İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 739 Hüküm no: 894 Orijinal metin no: [113b-5] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Karasığır derilerini alıp gön ve kösele işleme hakkı Yedikule haricindeki debbağ taifesine ait olduğundan dışarıdan müdahale edilmemesi gerektiği
Kalem-i intihâ resîd ve ser-şîkest
El-emru hasbe mâ hurrire fih
Ketebehû’l-fakīru ileyh sübhânehû
Abdurrahman el-kādî bi-medîneti Kostantıniyyeti’l-mahmiye
-Gufire leh-
Dârü’s-saltanati’s-seniyye Kostantıniyyeti’l-mahmiye’de Yedikule hâricinde vâki‘ işbu ashâb-ı kitâbı debbağ tâifesinin ahî babaları es-Seyyid Ali b. Süleyman ve kethudâları el-Hâc Salih b. Mustafa, yiğitbaşıları el-Hâc Zeynüddin b. Bayram ve ihtiyârlarından el-Hâc Mehmed b. Osman ve el-Hâc Halil b. Ahmed ve Sefer Çelebi b. Bayram ve İbrahim Beşe b. Hudâverdi ve Çorbacı el-Hâc Mehmed b. Osman ve sâirleri dîvân-ı sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i hatîrde medîne-i Hazret-i Eyyûb-i Ensârî’de vâki‘ debbağ tâifesinin ahî babaları Mustafa b. Abdullah ve ihtiyârlarından İğneci Hacı Ali ve Yusuf b. Abdullah ve Kahveci Hacı Ali ve Tirşeci Hacı Mehmed ve sâirleri mahzarlarında üzerlerine takrîr-i da‘vâ edip feth-i hakanîden bu ana gelince medîne-i mezbûrede zebh olunan karasığır derilerin Yedikule debbağları alıp gön [114a] ve kösele işleyegelmiş iken hâliyâ medîne-i mezbûrede zebh olunan karasığır derilerin medîne-i mezbûre debbağları mezbûrûn gön ve kösele işleyegelmiş değiller iken bizim kadîmden alageldiğimiz derileri mezbûrûn alıp hâricden kimesnelere bey‘ etmeleriyle bizim metâ‘ımıza her vechile noksan târî olmuşdur mezbûrûndan ba‘de’s-suâl medîne-i mezbûre kasablarından dahi hakīkat-i hâl istifsâr olunmak murâdımızdır dediklerinde gıbbe’s-suâl medîne-i mezbûre debbağlarından mezbûrûn Mustafa ve Hacı Ali ve Yusuf ve Kahveci Hacı Ali ve Tirşeci Mehmed cevâblarında fi’l-vâki‘ kadîmü’l-eyyâmdan bu ana gelince kendileri gön ve kösele işlemeyip Yedikule debbağları işleyegeldiğini her biri ikrâr eylediklerinden sonra medîne-i mezbûrede orta salhânede [selhhânede] karasığır kasabı olan Osman Beşe b. Mehmed ve başda olan eski salhânede kezâlik sığır kasabı olan Hızır Beşe b. Mehmed nâm kimesnelerden husûs-ı kazıyyei suâl olundukda onlar dahi kadîmü’l-eyyâmdan bu ana gelince medîne-i mezbûrede zebh olunan karasığır derilerin Yedikule debbağları alıp gön ve kösele işleyegelmişlerdir sığır derilerinde medîne-i mezbûre debbağlarının alâkaları yokdur Yedikule debbağlarınındır deyü her biri ihbâr eylediklerine ba‘de’l-yevm medîne-i mezbûrede zebh olunan karasığır derilerine medîne-i mezbûre debbağları müdâhale etmeyip kadîmden olıgeldiği üzere Yedikule debbağları almak üzere işbu hurûf bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Mehmed Ağa b. Mahmud muhzırbaşı, Fahrü’l-akrân Ali Ağa b. Oruc, Çukadâr Mahmud, el-Hâc Ahmed b. ( ), Şükrullah b. Mustafa.
|