|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 315 Hüküm no: 297 Orijinal metin no: [37b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Gülistan Hatun bt. Abdullah’ın vakfiyesi
Vakfiye.
el-Hamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü alâ-nebiyyihî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în. Ve ba‘d dâ‘î-i tahrîr-i kitâb budur ki mahmiye-i İstanbul’da İbn-i Midas? mahallesi sükkânından sahibetü’l-hayrât Gülistan Hatun bt. Abdullah tarafından vakf-ı âti’z-zikri ikrâra ba‘dehû da‘vâları rücû‘a vekîl olup zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Abdülkadir Efendi b. Mehmed ve Ahmed Efendi b. Mustafa şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan Hasan Beşe b. Abdullah nâm kimesne meclis-i şer‘de li-ecli’t-tescîl vakf-ı câ’i’z-zikre mütevellî nasb eylediği Yusuf Beşe b. Abdullah mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkilemin silk-i mülkünde münselik olup Gül Câmi‘i mahallesinde vâki‘ bir tarafdan el-Hâc Cafer b. Abdullah mülküne ve bir tarafdan kal‘a duvarı ve bir tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan Karadavud Vakfı’ndan müte’ehhilîn odaları ile mahdûd iki bâb fevkānî oda ve bir bâb tahtânî oda ve bir mahzen ve kenîfi ve zât-ı eşcâr-ı cüneyneyi ve havluyu müştemil olan cemî‘ menzilini hasbeten lillâhi’l-hamd vakf-ı sahîh-i müeyyed ile vakf ve habs edip şöyle şart eyledi ki menzil-i mezbûrda hayatda oldukça kendi sâkine ve mutasarrıfa olup vefâtından sonra Yusuf Beşe b. Abdullah sâkin ve mutasarrıf ola ve ba‘dehû mezbûr Yusuf Beşe’nin evlâdı ve evlâd-ı evlâdı batnen ba‘de batnin sâkin ve mutasarrıf olalar ve ba‘de inkırâzi’l-evlâd mezbûr Yusuf Beşe’nin utekā ve utekātı sâkin ve mutasarrıf olalar ba‘dehûm evlâdları ve evlâd-ı evlâdları batnen ba‘de batnin sâkin ve mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkırâzi’l-küll menzil-i mezbûr icâre-i mu‘tâde ile îcâr olunup ücreti Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl oluna eğer mesârif-i mezbûreye sarf müte‘azzir olursa mutlaka fukarâ-i Müslimîne verilmeyi şart edip menzil-i mezbûrun fâriğan ani’ş-şevâgil mütevellî-i mezbûra teslîm edip ol dahi vakfiyet üzere teslîm eyledi dedikde, gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vekîl-i mezbûr semt-i vifâkdan taraf-ı şikāka âzim olup vakf-ı akār eğer ki eimme-i muhtâr İmâm-ı A‘zam Ebu Hanife el-Kûfî-cûziye hayrü’l-cezâ ve kûfiye-hazretleri katında sahîh ve câizdir lâkin menzile-i âriyette olmağla şeref-i lüzûmu câiz olmayıp husûsan âlim-i rabbânî İmâm Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî hazretleri katında vâkıf menâfi‘-i vakfı nefsine şart etmekle vakf-ı mezbûr bâtıl olup rücû‘ meşrû‘ olmağın bi’l-vekâle rücû‘ eyledim menzil-i mezbûru müvekkilemin mülküne istirdâd ederim dedikde mütevellî-i mezbûr cevâb-ı bâ-savâba mütesâddî olup fi’l-hakīka hâl bast olunan minvâl üzeredir lâkin fâzıl-ı samedânî Ebu Yusuf eş-şehîr bi’l-imâmi’s-sânî re’y-i şerîfinde vakf-ı mezbûr şart-ı mezkûra müsâdif olursa da vâkıf mücerred vakaftü demekle lüzûm ifâde edip istirdâd muhâl olmuşdur deyü redden imtinâ‘ ve husûmet ve nizâ‘ edip a‘lâ-yı kitâbı tevkī‘-i müstetâbı ile muvakkı‘ olan hâkim-i câsim huzûrunda müterâfi‘ân ve husûs-ı kazıyyede fasl ü hasma tâlibân olduklarında hâkim-i müşârün-ileyh dahi tarafeynin kelâmına nazar ve mennâ‘un li’l-hayr olmakdan hazer edip cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görüp alâ-kavl-i men yerâhu fi’l-eimme ve ulemâ’i’l-eimme vakf-ı mezbûrun sıhhat lüzûmuna hükmetmeğin min-ba‘d vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup min-ba‘d ibtâl ve ta‘tîli muhâl oldu fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûneh innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyü’l-kerîm cerâ zâlik
Ve hurrire fi’l-yevmi’s-sânî min-şehr-i Ramazani’l-mübârek li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ali b. Abdülmümin, Abdülkadir Efendi b. Mehmed el-imâm, el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Mustafa, Ahmed Efendi b. el-müezzin, Yusuf Beşe b. Abdullah, el-Hâc Sefer b. Fethullah, el-Hâc Hasan b. Abdullah, Ahmed Efendi b. Rüstem el-imâm, el-Hâc Mahmud b. el-Hâc Ramazan, Hüseyin Çelebi b. ( ), Yusuf Çelebi b. ( ), el-Hâc Mehmed el-kassab, el-Hâc Mehmed Keresteci, el-Hâc Ahmed tâbi‘-i el-Hâc İsa, Nasuh Beşe b. ( ), Abdülbaki Çelebi b. ( ), Receb Odabaşı b. el-Hâc ( ), Kâtibü’l-hurûf Abdullah, el-Hâc Cafer b. Abdullah.
|