İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 306 Hüküm no: 288 Orijinal metin no: [36a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İslam Mustafa Efendi b. Halil’in menzil ve arsasının vakfiyesi
Vakfiye.
El-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü alâ-nebiyyihî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în ve ba‘d dâ‘î-i tahrîr-i rıkk-ı menşûr ve bâdî-i bâ‘is-i tastîr-i sütûr budur ki Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyyeti’l-mahmiyede Üsküblü mahallesinde sâkin sahibü’l-hayrât tâlibü’l-meberrât fahrü’l-kuzâtü’l-İslâm Mustafa Efendi b. Halil tarafından vakf-ı âti’z-zikri ikrâra ve ba‘dehû da‘vâ-yı rücû‘a vekîl olup Osman Beşe b. Ali ve el-Hâc Musa b. Osman şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan dâmadı Mehmed Beşe b. Şaban meclis-i şer‘de vakf-ı câ’i’z-zikr için li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb eylediği Mehmed Çelebi b. Nasuh İmâm Yesârî mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim müşârün-ileyh Mustafa Efendi Bey’in mülk-i sahîhimde münselik hakkım olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Halil Çelebi Vakfı’na ve bir tarafdan ba‘zan Ahmed b. Mahmud ve ba‘zan Mehmed Beşe nâm kimesneler mülklerine ve bir tarafdan Safiye Hatun mutasarrıfa olduğu vakf menzile ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî ve mahdûd olup dört bâb fevkānî odaları ve bir bâb tahtânî oda ve matbah ve mahzen ve tahta-pûş ve kiler ve ahur ve bi’r-i mâ ve havlu ve zât-ı eşcâr-ı müsmire bahçeyi müştemil olan cemî‘ menzilimi ve yine mahalle-i mezbûrede vâki‘ mülk-i sahîh ve hakk-ı sarîhim olup bir tarafdan tasarrufumda olan vakıf menzile ve bir tarafdan Âişe Hatun bt. Mehmed tasarrufunda olan menzile ve bir tarafdan tarîk-i hâssa ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî ve mahdûd olup bir beyt-i ulvîyi ve bir bâb bakkāl dükkânını ve havluyu müştemil olan mülk menzilimi ve dahi mahmiye-i mezbûrede Gül Câmi‘i kurbünde Mollahüsrev mahallesinde vâki‘ etrâf-ı selâsesi tarîk-i âm ve bir tarafı mü’ezzin ( ) mutasarrıf olduğu menzil ile mahdûd olup iki bâb beyt-i ulvî ve matbah ve kenîf ve ahuru ve üç bâb dükkânı müştemil olup arsasının Ayasofya-i kebîr Vakfı’na senede otuz altı akçe mukāta‘a-i kadîmesi olan ebniye-i memlûkemi hasbeten lillâhi’s-samed vakf-ı sahîh-i mü’eyyed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf edip şöyle şart eyledim ki akār-ı mezkûr ile ebniye-i merkūmeyi hayatda oldukça kendim keyfe mâ yeşâ mutasarrıf olup bi-emrillâhi te‘âlâ bu dâr-ı fenâdan saray-ı bekāya intikāl ve irtihâl eylediğimden sonra zikrolunan Üsküplü mahallesinde olan menzil evlâdı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım batnen ba‘de batn ve karnen isr-i karn sâkine ve mutasarrıf olalar ve ba‘de inkırâzi’l-evlâd menzil-i mezkûrun süknâsı re’y-i hâkimü’ş-şer‘ ile bir recül-i sâliha ve âlime tevcîh olunup ol dahi külle yevm üç sûre-i ihlâs-ı şerîf ve bir sûre-i fâtiha-i şerîfe kerâ’et edip sevâbını rûhuma ihdâ eyleye ve lâzım olan imâret ve meremmetini içinde sâkin olanlar ede ve bakkāl dükkânını müştemil olan menzil-i mezkûr dahi vefâtımdan sonra hasbe’l-âde îcâr olunup ücreti olan meblağ bir recül-i sâlih ve âlime meşrûta ola ol dahi mukābelede zikrolunan Üsküblü Câmi‘-i şerîfinde dersi‘âm olup tâlibîne ta‘lîm-i ilm-i şerîf eylediğinden mâ‘adâ her gün üç İhlâs-ı şerîf ve bir sûre-i Fâtiha-i şerîfe