İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 723 Hüküm no: 871 Orijinal metin no: [110b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Merhum Osman Beşe ve Ömer Beşe’nin müşterek azatlı kölelerinin ölen ve azat edilmediği iddia olunan oğulları Mustafa’nın terekesinden merhumların varislerince hak iddiasından vazgeçildiği Yemînden nükûl. Fi’l-asl Vilâyet-i Anadolu’da Larende kazâsına tâbi‘ Madenşehri nâm karyeden olup mahmiye-i İstanbul’da Cibali Kapısı dâhilinde Seferikoz mahallesi sükkânından iken vefât eden Osman Beşe b. Hasan’ın kebîr oğulları ve hasran vârisleri Ebûbekir ve Derviş ve Musa asâleten ve mezbûr Osman’ın li-ebeveyn karındaşı olup kezâlik vefât eden Ömer Beşe’nin kebîr oğlu İsmail kendi tarafından asâleten ve li-ebeveyn karındaşlar Yusuf ve Hasan taraflarından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olup Hüseyin b. Süleyman ve Ömer b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olmağın vekâleten meclis-i şer‘de babaları müteveffiyân-ı mezbûrânın ale’l-iştirâki’s-seviy abd-i mu‘takları olup Vilâyet-i Rumeli’nde Ruscuk’da Şeyh mahallesinde sâkin işbu râfi‘u’l-kitâb Yusuf b. Abdullah nâm kimesne mahzarında her biri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip babamız mezbûr Osman ve Ömer Beşe’nin ale’l-iştirâki’s-seviy mezbûr Yusuf abd-i memlûkleri ve zevcesi Mülâyim bt. Abdullah kezâlik câriye-i memlûkeleri olup babamız mezbûrânı i‘tâk ve tahrîr eylediklerinde ikisinden hâsıl olan oğulları Mustafa’yı i‘tâk etmeyip mezbûr Mustafa babamızın vefâtından sonra ale’l-iştirâk abd-i memlûkümüz olmak üzere bize intikāl eylemişdi mezbûr Mustafa kable’l-ıtk kasaba-i mezbûre Ruscuk’da vefât edip cümle metrûkâtı bize intikāl etmiş iken babası mezbûr Mustafa[‘nın] cümle metrûkâtını kabz eylemişdir suâl olunup makbûz olan terekesi bize alıverilmek murâdımızdır dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Yusuf fi’l-vâki‘ kendi ve zevcesi Mülâyim bt. Abdullah müdde‘iyyûn-ı mezbûrûnun babaları mezbûrân Osman ve Ömer Beşe’nin ber-minvâl-i muharrer abd-i memlûkleri olup kendi ile zevcesi mezbûre Mülâyim’i i‘tâk ve tahrîr eylediklerinde ve oğlu müteveffâ-yı mezbûr Mustafa’nın terekesinden on bin altı yüz elli akçe kabz eylediğini ikrâr lâkin babaları mevlâlarım olan mezbûrân Osman Beşe ve Ömer Beşe bin otuz yedi senesi Cemâziyelâhire’sinin evâhiri târihinde beni ve zevcem Mülâyim’i i‘tâk eylediklerinden dört sene mu’ahhar kırk bir târihinde oğlum müteveffâ-yı mezbûr vücûda gelip otuz bir sene mu‘ammer olup hâlâ vefât eyledi eyle olsa oğlum Mustafa’nın cümle terekesini ırsen bana müntakildir deyü def‘le mukābele edecek akībe’l-istintâk müdde‘iyyûn-ı mezbûrûn def‘-i mezkûru inkâr eylediklerinde mezbûr Yusuf’dan def‘-i mezbûrunu mübeyyine beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz edip istihlâf etmeğin müdde‘iyyûn-ı mezbûrûndan her biri kazıyye-i mezbûr Yusuf’un iddi‘â eylediği vech üzere olduğunu bilmediklerine yemîn teklîf olundukda mezbûrûn Ebûbekir ve Derviş ve Musa ve İsmail’den her biri nükûl eylediklerinde her biri mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Beşe b. Mehmed, Şaban b. Süleyman, Ahmed b. Mustafa, Mehmed b. Mecid, Hacı Hasan b. Veli, Hacı Receb b. Hızır, Hüseyin b. Mevlüd, Ramazan Beşe b. Hızır, Osman b. İskender, Musa b. İvaz, Derviş b. Osman, Mahmud b. Derviş, Ahmed b. Hüseyin, Musa b. Osman, Mehmed b. Hasan solak.