İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 575 Hüküm no: 673 Orijinal metin no: [83a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Valide Sultan’a ait mülk arsa ile Dâye Hatun ve Mustafa Efendi vakıflarına ait arsaların değiştirilmesi
Hüccet-i istibdâl-i arsa-i vakf-ı Dâye Hatun ve vakf-ı Mustafa Efendi be-mütevellî İbrahim Ağa ve İbrahim Efendi mezbûrân kāimmakām mütevellîleridir.
Sultanü’l-muhadderâti’l-mu‘azzama bürhânü’l-muvakkarâti’l-mufahhama aliyyetü’z-zât safiyetü’s-sıfât sahibü’l-hayrât ve’l-hasenât râgıbetü’s-sadakāt ve’l-meberrât zâtü’l-aliyy ve’s-sa‘âdât nâdiretü’l-edvârı’l-felekiyye bârikatü’l-envârı’l-melekiyye matla‘u’l-izzi’s-saltanati’s-seniyyeti’l-kāhire sadefü dürretü’l-[hilâfeti’l]-kāhire Hazret-i Vâlide Sultan -dâmet ismetühâ- taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden kethudâlıkları şeref-i hizmeti ile şeref-yâb olan umdetü ashâbi’l-izzi ve’l-ikbâl kıdvetü erbâbü’l-câh ve’l-celâl [zû’d]-devleti’l-kāhire ve’l-‘izzetü’l-bâhire hâvi’l-mekârim ve’l-ihsân el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfi’l-meliki’l-mennân ‘izzetlü Hazret-i Hasan Ağa b. ( ) hazretleriyle mahmiye-i İstanbul’da Dâye Hatun ve Nefîse Hatun Vakfı’na kāimmakām-ı mütevellî olan İbrahim Ağa ve Mustafa Efendi Vakfı’na kāimmakām-ı mütevellî İbrahim Efendi meclis-i şer‘a hâzırân olup “Men benâ lillâhi mesciden benâ’llâhu beyten fi’l-cenneti” hadîs-i şerîfinin mazmûnuna mâ-sadak olmak için Adliye ta‘bîr olunup hâlâ müceddeden binâ olunan [83b] câmi‘-i şerîf kurbünde vâki‘ zikrolunan Dâye Hatun ve Nefîse Hatun ve Mustafa Efendi Evkāfı’ndan ma‘lûmü’l-hudûd ( ) bâb dükkân bin yetmiş senesi Zilka‘desi’nin on altıncı gününde vâki‘ olan harîk-i ekberde bi’l-külliye muhterik olup arsa-i sırfa-i hâliyetü’r-rey‘ ve’l-gılâl kalan arsası ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerine mahmiye-i mezbûrede Çadırcı Ahmed mahallesinde vâki‘ Nasârâya mahsûs Çardak Kenîsesi demekle ma‘rûf lede’l-ahâlî ma‘lûmü’l-hudûd olup mülkiyetine hükm-i şer‘î lâhık ve hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile temlîk olunan binâlı arsa ile istibdâl murâd etdiklerinde kıbel-i şer‘den Mevlânâ Mu‘îd Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd el-Hâc Hasan Halîfe b. Ömer ve zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olup ebniye ve sukūf ahvâline vukūf ve şu‘ûru olan bî-garaz Müslimîn ile müşârün-ileyhâ hazretlerinin mülkü ve hakkı olup ( ) müştemil mevzi‘ üzerine varıp akd-i meclis-i şer‘ eyledikde mi‘mâr-ı mezbûr evvelâ arsa-i mebniye-i memlûke-i mezbûreyi mütevellî-i mezbûr mahzarında mesâha ve takvîm etdikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı şatrancî beş yüz bir zirâ‘ arsanın her zirâ‘ı ikişer yüz akçeden bir kerre yüz bin ve iki yüz akçe ve ecr-i misli beher yevm onar akçedir ve arsa-i muhterika-i mevkūfe-i mahdûde-i mu‘ayyene-i âtıletü’n-nemânın üzerine varıp mesâha etdikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı mezbûr dört yüz elli zirâ‘ olup beher zirâ‘ı yüzer akçeden elli beş bin akçe ve ecr-i misli beher yevm dörder akçedir arsa-i muayyene dahl ve rey‘ ve nef‘ ve kıymet cihetinden arsa-i mevkūfeden vâfir olduğun haber verdiğini mevlânâ-yı mezbûr vukū‘u üzere mahâllinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Osman Çelebi ve Hasan Çelebi ile meclis-i şer‘a gelip vech-i meşrûh üzere istibdâl min-külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve ahrâ olduğun ihbâr edip bâ-fermân-ı âlî muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb olan âlim-i âmil, fâzıl-ı kâmil, âdil-i bî-mu‘âdil efendi hazretleri arsa-i memlûke mârrü’z-zikr arsa-i mevkūfe-i muhterika ile sıhhat-i istibdâline izin verip onlar dahi mübâdele edip ber-vech-i şer‘î emr-i istibdâl tamam oldukdan sonra mûmâ-ileyh Hasan Ağa hazretleri takrîr-i kelâm edip istibdâl-i mezkûr üzere sâbıkā vakıf olan arsa-i muhterika-i mevkūfe mûmâ-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü olmuş iken zikrolunan mütevellîler arsalarını yine ke’l-evvel vakıf olmak üzere vaz‘-ı yed edip tasarrufuma mâni‘ olurlar suâl olunup kasr-ı yedlerine tenbîh olunması murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl mezbûrlar cevâblarında vâkıf istibdâli şart etmedikçe istibdâl sahîh olmaz deyü arsa-i muhterika-i mevkūfeyi yine ke’l-evvel zabt murâdımızdır dediklerinde mûmâ-ileyh Hasan Ağa hazretleri i‘âde-i kelâm edip fi’l-vâki‘ vâkıf istibdâl şart edmedikçe istibdâl sahîh değildir lâkin hâkimü’ş-şer‘i’ş-şerîf bâ-fermân-ı âlî min-ciheti’r-rey‘ ve’l-kıyme ekser ve efver olan bedel ile istibdâli tecvîz edecek nakz ve nakīzına mecâl muhâl olmuşdur deyü istibdâl-i mezkûrun sıhhatine hüküm [taleb] edecek hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri dahi istibdâl-i mezkûrun sıhhatine ve bedel verilen arsa-i memlûke-i mebniyenin vakfiyetine ve sâbıkā vakıf olan arsaların mülkiyetine âlimen bi’l-hilâf alâ-men-yerâhu mine’l-müctehidîn -rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în- hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î edip mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Hurrire fi’l-yevmi’r-râbi‘ aşer min-Şevvali’l-mükerrem li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|