb tahtânî ve fevkānî mezkûr evli odalarını mevâni‘-i tasarrufdan âriye olduğu hâlde li-ecli’t-tescîl vakf-ı mezbûra mütevellî nasb olunan umdetü erbâbü’l-kalem Abdullah Efendi b. Mustafa nâm kimesneye bi-esrihâ teslîm ol dahi tesellüm ve mütevellîler sâir evkāfda tasarruf etdikleri gibi tasarruf etmiş idi lâkin vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîri yedimde olmağla vakf-ı mezbûrdan bâlâda mezkûr cemî‘ şurûtuyla rücû‘ eyledim ve zevcim mezbûr Derviş Ağa’nın vakfı olan mezkûr on üç bâb evli odalarına ilhâk eyledim fîmâ-ba‘d kendi vakfı gibi tasarruf eylesin dedikde zevcim mezbûr Derviş Ağa dahi ba‘de’t-tasdîk ve’l-kabûl meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yîn olunan fahru erbâbü’l-kalem Abdullah Efendi b. Mustafa mahzarında ikrâr ve i‘âde-i kelâm edip zevcem mezbûre Münire Hatun zikri mürûr eden on üç bâb fevkānî ve tahtânî evlâ odaları demekle ma‘rûf odaların vakfından ve mezbûr odalara muttasıl olup bundan akdem benim vakf eylediğim on üç bâb evli odalarına ilhâk ve tasarrufunu dahi benim yedimde olup ben dahi minvâl-i meşrûh üzere kabûl ve mezbûr odaları ke’l-evvel min-cemî‘i mâ yeştemilü ve yahvi hasbeten lillâhi te‘âle’l-azîm vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakf edip bundan akdem vakf eylediğim mezkûr on üç bâb evli odaları demekle ma‘rûf odalara ilhâk ve mütevellî-i mezbûr Abdullah Efendi’ye bi-esrihâ teslîm ol dahi tesellüm ve kabz eyledi ve sâir evkāf mütevellîleri gibi vakf-ı mezbûra mutasarrıf olsun dedikde vâkıf-ı mezbûr Derviş Ağa’nın ikrâr-ı meşrûhunu mütevellî-i mezbûr Abdullah Efendi bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk edecek rücû‘-ı istirdâd da‘vâsında emr-i vakıfda vâcib olan şey vech-i meşrûh-ı mu‘tâd üzere ri‘âyet olundukdan sonra hâkim-i muvakkı‘-ı sadrü’l-kitâb bi-tevkī‘hi’ş-şerîfeti’l-müstetâb sâlifü’z-zikr mülhak-ı mezbûr on üç bâb evli odaların vakfiyetine ve lüzûm-ı vakfiyetine beyne’l-eşrâf hilâfına âlim olan eimme-i müctehidîn rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în kavilleri üzere hüküm edip femen beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfu ale’l-hayyi muhâl-i muhâlı’l-cevâdi’l-kerîm cerâ zâlik.
Ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Recebi’l-ferd li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|