İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 401 Hüküm no: 422 Orijinal metin no: [52b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Seyyid b. Hızır’ın Isparta’da görevli iken Seyyid Abdurrahman Çelebi b. Hudaverdi’yi dövdürek ölümüne sebep olmakdan dolayı mirasçıları tarafından açılan davanın reddedildiği Yemîn. Vilâyet-i Anadolu’da Isparta kazâsına tâbi‘ Lagus nâm karye sükkânından olup kazâ-i mezbûr mahallâtından Yaylazâde mahallesinde vâki‘ el-Hâc Seyyid Hızır menzilinde sâkin iken bundan akdem vefât eden es-Seyyid Abdurrahman Çelebi bin Hudâverdi’nin verâseti zevce-i metrûkesi Paşa Kadın bt. Mustafa ve sulbî sagīr oğlu es-Seyyid Ramazan’a münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra sagīr mezbûr es-Seyyid Ramazan’ın tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi ve merkūme Paşa Kadın’ın tarafından husûs-ı âti’l-beyânı da‘vâya sâbitü’l-vekâle vekîli olan yine karye-i merkūme sükkânından Kalender b. Durmuş nâm kimesne mahfil-i kazâda zikrolunan Yaylazâde mahallesi sükkânından işbu bâ‘is mezbûr el-Hâc Seydi Hızır b. Hasan mahzarında üzerine vesâyeten ve vekâleten da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr el-Hâc Seyyid b. Hızır kazâ-i mezbûrede nakīb ve zâbit iken sagīr-i mezbûr ile müvekkile-i mezbûre Paşa Kadın’ın mûrisleri müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Abdurrahman’ın cürmü varmış zâbitim deyü ahz u habs edip bi-gayr-ı vech-i şer‘î kendiye darb eylediğinden mâ‘adâ sulbî kebîr oğlu gāib ani’l-meclis es-Seyyid Mehmed ile hizmetinde kimesnelere dahi mezbûra darb eyleyin deyü emrolunup onlar dahi emrine binâ’en darb eylemekle ol darbdan nâşi mezbûr Abdurrahman fevt olmuşdur. Hâlâ mezbûr el-Hâc Seyyid Hızır’dan suâl mûcebince icrâ olunmak bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Seyyid Hızır cevâbında fi’l-vâki‘ kazâ-i mezkûrda ben nakīb ve zâbit iken müteveffâ-yı merkūmu izn-i şer‘le ahz u kabz eyledim deyü ikrâr lâkin müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Abdurrahman’ı bizzât darb eylediğini ve oğlu mezbûr es-Seyyid Mehmed ile hizmetinde olan kimesnelere darb eylen deyü emreylediğini inkâr edicek vekîl-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyin beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz edip istihlâf etmeğin fi’l-vâki‘ kazâ-i mezbûrda nakīb ve zâbit iken müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Abdurrahman’ı ba‘de’l-ahz kendi darb eylen deyü emreylemediğine mezbûr el-Hâc Seyyid Hızır’a yemîn teklîf olundukda ol dahi yemîn billâhi te‘âlâ etmeğin mûcebince vekîl-i mezbûr bî-vech mu‘ârazadan men‘ birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-işrîn min-şehri Ramazani’l-mübârek li-sene isneyn ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: es-Seyyid Mustafa Çavuş el-mübâşir, es-Seyyid Rıza, es-Seyyid Hüseyin Çelebi, es-Seyyid Ramazan, es-Seyyid İsmail Çelebi, es-Seyyid İbrahim Çavuş b. Ali, es-Seyyid Mehmed Çavuş.