tilâvet edip sevâbını rûhuma ihdâ eyleye ve menzil-i mezkûrun dahi lâzım olan imâret ve meremmeti mutasarrıf kimesne ile ve mârrü’z-zikr Mollahüsrev mahallesinde olan menzilin süknâ ve tasarrufu vefâtımdan sonra zevcem ve halîlem Emine Hatun’a meşrûta ola ba‘de vefâtihâ utekā ve utekātım sâkin olalar ba‘dehûm evlâdları ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdları batnen ba‘de batn ve fer‘an gıbbe aslin sâkin ve mutasarrıf olalar ve ba‘de inkırâzi’l-küll menzil-i mezbûr Medîne-i Münevvere mütevellîsi yediyle îcâr olunup hâsıl olan ücretinden Ayasofya-i kebîr Vakfı’na olan otuz altı akçe mukāta‘ası edâ olundukdan sonra bâkī kalan meblağ her sene Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl oluna ve vakf-ı mezbûrun tevliyeti ve merreten ba‘de uhrâ şurûtunun tebdîl ve tağyîri ve taklîl ve teksîri hayatda oldukça yedimde ola ve lâzım gelen imâret ve meremmeti mutasarrıf olanların üzerlerine ola ve mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı şuhûr ve a‘vâm ile mesârif-i mezkûreye sarf müte‘azzir olursa mutlaka fukarâ-i Müslimîne sarf oluna deyü menzileyn-i mezkûreyn ile ebniye-i merkūmeyi mütevellî-i mezkûra teslîm eyledim ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve tasarruf eyledi dedi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vekîl-i mezbûr semt-i vifâkdan taraf-ı şikāka âzim olup vakf-ı akār eğer ki imâm-ı muhtâr İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efhâm ve ekrem Ebu Hanife el-Kûfî cûziye hayra’l-cezâ ve kûfiye hazretleri katında sahîh ve câizdir lâkin mezheb-i şerîflerine hüccet lüzûmu müstelzim olmamakla lâzım olmayıp ve bir cihet için vakıf olunan arsa üzerinde olan binânın vakfiyeti ba‘zı eime-i kirâm re’y-i şerîfleri üzere sahîh ve câiz olmayıp husûsan İmâm Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî hazretleri katında vâkıf menâfi‘-i vakfı nefsine şart etmekle vakf-ı mezbûr ve ona mebnî olan şurût ve kuyûd bâtıl ve rücû‘ meşrû‘ olmağın vakf-ı mezbûrdan bi’l-vekâle rücû‘ eyledim menzileyn-i mezkûreyn ile ebniye-i merkūmeyi müvekkilimin mülküne istirdâd ederim dedikde vakfiyeti ba‘zı meşâyih-i izâm tecvîz etmişlerdir ve İmâm Ebu Yusuf Mezhebi üzere < > şart-ı mezbûr sahîh olup ve vâkıf mücerred vakaftü demekle vakıf sahîh ve sıhhat dahi lüzûmu inde’l-imâmeyn müstelzim olmağla vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olmuşdur deyü menzileyn-i mezbûreyn ile ebniye-i mezkûrenin sıhhat ve lüzûmunu taleb ederim deyüp redden imtinâ‘ ve husûmet ve nizâ‘ edicek i‘lâmı kitâbı tevkī‘-i müstetâbı ile muvakkı‘ olan hâkim-i câsim huzûrunda müterâfi‘ân ve fasl u hasme râgıbân olduklarında hâkim-i müşârün-ileyh dahi tarafeynin kelâmına nazar ve mennâ‘u li’l-hayr olmakdan hazer edip taraf-ı vakfı evlâ ve ahrâ görüp alâ-kavli men yerâhu mine’l-eimmeti’l-müctehidîn akār-ı mezkûr ile ebniye-i merkūmenin sıhhat lüzûmuna hükm buyurmakla vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup ibtâl ve ta‘tîli mümteni‘ü’l-ihtimâl oldu fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyü’l-kerîm cerâ zâlik ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ramazan b. Mehmed, el-Hâc Veli b. el-Hâc Ramazan, el-Hâc Murad b. Osman, Halil Beşe b. Mehmed, Receb Beşe b. Mustafa, Osman Beşe b. Ali, el-Hâc Musa b. Osman, el-Hâc Fazlı b. Mustafa, el-Hâc Mustafa b. Ali, el-Hâc Osman b. Yusuf, Solak Mehmed Çelebi b. Nasuh, el-Hâc İbrahim b. Mehmed.
|