|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 358 Hüküm no: 358 Orijinal metin no: [45a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Paşa Hatun Vakfı’nın tasarruf sırasının Rahime Hatun bt. İbrahim’de olduğu
Vakfiye
Mahmiye-i İstanbul’da Molla Ahaveyn mahallesinde vâki‘ Paşa Hatun nâm sahibetü’l-hayrın vakf eylediği bir tarafdan Receb Subaşı mülküne ve iki tarafdan tarîk-i âmma ve bir tarafdan mahalle-i mezbûrede vâki‘ mescid-i şerîfe müntehî iki bâb fevkānî ve iki bâb tahtânî odaları ve iki su kuyusunu müştemil menzilin hasbî mütevellîsi olan el-Hâc İsmail b. Mustafa nâm râcil meclis-i şer‘-i hatîrde mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ kasaba-i Kasımpaşa‘da Kulaksız mahallesinde sâkine olup menzil-i mahdûd-ı mezbûrda evlâd-ı vâkıfdan olmak üzere mutasarrıfa olan Rahime Hatun bt. İbrahim tarafından da‘vâ-yı âtıyede husûmet ve redd-i cevâba vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan es-Seyyid Mustafa Çelebi b. Fazlullah ve el-Hâc Çâker b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan zevci el-Hâc Receb b. el-Hâc Süleyman mahzarında üzerine bi’t-tevliye da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vâkıfe-i müşârün-ileyhâ Paşa Hatun menzil-i mahdûd-ı mezbûrun mecmû‘ icâresini mahalle-i mezbûre avârızı için vakf etmiş iken mezbûr Rahime menzil-i mezbûrun ücretinden beş yüz akçesini avârıza verip mâ‘adâsını bi-gayr-ı hakkın ahz u kabz eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmak taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında fi’l-vâki‘ menzil-i mahdûd-ı mezbûru vâkıfa-i müşârün-ileyhâ Paşa Hatun silk-i mülkünde olduğu hâlde bin on iki târihinde vakf-ı sahîh-i müeyyed ile vakf edip evvelâ süknâ ve gallesini kendüye ba‘dehâ gallesinden senede beş yüz akçesini mahalle-i mezbûre avârızına verilip ve üç yüz altmış akçeyi Şeyh Resmî Mescid-i şerîfi imâmına meşrûta olup ol dahi mukābelesinde vâkıfa-i mezbûra rûhi’çün senede dört hatm-i şerîf tilâvet edip sevâbını ihdâ edeler ve fazlasını sadriye kızı Âişe Hatun mutasarrıfa olup ba‘dehâ evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı batnen ba‘de batnin mutasarrıf olalar ve mürûr-ı eyyâmla mesârif-i mezkûreye sarf müte‘azzir olursa mutlaka fukarâ-i Müslimîne verile deyü şart ba‘dehû menzil-i mezbûru li-ecli’t-tescîl mütevellî nasbeylediği Mehmed b. Ahmed nâm kimesneye fâriğan ani’ş-şevâgil teslîm ol dahi vakfiyet üzere tesellüm ve tasarruf eyledikden sonra ol târihde mahmiye-i mezbûrede hâkimü’ş-şer‘ olan efendi huzûrunda mütevellî-i mezbûr ile hâzıra olup ba‘de’l-ikrâr ve’t-tasdîk vâkıfe-i mezbûreden rücû‘ ve istirdâd bâbında nizâ‘ ve cânib-i mütevellîden imtinâ‘ vâki‘ oldukdan sonra hâkim-i müşârün ileyh âlimen bi’l-hilâf vakf-ı mezbûrun sıhhat lüzûmuna hükmedip menzil-i mezbûr ale’n-nehci’l-mestûr vakf-ı sahîh ve lâzım olup ve müvekkile-i mezbûre vâkıfa-i mezkûrenin sadriye kızı Âişe’nin sadrî oğlu İbrahim Çelebi’nin sulbiye kızı olup nevbet-i tasarruf vakf-ı mezbûr müvekkile-i merkūmenindir deyü def‘le mukābele edecek akībe’l-istintâk ve’l-inkâr vekîl-i mezbûrdan def‘-i mezbûrunu mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-i ricâl-i Müslimînden olup mahalle-i mebûre Molla Ahaveyn sükkânından müsinn ve ihtiyâr kimesnelerden Hasan Beşe b. Mehmed ve Mehmed Beşe b. Hasan ve Hasan Bey b. Mustafa ve Kurd Beşe b. Receb nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ menzil-i mahdûd-ı mezbûru mâlikesi olan Paşa Hatun bizim huzûrumuzda bin on iki târihinde vakf-ı sahîh-i müeyyed ile evvelâ süknâ ve gallesini ba‘dehâ gallesinden senede beş yüz akçesi mahalle-i mezbûre avârızına verilip ve senede üç yüz altmış akçesi dahi Şeyh Resmî Mescid-i şerîfi imâmına meşrûta olup ol dahi mukābelesinde senede dört hatm-i şerîf tilâvet edip sevâbını rûh-ı vâkıfeye ihdâ eyleye ve galle-i mezbûreden fazlasını sadriye kızı mezbûre Aşe Hatun mutasarrıfa olup ba‘dehâ evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı batnen ba‘de batnin mutasarrıf olalar ve mürûr-ı eyyâm ile mesârif-i mezbûreye sarf müte‘azzir olursa mutlaka fukarâ-i Müslimîne verile deyü şart ba‘dehû menzil-i mezbûru li-ecli’t-tescîl mütevellî nasbeylediği Mehmed b. Ahmed’e fâriğan ani’ş-şevâgil teslîm edip ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ettikden sonra ol târihde mahmiye-i mezbûrede hâkimü’ş-şer‘ olan efendi huzûrunda mütevellî-i mezbûr ile hazır olup ba‘de’l-ikrâr ve’t-tasdîk vâkı‘a-i mezkûreden rücû‘ ve istirdâd bâbında nizâ‘ ve cânib-i mütevellîden imtinâ‘ vâki‘ oldukdan sonra hâkim-i müşârün-ileyh âlimen bi’l-hilâf vakf-ı mezbûrun sıhhat lüzûmuna hükmedip menzil ale’n-nehci’l-mestûr vakf ve lâzım ve müsecceldir ve müvekkile-i mezbûr Rahime Hatun vâkıfa-i mezbûrenin sadriye kızı Âişe’nin sadrî oğlu İbrahim Çelebi’nin sulbiye kızı olmağla nevbet-i tasarruf-ı vakf mezbûr müvekkile-i mezbûrenindir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe ri‘âyet-i şerâ’iti’l-kabûl şehâdeteri makbûle oldukdan sonra mûcebince ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sânî min-şehr-i Ramazani’l-mübârek li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi b. Mehmed, Mehmed Çelebi b. Ali, Mustafa Çelebi b. Abdullah, Hüseyin Beşe b. Abdülkerim el-mübâşir, es-Seyyid Mustafa Çelebi b. ( ), Mustafa b. Mehmed.
|